Cezayir: Askeri Mahkeme Buteflika kadrolarının yargı tarihini belirledi

Kerim Tabu
Kerim Tabu
TT

Cezayir: Askeri Mahkeme Buteflika kadrolarının yargı tarihini belirledi

Kerim Tabu
Kerim Tabu

Cezayir Genelkurmay Başkanlığı “orduya ve devlet otoritesine karşı komplo kurma” suçlaması sonrasında bazıları eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’ya bağlı sivil ve askeri yetkililere karşı yargılama süreci 23 Eylül’de başlayacak.
Avukat ve insan hakları aktivisti Boucema Gaşir, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Buleyde Askeri Mahkemesi’nin  İşçi Partisi lideri Lousa Hanun’un yargı sürecini 11 gün sonra başlatacağını açıkladı. Hanun’un avukatlığını yapan Gaşir, aynı dosyada mevcut diğer isimlerin de aynı gün yargılanacağını ifade etti. Eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın kardeşi ve eski üst düzey danışması Said Buteflika, eski İstihbarat Başkanları General Tevfik olarak tanınan General Muhammed Medin ve Osman olarak tanınan General Beşir Tartag’ın isimleri de Hanun ile aynı dosyada yer alıyor. Söz konusu 4 isim geçen Nisan ve Mayıs aylarında gözaltına alınmıştı.
Boucema Gaşir’e göre 23 Eylül’de eski Savunma Bakanı General Halid Nizar, oğlu Lutfi ve iş adamı Ferid bin Hamdin’in de davaları görülecek. Bu isimlerin, Said Buteflika ile bağlantılı olduğu belirtildi. Askeri yargı, “orduya komplo kurmak” ve “kamu düzenini bozmak” suçlamalarıyla geçen ay şu an İspanya’da bulunan Nizar ve oğluna karşı uluslararası tutuklama emri çıkarıldığını duyurmuştu. Nizar, Madrid’de Kayid Salih’e karşı açıklamada bulunmuş ve “Cezayir’i karanlık bir geleceğin beklediğini” vurgulamıştı.
4 sanığın (Hanun, Said, Tevfik ve Tartag) avukatlarının geçici olarak serbest bırakılma talebi askeri mahkeme tarafından reddedilmişti. Gözlemciler ise, ordu liderliğinin yargının üzerinde büyük bir etkisi olması dolayısıyla söz konusu sanıklara ağır cezalar verilmesini bekliyor.
Dava, Said’in mevcut- eski hükümet yetkilileri ve siyasetçilerle temas ve toplantılarını yoğunlaştırdığı, geçici bir cumhurbaşkanı seçme hususunda onlara danıştığı Mart ayı sonuna kadar uzanıyor. Aynı şekilde sokaklar da beşinci defa aday olması sonrasında Cumhurbaşkanı Buteflika’yı istifaya çağırırken, Said ise, iktidardaki kardeşinin kaderini kendisine karşı olan halk hareketinin karar vereceğini biliyordu.
Toplantılara aşina bir kaynağa göre eski Cumhurbaşkanı Liamine Zeroual, Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’e “Tevfik ve Said’in, Buteflika’nın gitmesini istediğini, onlarla bir araya geldiğini ve ülkeyi geçiş aşamasına götürmeyi teklif ettiğini ama kabul edilmediğini” söyledi. Eski Savunma Bakanı General Halid Nizar da “beyaz devrimin” ortasında Said ile telefon görüşmesinin içeriğini deşifre ederek Said ve Tevfik’in Kayid Salih’i izole etmeye çalıştığını ifade etti.
2014 cumhurbaşkanlığı adayı Luisa Hanun, Buteflika’nın iktidardan ayrılması sonrasında iktidar düzenlemelerini ele almak üzere Tevfik’in katılımıyla ve Said’in çağrısıyla düzenlenen bir toplantıya katılması dolayısıyla hapse atıldı. Hanun’un, ordu komutanının görevden alınması girişimini biliyor olması muhtemel. Ancak yetkilileri bu hususta bilgilendirmedi ve bu durum da “orduya karşı komplo kurma” suçlamasıyla karşı karşıya kalmasına neden oldu.
Siyasi ve medya çevreleri, aynı zamanda hukukçular arasında ise Nizar da dahil söz konusu 4 ismin tutuklanmasının, ülkedeki en yüksek kurum olan orduyla herhangi bir ilişkisinin olmadığına dair bir inanç var. Ancak bu tutuklanma faaliyetinin, (muhalif parti lideri ve önde gelen bir eylemci) Kerim Tabu’nun eleştirisi dolayısıyla birçok kişinin tutuklanmasını emreden Kayid Salih ile bağlantılı olabileceklerine inanılıyor.
Tabu’nun avukatı Nureddin Ahmeyn, Kolea mahkemesindeki (başkentin 50 km batısında) soruşturma hakiminin, 12 Eylül’de “ordunun moralini bozma” suçlaması sonrasında Tabu’yu ihtiyaten hapis cezasına çarptırdığını söyledi. Bu ceza, mayıs ayı sonunda yaptığı açıklamalara dayanıyor. Kerim Tabu, geçen çarşamba günü başkentin güneyinde bulunan evinde sivil bir polis tarafından gözaltına alınmış ve geceyi başkentteki karakolda geçirmişti.
Ahmeyn ayrıca, devrimci Lahdar Bourega’nın (86) da aynı suçlama dolayısıyla 2 aydır cezaevinde olduğunu açıkladı.
Tanınmış bir avukat ve insan hakları aktivisti olan Makran Ayet el-Arabi de “Kerim Tabu’nun evinde gözaltına alınıp bilinmeyen bir yere götürülmesi, yasal çerçeve dışındadır. Kendisi, ailesi ve avukatıyla görüşme gibi en basit haklarından bile mahrum. Bu tür yasadışı davranışlar, vatandaşların hak ve özgürlüklerini ihlal etmektedir. Bu durumu, şiddetle kınıyorum” dedi.
Öte yandan 12 Eylül’de Cezayir parlamentosundaki milletvekillerinin çoğunluğu, bağımsız ulusal otorite ve seçim sistemi hususunda iki yasal projeye oy verdi.
Adalet Bakanı, söz konusu iki metnin “ülkeyi şu anki krizden çıkarak araç” olduğunu ifade etti. Bakan, Ulusal Halk Konseyi toplantısında söz konusu metinlerin “ülkede sözü, şeffaf seçimler aracılığıyla halka bırakma hususunda iktidarın iyi niyetinin göstergesi” olduğunu vurguladı.



Suriye Devlet Başkanı, ABD Kongresi'nden bir heyeti kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (EPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (EPA)
TT

Suriye Devlet Başkanı, ABD Kongresi'nden bir heyeti kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (EPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (EPA)

Suriye Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın dün Şam'da, Temsilci Darin LaHood başkanlığındaki ABD Kongre heyetini, iki ülke arasındaki iş birliğini geliştirme yollarını görüşmek üzere kabul ettiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin de katıldığı toplantıda, ortak ilgi alanına giren bir dizi uluslararası konu hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi.

Açıklamada, "İki taraf arasında, ortak çıkarlara hizmet edecek ve bölgesel istikrarı destekleyecek şekilde yapıcı iletişimin sürdürülmesinin önemi vurgulandı" ifadelerine yer verildi.


Hizbullah'a, Tabtabai suikastına misilleme yapmaması tavsiyesi

Papalık ateşkesine saygı göstermek ve İsrail'i kışkırtmamak için katılımcılar, pazartesi günü Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah'ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve dört arkadaşının cenazesine katıldı (AFP)
Papalık ateşkesine saygı göstermek ve İsrail'i kışkırtmamak için katılımcılar, pazartesi günü Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah'ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve dört arkadaşının cenazesine katıldı (AFP)
TT

Hizbullah'a, Tabtabai suikastına misilleme yapmaması tavsiyesi

Papalık ateşkesine saygı göstermek ve İsrail'i kışkırtmamak için katılımcılar, pazartesi günü Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah'ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve dört arkadaşının cenazesine katıldı (AFP)
Papalık ateşkesine saygı göstermek ve İsrail'i kışkırtmamak için katılımcılar, pazartesi günü Beyrut'un güney banliyölerinde Hizbullah'ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai ve dört arkadaşının cenazesine katıldı (AFP)

Hizbullah liderliği, partinin  askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai'nin İsrail tarafından öldürülmesine misilleme yapılmaması yönündeki yerel ve yabancı tavsiyelere olumlu yanıt verme eğiliminde olup, Tel Aviv'in saldırı planını tamamlamasını engellemek ve Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın barışçıl müzakere girişimini desteklemesinin önünü açmak istiyor.

Şarku'l Avsat’ın siyasi kaynaklardan edindiği bilgiye göre, suikasttan bu yana parti yönetimi ile devletin temel direkleri arasındaki iletişimin kesintisiz sürüyor. Kaynaklar, suikast sonrası aşamanın askeri ve siyasi açıdan ele alındığını belirterek, partinin, Lübnan'ın Papa XIV. Leo'yu ağırlamaya hazırlık olarak öngördüğü "papalık ateşkesine" saygı göstererek İsrail'i kışkırtma niyetinde olmadığını, bunun da savaşı genişletmesi halinde İsrail için utanç verici olacağını kaydetti.

Kaynaklar, partinin, ABD ile müzakerelerin yeniden başlamasıyla birlikte İran'ın koşullarını iyileştirmek için kullanabileceği umuduyla, İran'a yanıtın geciktirilmesi pozisyonunu kendisine emanet ettiğini, zira İran'ın, 1701 sayılı Kararın uygulanmasında düşmanlıkların durdurulması anlaşmasının performansını kontrol etme ve koruma garantileri sağlama konusunda en yetenekli ülke olduğunu ifade etti.


Ürdün güvenlik güçleri ülkenin kuzeyinde bir terör hücresi ile mücadele ediyor

Ürdün güvenlik güçleri, (Arşiv- Reuters)
Ürdün güvenlik güçleri, (Arşiv- Reuters)
TT

Ürdün güvenlik güçleri ülkenin kuzeyinde bir terör hücresi ile mücadele ediyor

Ürdün güvenlik güçleri, (Arşiv- Reuters)
Ürdün güvenlik güçleri, (Arşiv- Reuters)

Ürdün Enformasyon Bakanı Muhammed el- Mumeni, dün yaptığı açıklamada, "Güvenlik güçlerinin Ramtha bölgesinde kanun kaçaklarına yönelik bir güvenlik operasyonu düzenlediğini" duyurdu. Mumeni "X" platformunda yaptığı paylaşımda, "Operasyonun tamamlanmasının ardından yetkili güvenlik makamları tarafından ayrıntıların açıklanacağını" belirtti.

Hükümet sözcüsü daha fazla ayrıntı vermezken, Ürdün kaynakları dün gece "özel bir güvenlik gücünün, krallığın kuzeyinde, Suriye sınırına yakın Ramtha kentinin merkezinde konuşlanmış bir terörist (Tekfiri) gruba yönelik güvenlik operasyonu düzenlediğini" doğruladı.

Doğrulanamayan ön bilgilere göre, güvenlik güçleri DEAŞ bağlantılı olduğu düşünülen bir hücrenin üç üyesini tutukladı, bir kişiyi de öldürdü. Bazı haberlere göre güvenlik görevlileri arasında da yaralanmalar var.