Burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gerekenler

Burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gerekenler
TT

Burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gerekenler

Burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gerekenler

Kulak Buruk Boğaz Uzmanı Op.Dr. Ali Değirmenci, burun estetiği sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda uyardı.
Ameliyat günü ameliyattan sonra sulu ve yumuşak gıdalar önerildiğini belirten Op. Dr. Ali Değirmenci, “Ameliyattan üç saat sonra beslenmeye başlanabilir. Ameliyatın ertesi gününden itibaren normal beslenme alışkanlığına dönülebilir. Ancak ilk günlerde acılı ve baharatlı gıdalardan kaçınılmalıdır” dedi.
Rinoplasti ameliyatı sonrasında genellikle hafif ya da orta şiddette ağrı olabileceğini, ameliyat sonrası ilk günlerde yüksek yastıkta yatılmasının önerildiğini ifade eden Op. Dr. Ali Değirmenci, “Ameliyat sonrası burun temizliği ve bakımı için verilen sprey ve diğer ilaçlar düzenli kullanılmalıdır. Ameliyat sonrası aşırı yüz mimikleri ve gülmekten kaçınılmalıdır. Rinoplasti ameliyatı sonrası göz etrafında morluk ve şişlikler oluşabilmektedir. Bunlar ilerleyen günler içinde kendiliğinden azalıp kaybolacaktır. Ameliyat sonrası ön dişlerde geçici bir sızı veya ağrı hissedilebilir. Bu durum zaman içinde kaybolur. Ameliyat sonrası ilk günlerde yumuşak bir diş fırçası kullanılmalı ve ön dişler nazikçe fırçalanmalıdır. Burun tamponu çıkarılana kadar hapşırma ve kaşıntıya neden olabilir. Bu şikayetler tamponların alınmasıyla geçer. Hapşırma çok rahatsız ederse hapşırma giderici ilaç uygulanabilir. Rinoplasti ameliyatı sonrası yeniden şekillendirilen burun kemiklerini sabit tutmak için konulan alçı veya nazal splintler 7-10 gün sonra çıkarılır. Bunların çıkarılması sırasında herhangi bir ağrı duyulmaz. Ameliyat sonrası, ameliyat tekniğine bağlı olarak çoğu zaman burnun uç kısmının cildine konulmuş olan dikişler bir hafta sonra alınır. Ameliyat sırasında konulan burun tamponları özel silikon tamponlardır. Eskiden kullanılan bez ve ip tamponlar gibi çıkarılırken genellikle ağrı veya kanama yapmaz. Ameliyat sonrası ilk bir-iki hafta burundaki yaralar kabuklar ve biriken akıntı nedeniyle burun tıkanıklığı yaşanabilir. İyileşme süresince bu tıkanıklık azalacak ve zamanla burnunuz açılacaktır. Rinoplasti ameliyatı sonrası ilk zamanlarda bazen burun uç kısmında sızı veya hissizlik olabilir. İlerleyen zamanlarda bu durum kaybolacaktır. Ameliyat sonrasında burna konulan alçı ya da splintlerin düşmemesi için yüzün suyla temas etmemesi gerekir. Aynı sebeple buharlı ortamdan kaçınılmalıdır ve banyo sırasında dikkatli olunmalıdır. Bir süre sauna ve hamamdan uzak durulmalıdır. Ameliyat sonrası iki hafta tütün ve alkol ürünleri tüketilmemelidir. Ameliyat sonrası üç hafta boyunca dar boyunlu kazak ve diğer giysiler giymekten sakınılmalıdır. Rinoplasti ameliyatı sonrası sosyal hayata, çalışma hayatına ya da okula dönme süreci hastanın kendini iyi hissetmesi ile ilgilidir. Kendinizi iyi hissettiğiniz zaman normal hayatınıza dönebilirsiniz. Ancak genellikle bir-iki hafta istirahat önerilmektedir” diye konuştu.
Ameliyat sonrası bir hafta lens takılmaması, en az üç ay süresince gözlük kullanılmaması ve sonrasında mümkünse hafif ve ince çerçeveli gözlük kullanılmasını öneren Op. Dr. Ali Değirmenci, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Genellikle burunda alçı veya kırılan burun kemiklerini sabitleyici splintler konur. Bunların yerlerinde kalması için denize ve havuza girmek sakıncalıdır. Ameliyat sonrası burun cildi hassas hale geldiği için 3 ay yakıcı güneş ışığından korunmak gerekir. Aşırı egzersizlerden (jogging, yüzme, fazla eğilme, yerden ağır cisim kaldırma gibi kan basıncını artıran bütün aktiviteler) 2-3 hafta uzak durulmalıdır Ameliyat sonrası 6 ay savunma ve dövüş sporları ile temas gerektiren ağır sporlar yapılması önerilmez. Ameliyat sonrasında sarı veya yeşil renkli, yoğun ve kötü kokulu akıntı, sürekli sulu akıntı, ateş, görme bozukluğu, baş ağrısı, uyku hali ve bilinç bulanıklığı gibi durumlarda derhal hastaneye başvurulmalı ve doktorla temasa geçilmelidir. Ameliyat sonrası kanama son derece nadirdir ancak ameliyat sonrası bazen az miktarda pembe renkli burun akıntısı, tükürükle karışık az miktarda kan veya burundan bir kaç damla taze kan gelebilir. Taburcu olduktan sonra burundan veya ağızdan fazla miktarda taze kanama olması, kanlı kusma olması gibi durumlarda vakit kaybetmeden hastaneye başvurulmalı ve ameliyatı yapan doktorla temasa geçilmelidir.”



Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
TT

Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)

Yeni bir çalışma ABD'de kalp krizi ölümlerinin 50 yılda yaklaşık yüzde 90 azaldığını ancak diğer kalp rahatsızlıklarının yükselişe geçtiğini gösteriyor.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar Journal of the American Heart Association'da çarşamba günü yayımlanan çalışmada, 1970-2022 döneminde 25 yaş ve üstü yetişkinler arasında kalp hastalığına bağlı ölüm oranlarını yaşa göre analiz etti.

Araştırmacılar genel kalp hastalığı ölümlerinin 50 yılda yüzde 66 azaldığını, bunun başlıca nedeninin kalp krizi ölümlerindeki yüzde 89'luk düşüş olduğunu tespit etti.

Kalp krizi 1970'te kalp hastalığından kaynaklı ölümlerinin yarısından fazlasından sorumluyken, 2022'ye gelindiğinde üçte birinden daha azını oluşturuyordu.

Kaliforniya'daki Stanford Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları asistanlığında ikinci yılında olan Sara King, başyazarı olduğu çalışma hakkında, "Son 50 yılda yaşanan bu gelişme, kalp krizi ve diğer iskemik kalp hastalığı türlerinin tedavisinde elde edilen inanılmaz başarıları yansıtıyor" diyor.

İnsanların, bir zamanlar idam fermanı olarak görülen ilk akut kardiyak olaylardan kurtulmasını sağlama yolunda büyük adımlar atıldı.

Olay yerindeki daha fazla kişinin kalp masajı yapması, erken kalp krizi belirtilerine dair farkındalığın artması, tedavilerin iyileştirilmesi ve sigara yasağı gibi gelişmeler kalp krizi ölümlerinin azalmasına katkı sağladı.

Ancak uzmanlar, kalp krizinden kurtulan kişi sayısı artarken, diğer kalp hastalığı türlerinin yükselişe geçtiğine dair uyarıyor.

Kalbin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atması anlamına gelen aritmiden kaynaklanan ölümler yüzde 450, kalp yetmezliğinden kaynaklanan ölümlerse yüzde 146 oranında arttı.

Hipertansif kalp hastalığı ölümleri ise uzun süreli yüksek tansiyonun etkisiyle yüzde 106 oranında arttı. Araştırmacılar bu yükselen ölüm nedenlerini ABD'deki obezite, diyabet ve yüksek tansiyona bağlıyor.

ABD'deki obezite oranı 1970'ten 2022'ye kadar yüzde 15'ten yüzde 40'a yükseldi. Yetişkinlerin neredeyse yarısı artık tip 2 diyabet hastası ve yüksek tansiyon oranları 1978'den 2022'ye kadar yüzde 30'dan neredeyse yüzde 50'ye çıktı.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı ve öğretim üyesi olan, çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Latha Palaniappan şöyle diyor: 

Artık vakaları önleyerek insanların güçlü, sağlıklı kalplerle yaşlanmasını sağlamaya odaklanmak gerekiyor ve önleme çalışmaları çocukluk kadar erken bir dönemde başlayabilir.

Amerikan Kalp Derneği'nin "Hayatın Temel 8'i" listesi, kalp hastalığı riskini azaltmak için atılması gereken temel adımları şöyle özetliyor: sağlıklı beslenmek, kilo kontrolü, sigarayı bırakmak, daha fazla egzersiz yapmak, uykuyu iyileştirmek ve sağlıklı kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri seviyelerini korumak.

Independent Türkçe