AB Terörle Mücadele Koordinatörü Şarku'l Avsat’a konuştu: Çok sayıda DEAŞ'lı Avrupa'ya geri döndü

Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove (Şarku'l Avsat)
Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove (Şarku'l Avsat)
TT

AB Terörle Mücadele Koordinatörü Şarku'l Avsat’a konuştu: Çok sayıda DEAŞ'lı Avrupa'ya geri döndü

Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove (Şarku'l Avsat)
Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove (Şarku'l Avsat)

Avrupa Birliği (AB) Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, DEAŞ saflarında savaşan ve Avrupa’ya dönen, çok sayıda militan bulunduğunu söyledi. Bir kısmı çatışma bölgelerinde öldürüldü bir kısmının ise nerede oldukları bilinmiyor. Libya’ya veya Afganistan’a gittikleri tahmin ediliyor.
Şarku'l Avsat’a konuşan Gilles de Kerchove, Suriye ve Irak'ta yenilgiye uğrayan DEAŞ'ın başka bölgelerde faaliyetlerine devam edebileceği konusunda uyarılarda bulunarak, “Dünyanın çeşitli bölgelerinde DEAŞ’ın faaliyetlerine şahit olduk” dedi.
Kerchove, Avrupa Adalet Ajansı’nın (Eurogest) denetimi altında ilk Avrupa terörle mücadele adli sicilinin başlatılması konusundaki görüşlerini dile getirdi. Kerchove, adli sicilin önemi hakkındaki soruya şöyle cevap verdi: (Adli sicilin başlatılması kararının birçok amacı var. Bir dosyanın ayrıntılarına ulaşabilmek için dosyanın tüm bölümlerini birbiriyle ilişkilendirmek, istihbarat ve emniyet birimlerinin, dosya hakkında, aralarında bilgi paylaşımı yapmalarını sağlayacak. Adli bilgilere ulaşılabilmesi için tam olarak böyle bir adımın atılmasına ihtiyaç duyuluyordu.  Adli sicilin oluşturulması sayesinde, devam eden davalar ve verilen kararlar hakkında bilgi sahibi olunabilecek şüphelilerin terörle veya organize suçlarla bağlantıları varsa kolayca tespit edilebilecek.”
Koordinatör Gilles de Kerchove, Avrupa uyruklu savaşçıların savaştan sonra çatışma bölgelerinden Avrupa’ya geri dönmesine ilişkin soruya şöyle cevap verdi “Suriye ve Irak'ta gözaltına alınan Avrupa uyruklu savaşçılar hakkında AB’nin aldığı kesin bir karar yok.” Avrupa ülkelerinin kendi dosyaları ile ilgilenmek istediklerini söyleyen Kerchove, “Mahkeme önüne çıkmaları için bilgi toplamaya çalışıyoruz, aynı şekilde geri dönüp dönmeme ihtimallerini de araştırıyoruz. Ancak şu ana kadar, Avrupa uyruklu DEAŞ’lıların dosyasıyla ilgili Avrupa Birliği düzeyinde alınan kesin bir karar yok” dedi.
Koordinatörü Gilles de Kerchove bu dosyanın insani bir boyutunun da DEAŞ’lı savaşçıların dul kalan eşleri ve çocukları olduğunu ve kalmaları için tahsis edilen kamplarda zor koşullarda yaşamaları olduğunu belirtti. Kerchove, “Bu konuda elimizden geleni yapacağız, bu minvalde bir rol üsleneceğiz. Bu konuda iş birliği yapmaya istekli olduğumuzu daha önce gösterdik ve birkaç bağlantı kurduk. Avrupa’ya geri dönen DEAŞ’lılar hakkında tüm bilgileri içeren adli bir sicile sahip olmamız büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Gerek Avrupa’ya dönmüş gerekse dönmesi beklenen DEAŞ’lı savaşçıların sayısı hakkındaki soruya Gilles de Kerchove  şöyle yanıt verdi: “Bu çok zor bir soru, daha önce Avrupa’ya dönenlerin sayısı elimizde mevcut, bu savaşçıların bir kısmı da çatışma alanlarında öldü, bir kısmının ise akıbetlerini bilmiyoruz. DNA testi sayesinde Rakka ve Musul da dahil olmak üzere çatışma bölgelerinde ölenlerin tespit edilmesi artık mümkün, ancak çatışma bölgesini terk edip Libya veya Afganistan’a gittiği tahmin edilen bazı savaşçıların akıbetleri bilinemeyecek, ayrıca çatışma bölgesini terk edip henüz Avrupa’ya geri dönmeyen savaşçılar da bulunuyor.”
DEAŞ’ın Suriye ve Irak’taki yenilgisinin ardından başka bir devlette tekrar dirilmesi ihtimaline ilişkin açıklamalarda bulunan Avrupa terörle mücadele koordinatörü, “DEAŞ’ın, dünyanın farklı bölgelerindeki insanlar üzerindeki etkisi hala sürüyor. Örneğin, çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden olan Sri Lanka'daki bir kiliseye yapılan saldırıyı ele alalım, bu durum bir insanın terör örgütünden ve fikirlerinden etkilendiğini kanıtlıyor. DEAŞ’ın herhangi bir somut katkısı olmadan bu saldırıyı gerçekleştirdi. Bu büyük bir endişe kaynağı. DEAŞ liderleri Suriye ve Irak'ta hala aktif durumda ve terör eylemleri düzenlemek için plan yapıyorlar. Yani, kimse kolay kolay DEAŞ’ın bittiğini söyleyemez” dedi.
Şu ana kadar Avrupa’ya dönen DEAŞ’lıların sayısı hakkındaki soruyu yanıtlayan Gilles de Kerchove, “Avrupa düzeyindeki ilgili kurumlar tarafından yüzlerce kişi izlendi, ulusal otoriteler tarafından izlenen savaşçılar da var” dedi.
Uzun süredir DEAŞ’lı militanların dul kalan eşleri ve çocuklarının Avrupa’ya geri dönebilmeleri konusu Brüksel, Lahey, Londra, Paris’in de aralarında bulunduğu bir dizi Avrupa başkentinde tartışmalara sahne oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Avrupa ülkelerine “800 Avrupa uyruklu savaşçıyı alın” çağrısı yapması tartışmaları iyice alevlendirdi.
Brüksel’deki Avrupa Dışişleri ve Güvenlik Politikası Sözcüsü, Avrupa Birliği, Avrupa ülkelerinin Suriye'deki ABD kuvvetleri tarafından yakalanan savaşçıların iadesi konusunda yardımcı olacaklarını ve bu konuda bir dizi önerilerde bulunmak için hazırlık yaptıklarını söyledi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nın sözcüsü Maya Kocijancic  Şarku'l Avsat’a şu açıklamayı yaptı: “Teklifler masaya yatırılacak ve konuyla ilgili bir dizi prosedür belirlenecek. Ancak, her üye devlet, vizyon ve koşullarına göre adımlar atmakta serbest olacak.”



