Husilerden Hudeyde'ye saldırı

​Hudeyde’deki Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’ne (RCC) ev sahipliği yapan uluslararası Antarctıc Dream gemisi (EPA)
​Hudeyde’deki Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’ne (RCC) ev sahipliği yapan uluslararası Antarctıc Dream gemisi (EPA)
TT

Husilerden Hudeyde'ye saldırı

​Hudeyde’deki Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’ne (RCC) ev sahipliği yapan uluslararası Antarctıc Dream gemisi (EPA)
​Hudeyde’deki Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’ne (RCC) ev sahipliği yapan uluslararası Antarctıc Dream gemisi (EPA)

Hudeyde’de Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi (RCC) tarafından kaydedilen olumlu adımların ardından Husi milisler, orduya ait askeri mevziileri ve Yemen hükümetine bağlı kurumları hedef alan saldırılarını tırmandırmaya başladı.
Yemenli bir yetkiliye göre darbeci milisler, iki taraf arasındaki anlaşma sürecinden faydalandı ve 11 Eylül sabahından akşam saatlerine kadar, Manzar köyü, Kilo 16, Kilo 8 bölgeleri, el-Hamis caddesi ve 22 Mayıs Hastanesi de dahil olmak üzere son anlaşmada öngörülen bazı önemli yerleri hedef aldı.
Hudeyde Vali Yardımcısı Velid el-Kadimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, milislerin Hudeyde’de kurtarılan ortak kuvvetlere ait mevziiler ve köyleri hedef almaya devam ettiğini belirtti. Kadimi, hedef alma sürecinin, darbeciler ve ulusal ordu güçleri arasındaki temas alanları olması dolayısıyla, ateşkes konusunda kararlaştırılan tüm bölgeleri kapsadığını söyledi.
Husi milislerin, ilerleyen günlerde askeri operasyonlarını artıracağını vurgulayan Velid el-Kadimi, RCC’nin bu ihlalleri durdurmak için müdahale etmediği sürece daha fazla sivilin yerinden olacağına ve yaralanacağına dikkati çekti.
Öte yandan Yemen Ulusal Ordu Sözcüsü Tuğgeneral Abduh Abdullah Macali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ulusal ordunun milisleri caydırmaya uygun gördüğü şekilde ve zamanda yanıt verme hakkına sahip olduğunu kaydetti. Macali, ordunun sabrının bu ihlaller karşısında uzun sürmeyeceğini ve milislerin, ulusal ordunun mevziilerine girmesine izin verilmeyeceğini vurguladı.
Darbeci milislerin, 11 Eylül’de el-Manzar köyü de dahil, birçok alana topçu saldırılar düzenlemeye devam ettiğini söyleyen Macali, Husi milislerin el-Tuhayta kasabası da dahil olmak üzere Hudeyde’nin doğusu ve el-Dureyhimi’de birçok yerleşim bölgesini hedef aldığını belirtti. Macali, ayrıca taraflar arasında temas hatlarındaki askeri operasyonları durdurmak üzere bir anlaşmanın imzalanmasına rağmen farklı alanlara gelişigüzel şekilde mayın döşendiğini ifade etti.
Sözcü Macali, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı RCC ekibinin, geçtiğimiz Salı günü her iki taraftan da irtibat subaylarını içeren, Hudeyde’deki BM misyonu binasında ortak operasyon merkezinin kurulması ve işletilmesini kapsayan bir uzlaşının sağlanması sonrasında bu ihlalleri durdurmak için önemli bir rol oynadığını vurguladı. RCC ekiplerinin, ateşkes sağlamak için ön 4 hatta yeniden konuşlandığını belirten Macali, komitelerin, ordunun günlük olarak takip ettiği ihlalleri durdurmak için bu aşamada üzerine düşen rolü üstlenmesi gerektiğini, aksi halde sivillere karşı işlenen bu eylemleri durdurmak için ordunun büyük çaplı operasyon başlatacağını ifade etti.
Öte yandan Hudeyde’de gazeteci ve insan hakları aktivisti olan Abdul Hafız el-Hatami, ortak kuvvetler mevziilerini hedef alırken başarısızlık yaşayan milislerin, RCC’nin Hudeyde konusundaki altıncı toplantısının bitmesinden 24 saat sonra Hudeyde’nin güneyindeki el-Tuhayta kasabasındaki yerleşim yerlerini hedef aldığını söyledi.
Hatami, milislerin ağır silahlar kullanarak, el-Dureyhimi’nin güneyinde yer alan el-Tur bölgesinde de ortak kuvvetlerin mevziilerine saldırılarını yinelediğini, ancak kasabanın kuzeyinde ortak kuvvetlerin, milislerin bu saldırılarını geri püskürttüğünü vurguladı.
Saldırılar sivilleri endişelendiriyor
Milislerin ağır silahları rastgele kullanması nedeniyle şehirdeki vatandaşlar arasında panik yaşandığını belirten Abdul Hafız el-Hatami, bu durumun, sivillerin, ayrım gözetmeyen bombardımanlardan kaçmak için kasabadan göç etmelerine neden olabileceğini ifade etti. Hatami, ayrıca söz konusu saldırılar öncesinde de Hays’taki 



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.