Ürdün'ün yeni başbakanı bir kadın olabilir

​Ömer el-Rezzaz hükümetindeki son kabine değişikliği (Foto: el-Yusuf Alan)
​Ömer el-Rezzaz hükümetindeki son kabine değişikliği (Foto: el-Yusuf Alan)
TT

Ürdün'ün yeni başbakanı bir kadın olabilir

​Ömer el-Rezzaz hükümetindeki son kabine değişikliği (Foto: el-Yusuf Alan)
​Ömer el-Rezzaz hükümetindeki son kabine değişikliği (Foto: el-Yusuf Alan)

Amman
Ürdün'de Ömer el-Rezzaz hükümetinin yakında siyasi sahneyi terk edeceği spekülasyonları ortasında ülke basını ve sosyal medyada Ürdün tarihinde ilk defa başbakanlık görevinin bir kadına gündeme geldi. Ürdün Kraliyet Sarayı’na yakın kaynaklar, en son öğretmen grevleri krizi olmak üzere birkaç iç meseleye dair başarısızlıklar sonrasında Rezzaz hükümetinin yakın bir zaman sonra görevden alınmasının beklendiğini açıkladı. Bir sonraki hükümete başkanlık etmesi için önerilen isimler arasında Ürdünlü kadınların da yer aldığı ifade edildi.
Rezzaz hükümeti, Haziran 2018’de Hani el-Mulki hükümetinin tartışmalı vergi yasasına karşı düzenlenen yoğun protestoların ardından istifa etmesi sonrasında kurulmuştu.
Kadın figürler
Independent Arabia’nın haberine göre, en sık gündeme gelen isimler arasında, önceki hükümetlerde sanayi, ticaret, planlama bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Rima Halef de yer alıyor. Halef, Mart 2017’ye kadar Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal Komisyonu’nun İcra Sekreteri olarak da görev yaptı. Aynı şekilde bu isimler arasında, gelecek başbakan adayı olarak mevcut Kurumsal Performansı Geliştirme Bakanı Mecd Şeveyke’nin ismi de öneriliyor.
Bu çerçevede yazar Muhammed el-Sabihi, bir sonraki hükümette bir kadının başbakan olarak atanması çağrısı yaparak, kadın bakanların hükümete dahil edilmesini de bir estetik operasyonuna benzetti. Sabihi, “Başbakanların hiçbirisi, İçişleri veya Dışişleri Bakanlıklarına bir kadını atamaya cesaret edemedi. Hemen hemen her durumda başbakanlar, Ürdün yönetimi ve toplumunda beceriksiz ve deneyimsiz bakanları seçti. Yoksulluğu bilmeyen ve Ürdün köylerini ziyaret etmeyen kadın bakanları toplumsal kalkınma bakanlıklarına seçmeleri ise tuhaf” ifadelerini kullandı.
Aynı şekilde eski Kalkınma Bakanı Dr. Riym Ebu Hasan, Ürdünlü kadınların başbakanlık görevini üstlenebileceğine inandığını ifade etti. Ürdünlü kadınların, farklı alanlarda liderlik rollerini kanıtladıklarını vurgulayan Ebu Hasan, kadının toplumdaki rolünün, Ürdünlü kadınların yeteneklerini yansıtmadığına dikkati çekti.
Ürdün toplumu, bu fikri kabul etmiyor
Yazar ve siyasi analist Mahir Ebu Tayr, Ürdün’deki krizin başbakanın kadın veya erkek olması değil, çok daha derin olduğunu vurguladı.
Ebu Tayr’a göre Ürdün’deki sosyo-ekonomik kriz, Amman’ın siyasi yüzündeki şekil değişiklikleriyle çözülmedi. Bu çerçevede bir kadının görevlendirilmesi; Batı toplumu açısından olumlu olarak nitelense de bu durumu kabul edemeyecek toplumsal gerçeklikler karşısında dayanıklı olamaz. Ebu Tayr, bir kadının görevlendirilmesi fikrine karşı birkaç sektörde yaşanan direniş sebebiyle, bir kadının başbakan olarak atanmasının da Amman’da “devrilmesi için” protesto gösterilerine yol açacağını belirtti.
