Irak’ın Kanus Adası'nda düzenlenen hava operasyonu DEAŞ'ın ‘balık fonuna’ darbe indirdi

Irak’ın Kanus Adası'nda düzenlenen hava operasyonu DEAŞ'ın ‘balık fonuna’ darbe indirdi
TT

Irak’ın Kanus Adası'nda düzenlenen hava operasyonu DEAŞ'ın ‘balık fonuna’ darbe indirdi

Irak’ın Kanus Adası'nda düzenlenen hava operasyonu DEAŞ'ın ‘balık fonuna’ darbe indirdi

ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon güçlerinin Irak’ta DEAŞ hedeflerine yönelik operasyonları sürüyor.
Bu operasyonların sonuncusu Selahaddin vilayetinin güneyindeki Kanus Adası’nda gerçekleşti. DEAŞ’lı unsurlar, adayı, Suriye üzerinden Irak’a sızmak için transit geçiş merkezi olarak kullanıyor.
Uluslararası Koalisyon tarafından yapılan açıklamada, ABD’ye ait F-15 ve F-35 savaş uçaklarıyla Ada’daki örgüt hedeflerine düzenlenen hava operasyonlarında toplam 36 ton bomba kullanıldığı belirtildi.
Irak Savunma Bakanlığı'na bağlı Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Yahya Resul, operasyonlarda 25 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Kanus Adası’na yönelik hava operasyonu, Irak ordusu ile Uluslararası Koalisyon güçlerinin ortak düzenlediği Zafer İradesi Harekatı kapsamında gerçekleşti.
Cumhuriyetçi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Mutaz Muhyiddin, operasyona ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Kanus Adası’ndaki DEAŞ’lı unsurların balık yetiştiriciliğinden elde ettiği gelirleri silah alımında kullandığına dikkat çekti.
Muhyiddin, “Dicle ve Fırat nehirlerinin karşısında yer alan Kanus Adası, DEAŞ’lılar için bir sığınak haline gelmişti. Bölgedeki papirüs ağaçları ve sazlıklar örgüt unsurları için gizlenme fırsatı sunuyor. Örgütün sahip olduğu diğer mali fonların azalmasının bir sonucu olarak, adada balık yetiştiriciliği yapan DEAŞ’lılar buradan elde ettiği gelirlerle silah alıyor. ABD bir süredir Iraklı güçleri DEAŞ’ın yeniden canlandığı hususunda uyarıyor. DEAŞ’ın özellikle Selahaddin, Anbar ve Musul’u ele geçirdiği dönemlerde bu ada, örgüt mensupları için uzun bir süre boyunca güvenli bir sığınağa dönüştü. Nehirlerin kıyıları arasında yer alan ada kolay erişilebilir olmadığından Irak güçlerinin buraya müdahale edecek özel güçleri bulundurması mümkün olmadı. Dolayısıyla bir güvenlik problemiyle karşı karşıya kaldık. Koalisyon güçlerine ait uçaklar bazen bu konuda istisna oluyor. Ancak araziyi çok iyi bilen buradaki DEAŞ’lı unsurlar sahip oldukları teknelerle bölgeye yakın Makhul ve Hamrin dağlarına çekilerek gizlenme imkanına sahipler. Ada’daki tehlike geçince de geri dönüyorlar” diye konuştu.
Muhyiddin, konuşmasının devamında, DEAŞ’lılar için sığınak haline gelen bir diğer adanın da Bağdat’ın kuzeyindeki Tarmiye bölgesinde Hure Adası olduğunu söyledi. Muhyiddin, Iraklı güçlerin uzun zamandır adaya yönelik operasyonlar gerçekleştirdiğini kaydetti.
Muhyiddin, ayrıca ihmal edilen Irak sahillerinin güvenliğinin korunması için özel bir gücün oluşturulması çağrısında bulundu.
Irak eski Başbakanı Haydar el-İbadi, 2017 yılında tüm ülke topraklarında kontrolü sağladıklarını duyurarak, DEAŞ’a karşı kesin zafer ilan etti. Ancak örgüte bağlı uyuyan hücrelerin son dönemde Irak’ın çeşitli bölgelerinde düzenlediği eylemler güvenlik endişelerinin canlı kalmasına neden oluyor.



Suriye: Suveyda hastanesinde onlarca ceset bulundu

Suriye güvenlik güçlerinden biri İsrail hava saldırılarının ardından Savunma Bakanlığı binasında meydana gelen hasarı inceliyor (AP)
Suriye güvenlik güçlerinden biri İsrail hava saldırılarının ardından Savunma Bakanlığı binasında meydana gelen hasarı inceliyor (AP)
TT

Suriye: Suveyda hastanesinde onlarca ceset bulundu

Suriye güvenlik güçlerinden biri İsrail hava saldırılarının ardından Savunma Bakanlığı binasında meydana gelen hasarı inceliyor (AP)
Suriye güvenlik güçlerinden biri İsrail hava saldırılarının ardından Savunma Bakanlığı binasında meydana gelen hasarı inceliyor (AP)

Suriye haber ajansı SANA dün Sağlık Bakanlığı'na dayandırdığı haberinde, ülkenin güneyindeki Suveyda hastanesinde “yasadışı grupların” hastaneden çekilmesinin ardından onlarca ceset bulunduğunu bildirdi.

Cesetler arasında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu belirtildi.

Suriye İçişleri Bakanlığı daha önce yüzlerce ölü ve yaralının olduğu çatışmaların ardından Suveyda'da ateşkes anlaşmasına varıldığını duyurmuştu. Dürzi tek tanrılı Müslüman topluluğundan Şeyh Akl Yusuf Cerbu, yaptığı bir video açıklamasında, Suveyda vilayetinin ileri gelenlerinin Şam ile bir anlaşmaya vardığını doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail ordusu, Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera vilayetlerinde hükümet güçlerine yönelik saldırıların yanı sıra Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusunun karargâhı çevresine art arda saldırılar düzenledi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye rejimine tehditler savurarak güçlerini Suveyda kentinden çekmesini talep etti, aksi takdirde “İsrail Suriye rejim güçlerine saldırmaya devam edecek ve yanıtının tavanı yükselecek” ifadelerini kullandı.

Katz söyle devam etti: "Suriye rejimi Suveyda'daki Dürzilerden uzaklaşmalı ve güçlerini bölgelerinden çekmelidir. Açıkça belirttiğimiz ve uyardığımız üzere, İsrail Suriye'deki Dürzileri terk etmeyecektir ve kararlaştırdığımız askersizleştirme politikası uygulanacaktır.”