Gizli belge uyarıyor: Çin, Tayvan'da bir çatışma çıkması halinde ABD ordusunu geride bırakabilir

2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
TT

Gizli belge uyarıyor: Çin, Tayvan'da bir çatışma çıkması halinde ABD ordusunu geride bırakabilir

2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)

Son derece gizli bir ABD hükümeti değerlendirmesi, Çin'in Tayvan üzerindeki bir savaşta ABD ordusundan daha üstün olacağını ortaya koydu.

Gizlilik derecesi yüksek olan ‘Askeri Üstünlük’ raporu, ABD’nin, pahalı ve ileri teknoloji silahlara olan bağımlılığı nedeniyle, Çin’in çok daha ucuz sistemleri büyük miktarlarda üretebilme kapasitesine karşı savunmasız hale geldiği konusunda uyardı.

New York Times, eski Başkan Joe Biden döneminde ulusal güvenlikten sorumlu bir yetkilinin raporu incelediğinde, Pekin’in ‘akla gelebilecek her taktiğe karşı sayısız alternatife’ sahip olduğunu fark edince şaşkına döndüğünü aktardı.

Tayvan’ın kaybı, ABD’nin Batı Pasifik’te Çin’in etkisine karşı en önemli kalesi olarak stratejik ve sembolik bir darbe anlamına gelecek.

Rapor, ABD’nin en gelişmiş uçak gemisi USS Gerald R. Ford’un, Başkan Donald Trump’ın uyuşturucu kaçakçılarına karşı Karayipler’de yürüttüğü operasyon çerçevesinde bölgeye gönderilmesine rağmen, imha edilebileceğini öngörüyor.

7u
USS Gerald R. Ford (CVN 78) uçak gemisi, ABD Virjin Adaları'nın St. Thomas limanına ulaştı. (AFP)

13 milyar dolarlık (9,75 milyar sterlin) ve 2022’de hizmete giren USS Gerald R. Ford uçak gemisi, dizel-elektrik tahrikli denizaltılar ve Çin’in yaklaşık 600 hipersonik füzeden oluşan cephaneliği karşısında risk altında. Bu füzeler, ses hızının 5 katına kadar hızlara ulaşabiliyor.

Pekin, eylül ayında düzenlenen bir askeri geçitte, gemilere yönelik yıkıcı YJ-17 füzelerini sergiledi; bu füzelerin hızı ses hızının 8 katı olarak tahmin ediliyor.

Buna rağmen ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ford sınıfından dokuz ek uçak gemisi inşa etmeyi planlıyor; ABD’de şu ana kadar hiçbir hipersonik füze geliştirilmiş değil.

Tayvan Güvenlik İzleme Merkezi’nden araştırmacı Eric Gomez, olası bir Tayvan çatışmasını simüle eden bir savaş tatbikatına katıldığında nihai sonucun net olmadığını söyledi, ancak ABD’nin ağır kayıplar verdiğini belirtti.

Gomez, Telegraph gazetesine verdiği demeçte, “ABD bu operasyon sırasında çok sayıda gemi kaybediyor. F-35’ler ve diğer taktik uçaklar da operasyon sahasında hızla hasar görüyor” dedi.