Seçimlerde kadınların çok fazla düşmanı olduğunu, zira kadınların kadınlara oy vermediğini ve kıskançlık beslediğini vurgulayan Mahir Ebu Tayr, kadınların erkeklere oy verdiğine, parlamentoda kadın vekil istemediklerine dikkati çekerek, başbakan olduklarında da durumun aynı olacağını belirtti.
“Sayın” unvanı taşıyan 24 Ürdünlü kadın
İstatistikler, “sayın” unvanı taşıyan Ürdünlü kadınların sayısının, 11 Şubat 1921 tarihinde ilk Ürdün hükümetinin kurulmasından bu yana 24 olduğunu ortaya koydu. İnam el-Mufti, 19 Aralık 1979’da kurulan Şerif Abdul Hamid Şeref hükümetinde bir bakanlıkta (Toplumsal İşler Bakanlığı) görevli ilk kadındı. Leyla Şeref de 10 Ocak 1985 tarihinde kurulan Ahmed Ubeydat hükümetinde görev alarak, ilk kadın Bilgi Bakanı oldu.
Rima Halef ise bakanlık görevini en fazla üstlenen kadın olurken, bu pozisyonda 5 defa görev aldı. Mevcut Ömer el-Rezzaz hükümeti de 7 kadınla en fazla kadın bakanı içeren hükümet olarak sayılıyor.
Ürdünlü kadınların, liderlik pozisyonlarındaki durumu
Ürdün’de çok sayıda eğitimli kadın olmasına rağmen Ürdünlü kadınlar, anayasanın kadınların bakanlıklardaki üst düzey pozisyonlarda yer almasını engelleyici kısıtlamalar içermesi nedeniyle, genel olarak sınırlı şekilde bu pozisyonları üstlendi. Aynı zamanda toplumsal bazı gelenekler de zayıf bir varlık olarak kabul edilen kadınların çalışmasını uygun görmüyor. Ürdün’de kadınların çoğu (yüzde 53,99), eğitim sektöründe çalışırken, bu sektörü sağlık ve sosyal hizmetler takip ediyor. Kadınların yarısından fazlası linans diplomasına sahip. Çalışan erkeklere oranla ise daha düşük maaş alıyorlar. Öyle ki erkeklerin aylık ortalama maaşı yaklaşık 500 dinar iken, kadınlar ise yaklaşık 400 dinardan fazlasını kazanamıyor.
Bunlara rağmen üst düzey sektörlerdeki kadın sayısı da istikrarlı bir artış gösterdi. Zira sendika konseyi üyeleri arasında kadınların sayısı 2009 yılında yüzde 3 iken, bu oran 2013 yılında yüzde 11,7’ye yükseldi. Aynı şekilde hakim olarak görev yapan kadınların oranı, 2009 yılında yüzde 6.2’yken, 2013’te yüzde 16’ya çıktı. Ürdünlü kadınların çeşitli pozisyonlara erişiminin kısıtlanmasını reddeden bazı kesimler, Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre Ürdün’ün üst düzeyde görev alan kadınlar açısından küresel olarak 108. sırada yer aldığını savunuyor.
Bunun yanı sıra 2013 yılında Temsilciler Meclisi’ndeki Ürdünlü kadınların sayısında artış yaşanırken, 150 sandalyeden 18’i kadınlar tarafından temsil edildi. Önceki Temsilciler Meclisi’ndeki kadın sayısı ise yüzde 10’u geçmemekteydi. Bunun karşısında örneğin, üst düzey pozisyonlara atanma sistemi, Ürdün’de İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarına herhangi bir kadının üst düzey bir pozisyona tayinini onaylamama hususunda yasal yetki veriyor. Bu çerçevede istatistiklere göre de Ürdün İçişleri Bakanlığı’ndaki toplam 144 personel arasında, üst düzey bir pozisyona sahip hiçbir kadın bulunmuyor.



Gazze Yardım Vakfı, yardım dağıtımı sırasında meydana gelen ölümlerin ardından merkezlerini geçici olarak kapattı

Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze Yardım Vakfı, yardım dağıtımı sırasında meydana gelen ölümlerin ardından merkezlerini geçici olarak kapattı

Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyinde yapılan insani yardım dağıtımı sırasında Filistinliler (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze Yardım Vakfı bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtımının kaos nedeniyle geçici olarak durdurulduğunu ve güvenliğin sağlanması için sorunların çözülmeye çalışıldığını belirtti.

Açıklamada, “İsyanlar ve bazı kişilerin kurallara uymaması nedeniyle yardım dağıtımının geçici olarak durdurulduğunu üzülerek bildirmek isteriz. Şu anda güvenliği ve organizasyonu sağlamak için işleri yoluna koymaya çalışıyoruz. Önümüzdeki saatlerde yeni teslimat tarihleri konusunda sizi bilgilendireceğiz” denildi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Haaretz'ten aktardığına göre Gazze Yardım Vakfı yardım dağıtımını mümkün olan en kısa sürede yeniden başlatmak için çalıştığını bildirdi.

Binlerce Filistinli dün, acil gıda ihtiyacı nedeniyle İsrail'in yardım alanlara uyguladığı biyometrik tarama prosedürlerini atlayarak Gazze Yardım Vakfı'nın yardım dağıtım noktalarına akın etti.

Üst düzey bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi dün yaptığı açıklamada, binlerce kişinin Gazze Şeridi'nin merkezindeki yeni bir yardım dağıtım merkezinde toplandığı sırada, çoğu İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu olmak üzere 47 kişinin yaralandığını söyledi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki temsilcisi Ajith Sunghay Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, dünkü olayda ‘yaklaşık 47 kişinin yaralandığını’ bildirdi ve “Yaralanmaların çoğu İsrail ordusunun açtığı ateşten kaynaklandı” dedi.

İsrail ve Gazze Yardım Vakfı, Hamas'ı sivillerin yardım dağıtım merkezine ulaşmasını engellemeye çalışmakla suçlarken Hamas bunu reddetti. Gazze Şeridi'ndeki Hükümet Medya Ofisi, İsrail ordusunu yardım dağıtım merkezi yakınlarında en az üç Filistinliyi öldürmek ve onlarcasını yaralamakla suçlarken, Gazze Yardım Vakfı Sözcüsü bu iddiayı yalanladı ve Hamas'ın verdiği bilginin ‘tamamen yanlış’ olduğunu söyledi. Hamas, binlerce kişinin yardım dağıtım merkezine akın ettiği ve İsrail güçlerinin Filistinlilere ateş açtığı görüntülerin yardım mekanizmasının başarısızlığını doğruladığını ifade etti.

Hamas, binlerce kişinin bir yardım dağıtım merkezine hücum ettiği ve İsrail güçlerinin Filistinlilere ateş açtığı görüntülerin Gazze Yardım Vakfı aracılığıyla yardım dağıtma mekanizmasının başarısızlığını teyit ettiğini ve bunun BM'nin rolünü marjinalleştirmeyi amaçladığını söyledi.

İsrail ordusundan yalanlama

İsrail Ordu Sözcüsü Olivier Rafowicz bugün yaptığı açıklamada, dün Gazze Şeridi'ndeki bir insani yardım dağıtım noktasında sivillere ateş açıldığı iddiasını yalanladı.

AFP'ye konuşan Rafowicz şunları söyledi: “BM'nin verdiği bilgileri doğruluyoruz. Şu ana kadar bu konuda elimizde herhangi bir bilgi yok. İsrail askerleri, Gazze Yardım Vakfı tarafından işletilen merkezin dış bölgesinde havaya uyarı ateşi açtı, ancak hiçbir şekilde insanlara doğru ateş etmedi.”

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, “Dün, çaresizce yiyeceğe ihtiyaç duyan aç insanların tel örgüleri aşmaya çalıştığı şok edici görüntüler gördük. Kaotik, aşağılayıcı ve güvensizdi” şeklinde konuştu.

Lazzarini, İsrail'in yeni yardım dağıtım sisteminin ‘Gazze Şeridi'nde yaşanan vahşetten dikkatleri başka yöne çekmeyi’ amaçladığını söyledi.