Esaretin Bedeli'nin yönetmeni, filmin IMDb birinciliğine karşı çıktı: Daha iyi bir film biliyorum

Film veri tabanında 10 üzerinden 9,3 alan film, Ucuz Roman ve 12 Öfkeli Adam gibi filmlerin üstünde yer alıyor (IMDb)
Film veri tabanında 10 üzerinden 9,3 alan film, Ucuz Roman ve 12 Öfkeli Adam gibi filmlerin üstünde yer alıyor (IMDb)
TT

Esaretin Bedeli'nin yönetmeni, filmin IMDb birinciliğine karşı çıktı: Daha iyi bir film biliyorum

Film veri tabanında 10 üzerinden 9,3 alan film, Ucuz Roman ve 12 Öfkeli Adam gibi filmlerin üstünde yer alıyor (IMDb)
Film veri tabanında 10 üzerinden 9,3 alan film, Ucuz Roman ve 12 Öfkeli Adam gibi filmlerin üstünde yer alıyor (IMDb)

IMDb’de uzun zamandır birinci sırada yer alan Esaretin Bedeli'nin (The Shawshank Redemption) yönetmeni Frank Darabont, filminin böyle bir başarıyı hak ettiğinden emin değil.
Stephen King’in romanından uyarlanan hapishane draması 25 yıl önce gösterime girmişti ve o tarihte alkışlandığında filme duyulan hayranlık her geçen yıl daha da derinleşti.
Independent Türkçe'nin haberine göre, film veritabanında 10 üzerinden 9,3 alan film, Ucuz Roman (Pulp Fiction), 12 Öfkeli Adam (12 Angry Men) ve Schindler'in Listesi (Schindler’s List) gibi filmlerin üstünde yer alıyor.
Darabont hayli onurlanmış olsa da, filminin daha iyi olduğundan emin olmadığı bir film var. Paste Magazine’e konuşan Darabont, “Benim için çok gerçeküstü bir durum. Bu listeye bakıp tabii ki The Godfather ve Citizen Kane’i görüyorum ve yardımcı olamazsınız fakat bir düşünün, ‘Gerçekten Shawshank, The Godfather’dan daha mı iyi?’ Buna inanmakta zorlanıyorum” ifadelerini kullandı.
Darabont sözlerine, “Fakat bu tip şeylerde son karar verici izleyici. Bu hayli memnuniyet verici” diye devam etti.
Filmden kalanlar üzerine düşüncelerini belirten Darabont, “Filmi çekme deneyimi çok uzun zaman önceydi. Ne zaman geri dönüp baksam çoğunlukla oyunculuğun ne kadar iyi olduğu konusunda hayran kalıyorum. O zaman böyle bir kasta sahip olduğumuz için minnettarım” dedi.
Tim Robbins ve Morgan Freeman’ın yer aldığı film, En İyi Film ödülü dahil olmak üzere 7 dalda Oscar’a aday gösterilmişti fakat ödüllerin hiçbirini kazanamamıştı.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe