​SOHR: İran, Suriye’nin güneyi ve Fırat’ın doğusunda varlık gösteriyor

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Suriye’nin kuzeyinde İran kuvvetlerini denetlerken (Bahrain News Agency)
İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Suriye’nin kuzeyinde İran kuvvetlerini denetlerken (Bahrain News Agency)
TT

​SOHR: İran, Suriye’nin güneyi ve Fırat’ın doğusunda varlık gösteriyor

İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Suriye’nin kuzeyinde İran kuvvetlerini denetlerken (Bahrain News Agency)
İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Suriye’nin kuzeyinde İran kuvvetlerini denetlerken (Bahrain News Agency)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İran güçleri ve milislerinin Suriye’nin güneyi ve Fırat’ın doğusu ile batısında “gizli bir şekilde” toplanmaya başladığını aktardı.
SOHR’un yayınladığı rapora göre İran destekli milisler, Dera’nın kuzeyi, Suvede, Dera’nın kırsal bölgeleri, Mayadin ve çevresi, Ebu Kemal ve Fırat’ın batısındaki Deyrizor kırsalında bulunuyor.
SOHR tarafından yayınlanan raporda, Suriye’nin güneyindeki gönüllü milis sayısının 3 bin 510’a yükseldiği belirtilirken, son zamanlarda bu milislere Suriyeli farklı yaş aralığında 2 bin 200 erkeğin katıldığı aktarıldı. Deyrizor kırsalındaki İran destekli milisler, Rusya destekli Ulusal Savunma Güçleri’nin bulunduğu bölgelerdeki etkisini artırarak, Ulusal Savunma Güçlerini durduruyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, geçtiğimiz Temmuz ayında, İran destekli grupların kendi saflarına üye çekerek Deyrizor kırsalındaki varlığını arttırmaya devam ettiğini duyurdu.
Raporda, İran milislerinin Suriye’nin doğusunda bulunan Mayadin şehrinde Ulusal Savunma Güçleri’nin kontrol noktası olan Korniş caddesini çevrelediği belirtilirken, bu kontrol noktasının Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve rejim güçleri arasında su tekneleri ile yapılan kaçakçılıkta kullanıldığı aktarıldı. SOHR, İranlıların Ulusal Savunma Güçleri’nin hızlı bir şekilde kontrol noktasından geri çekilmelerini talep ettiğini ve unsurların karşılık göstermeden geri çekildiğini aktarılırken, daha sonra bölgeye İranlı milislerin yerleşerek bayrak açtığını aktardı.
Raporda, Deyrizor’un doğusunda bulunan Mayadin şehrindeki Ulusal Savunma Güçleri’nden onlarca unsurun İran destekli milislere katıldığı yönünde bilgiler yer alıyor. SOHR’un yayınladığı bilgilerde, Ulusal Savunma Güçleri’nden 50 unsurun habersizce Mayadin şehrindeki İran saflarına katıldığı belirtildi. Bu unsurlar beş aydır aylıklarını almadıklarını savunurken, İranlı milisler gıda ve tıbbi hizmetlere ek olarak, 150 dolarlık aylık maaş alıyor. Raporda ayrıca, Ulusal Savunma Güçleri’nin, İranlı milislerden 50 unsurun iade edilmesi için resmi talepte bulundu.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe