11 Eylül saldırılarının yıldönümünde ABD'nin Kabil Büyükelçiliği'nde patlama

ABD’nin Kabil Büyükelçiliği’ndeki patlamanın ardından dumanlar yükseliyor (AP)
ABD’nin Kabil Büyükelçiliği’ndeki patlamanın ardından dumanlar yükseliyor (AP)
TT

11 Eylül saldırılarının yıldönümünde ABD'nin Kabil Büyükelçiliği'nde patlama

ABD’nin Kabil Büyükelçiliği’ndeki patlamanın ardından dumanlar yükseliyor (AP)
ABD’nin Kabil Büyükelçiliği’ndeki patlamanın ardından dumanlar yükseliyor (AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Afganistan’ın başkenti Kabil'de bulunan ABD Büyükelçiliği yakınına bir roket düşmesi nedeniyle patlama meydana geldiğini açıkladı.
AP’ye konuşan bir konsolosluk görevlisi, büyükelçilik yakınlarına bir roketin düşmesinin ardından bir patlama olduğuna ilişkin kendilerine uyarı yapıldığını dile getirdi.
DPA ise ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin, “ABD’nin Kabil Büyükelçiliği yakınında bir patlama meydana geldiğini teyit edebiliriz. Büyükelçilik personeli patlamadan doğrudan etkilenmedi” ifadelerine yer verdi.
Afganistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nusret Rahimi ise, “Fırlatılan bir roket, Savunma Bakanlığı’nın duvarına düştü. Hiç kimse zarar görmedi” şeklinde açıklamada bulundu.
Söz konusu patlama, ABD’nin 11 Eylül 2001’de New York ve Washington'da düzenlenen terör saldırılarının yıldönümünü anmaya hazırlandığı sırada meydana geldi.
Patlama, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta  ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin önünü açmak için Taliban ile yapılan görüşmelerin sona erdiğini açıklamasının ardından yaşanan ilk olay oldu.
Taliban, Trump’ın açıklamasının ardından, savaşmaya devam etmek için ant içtiklerini duyurarak, Washington'ın müzakereleri terk ettiği için pişman olacağı konusunda uyardı.
11 Eylül 2001'de ABD’de yapılan saldırılar, ABD’nin Afganistan’ı işgal etmesine ve Taliban rejiminin devrilmesine yol açtı.
TERÖRLE SAVAŞARAK GEÇEN 18 YILIN ARDINDAN ABD VE ORTADOĞU
11 EYLÜL SALDIRILARI.... İSLAM ALEMİNDEKİ İÇ SAVAŞ VE ÜLKELERİN KURULUŞLARIN VE ÖRGÜTLERİN BÜYÜK KAYIPLARI
USAME BİN LADİN, 11 EYLÜL SALDIRILANDI NEDEN SUUDİ ARABİSTANLILARI TERCİH ETTİ?



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP