Abkayk: Dünyanın en büyük petrol rafinerisi

Abkayk tesisi (AFP-Arşiv)
Abkayk tesisi (AFP-Arşiv)
TT

Abkayk: Dünyanın en büyük petrol rafinerisi

Abkayk tesisi (AFP-Arşiv)
Abkayk tesisi (AFP-Arşiv)

Saudi Aramco şirketine ait Abkayk tesisi, dünyanın en büyük petrol rafinerisi ve dünyanın en büyük ‘ham petrol stabilizasyon tesisi’ olarak kabul ediliyor. Şirketin verilere göre Abkayk tesisinde günde yaklaşık 7 milyon varil ham petrol üretiliyor.
Saudi Aramco'nun günlük petrol operasyonlarında önemli bir rol oynayan Abkayk tesisi, ham petrol, LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı) ve yardım destek tesisi olmak üzere üç bölümden oluşuyor.
Abkayk’taki tesisler, ham petrolü işleyip tatlı ham petrole dönüştürmek üzere çeşitli işlemler üzerinde çalışmalar yapıyr. Ras Tanura, doğudaki Cubeyl’e, batı kıyısındaki Yanbu şehrine ve  Bahreyn'deki Bapco Rafinerisi’ne transfer edilen petroller daha ileri işlemler için Abkayk’taki sıvı doğalgaz tesislerine geri gönderiliyor.
Küresel enerji pazarı için uluslararası bir öneme sahip olan Abkayk tesisleri, günde maksimum 350 bin varil kapasiteye sahip ve 110 kilometre uzunluğunda üç bölümden oluşan ham petrol boru hattıyla Suudi Arabistan’ı Bahreyn'e bağlıyor. Yeni petrol boru hattı, 1945 yılında inşa edilen ve Bahreyn rafinerisine 220 bin varil pompalayan eski boru hattının ardından Bahreyn'in artan petrol ihtiyacını karşılıyor.
Abkayk tesisleri, şirketin Doğu-Batı boru hattının atardamarı ve Suudi Arabistan’ın doğu ile batı kıyılarından ihracatı için bir geçit olarak görülüyor.
Şirket verilerine göre Doğu-Batı boru hattı 2018 yılında günlük ortalama 2,1 milyon varil ham petrol taşıyordu.
Boru hattı kapasitesinin 2023’te ise günlük 5 ila 6,5 milyon varile çıkması bekleniyor.
Abkayk ayrıca, dünyanın en büyük ‘ham petrol stabilizasyon tesisi’ olarak kabul ediliyor.
Şirket, 31 Aralık 2018 itibariyle, operasyonel esnekliğe katkıda bulunan ve tedarik güvenilirliğini destekleyen toplam 66.4 milyon varil ham petrol depolama kapasitesine sahip dört istasyonu işletiyor.
Abkayk tesisleri, ed-Dammam şehrinin 75 km güneyinde yer alan Abkayk bölgesinde yer alıyor.
 Aramco'nun ana işletme tesislerine ev sahipliği yapan 595 kilometrekarelik bölgede yaklaşık 70 bin kişi yaşıyor.



Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
TT

Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da topyekun savaş riski her geçen gün artıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, Sünni bir koalisyon oluşturan Körfez ülkelerinin İran'a ya da onun desteklediği milislere doğal olarak sıcak yaklaşmadığı belirtiliyor.

Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı analizde, Körfez ülkelerinin İsrail'in İran'a karşı saldırıları artırmasını istemediği ve gerilimi düşürmek için ABD'nin devreye girmesini talep ettiği aktarılıyor. 

Irak, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrar ve refaha giden tek yol olduğunu vurguladığı belirtiliyor. 

Ayrıca analizde, Körfez ülkelerinin Filistinlilere insani yardım ve siyasi destek dışında bir şey sağlamamaya yönelik ortak stratejilerini değiştirmeyeceği savunuluyor. 

Son çatışmaların ardından İsrail'in misilleme olarak İran'daki petrol altyapısını ve nükleer tesisleri hedef alabileceği de öne sürülüyor. Wintour, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bu olasılıktan epey tedirgin olduğunu aktarıyor. 

GCC'nin Lübnan'daki saldırılarını durdurması için İsrail'e çağrı yaptığı fakat İran'in İsrail'e misillemesini destekleyen bir açıklamada bulunmadığına işaret ediliyor. 

Analizde, İsrail'in saldırılarını genişletmesiyle Körfez ülkelerinin bir ikilemle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir yandan İran'ın bölgedeki etkisinin uzun vadede zayıflaması, burada sadece İsrail'in egemen olduğu istikrarsızlaştırıcı bir güç boşluğu yaratabilir. Diğer yandan bu boşluk, Körfez ülkeleri için İran'ın zayıflığından faydalanma ve Tahran'ın desteklediği milisleri geri püskürtme fırsatı yaratabilir. 

Analize göre İran'ın zayıflaması, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Tahran destekli grupları dizginlemesi için daha fazla alan sağlayabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da Lübnan'daki nüfuzunu yeniden kazanabilir.

Wintour, en önemli denge unsurunun Suudi Arabistan-İran ilişkileri olduğunu belirtiyor. İki ülke, Çin'in ev sahipliğiyle 10 Mart 2023'te bir araya gelerek ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkiler tekrar başlatılmıştı.

Berlin merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin pazartesi yayımladığı raporda da Riyad ve Tahran arasındaki ilişkilerin bölgede barışı sağlamaya yönelik kilit önem taşıdığına dikkat çekilmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan'la Katar'da dün yaptığı görüşmede, İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı İslam ülkelerine birlik çağrısı yapmıştı.

İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İsrail'in önce Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, sonra da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran da aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, "bölgesel savaşın fiilen başladığını" yazıyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen İsrailli bir eski üst düzey askeri yetkili, Tel Aviv yönetiminin seçeneklerini değerlendirdiğini belirtiyor. 

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'a kapsamlı saldırı düzenlenmesini savunuyor fakat CNN'e konuşan yetkili, Tel Aviv'in fevri davranmayacağını ve daha ölçülü bir saldırı planı yapabileceğini öne sürüyor. 

Öte yandan Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İsrail ordusunun İran'a güçlü bir misilleme düzenleyebileceğini yazıyor. İsrail'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nde İran stratejisinden sorumlu eski yetkili Yoel Guzansky, şunları söylüyor: 

İsrail'de ordu, savunma uzmanları, analistler ve siyasetçiler arasında İran'ın saldırısına güçlü şekilde karşılık verilmesine dair fikir birliği var.

NYT'ye konuşan yetkililer, Tel Aviv'in misillemeye yönelik kararını büyük ihtimalle cuma akşamı Roş Haşanah'ın sona ermesiyle vereceğini belirtiyor. Roş Haşanah'ta Yahudiler, İbrani takvimine göre yeni yılın gelişini kutluyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times, CNN