Gomez, “Operasyon sonrası özetleri hazırladığımızda maliyetin gerçekten şok edici olduğunu fark ettik. 100’den fazla beşinci nesil uçak, birkaç muhrip, iki denizaltı ve iki uçak gemisini kaybettiniz” ifadelerini kullandı.

sdefrgt
Çin'in ilk uçak gemisi Liaoning, Hong Kong'a doğru yola çıktı. (AP)

Çin, ABD uçak gemilerini ‘dakikalar içinde’ imha etme kapasitesine sahip

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth geçen yıl, Pentagon’un Çin’e karşı düzenlediği savaş tatbikatlarında ‘her seferinde kaybettiğini’ açıkladı. Hegseth, Çin’in hipersonik füzelerinin uçak gemilerini dakikalar içinde imha edebileceğini öngördü.

Çin, kısa, orta ve uzun menzilli füze cephaneliğini büyük ölçüde genişletti; bu durum, ABD’nin gelişmiş silahlarının Tayvan’a ulaşmadan önce yok edilebileceği anlamına geliyor.

Öte yandan, New York Times’a göre, 1990’larda sayıları 10 kat fazla iken şimdi azalan savunma sanayii şirketleri, hâlâ ABD hükümetine daha pahalı gemi, uçak ve füzelerin üst versiyonlarını satmaya devam ediyor.

Savunma Bakanlığı yetkilileri, ABD’nin bu gelişmiş silahları büyük miktarlarda üretmesinin neredeyse imkânsız olduğunu fark etti. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı gibi son çatışmalar, nispeten ucuz silahların, örneğin insansız hava araçlarının (İHA) yıkıcı etkisini gösterdi.

Kongre, önümüzdeki iki yıl içinde 340 bin küçük İHA üretimi için yaklaşık 1 milyar dolar (750 milyon sterlin) ayırdı.

Başkan Donald Trump, Dan Driscoll’u İHA’lardan sorumlu kılarak, Amerikan teknolojisini güncelleme ve rakiplerin bu alandaki çalışmalarına karşı koyma görevini verdi.

Buna rağmen ABD hâlâ rakiplerinin gerisinde bulunuyor. Telegraph’a konuşan uzmanlar, ABD’nin, Çin gibi düşük işçilik maliyeti ve daha az sıkı düzenlemeye sahip ülkelerle rekabet edemediğini belirtti.

Herhangi bir köklü Amerikan savunma politikasının değişikliği büyük yatırımlar gerektirecek; ancak savunma harcamaları yaklaşık 80 yılın en düşük seviyesinde, GSYİH’nin yalnızca yüzde 3,4’üne denk geliyor.

Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin Çin ile olası bir savaşta temel mühimmat, örneğin top mermilerinin hızla tükeneceği uyarısında bulundu.

Pentagon içi değerlendirmeler, Çin’in ABD’ye kıyasla çoğu seyir ve balistik füze türünde sayıca üstün olduğunu gösteriyor. Her iki süper güç yaklaşık 400 kıtalararası balistik füze stokuna sahip.


Trump Gazze'de yeni aşamayı planlıyor: ABD’li bir general uluslararası gücü yönetecek

Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
TT

Trump Gazze'de yeni aşamayı planlıyor: ABD’li bir general uluslararası gücü yönetecek

Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, iki ay önce imzalanan ateşkes anlaşması kapsamında Gazze’de oluşturulması planlanan uluslararası istikrar gücünün başına bir ABD’li generali atamayı planlıyor.

Buna karşın Beyaz Saray yetkilileri, Gazze Şeridi’nde hiçbir Amerikan askerinin sahada bulunmayacağını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Trump yönetimi, savaşa geri dönüşü önlemek ve kırılgan ateşkesi korumak amacıyla Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi hedefliyor. Ekim ayında yürürlüğe giren ateşkesten bu yana İsrail saldırılarında 383 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre açıklanan bu rakamın yanında, Hamas savaşçılarının düzenlediği bazı saldırılarda da İsrail askerleri öldü.

Anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail’in Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinden çekilmesini, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını ve Trump liderliğinde Barış Konseyi’ni içeren yeni yönetim yapısının hayata geçirilmesini kapsıyor.

Planlanan uluslararası güç, şu anda İsrail ordusunun kontrolünde bulunan bölgede konuşlanacak. ABD’li yetkililer, bu adımın İsrail’in söz konusu bölgelerden geri çekilmesini mümkün kılacağını belirtti.

ABD’li yetkililer pazartesi günü Tel Aviv’de Avrupalı diplomatlara yaptıkları bir bilgilendirmede, ülkelerinin uluslararası istikrar gücüne asker göndermemesi ya da bu güce katılan ülkelere destek vermemesi durumunda İsrail ordusunun Gazze’den çekilmeyeceğini açıkça ifade etti.

Bilgilendirmeye hâkim bir Avrupalı diplomat şu ifadeyi kullandı: “Verilen mesaj şuydu: Eğer Gazze’ye gitmeye hazır değilseniz, İsrail ordusunun orada kalmasından şikâyet etmeyin.”


Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.