Tutankhamun'un ölüm nedeni 2020 yılında açıklanacak

Luksor’daki mezarın içindeki Tutankhamun mumyası
Luksor’daki mezarın içindeki Tutankhamun mumyası
TT

Tutankhamun'un ölüm nedeni 2020 yılında açıklanacak

Luksor’daki mezarın içindeki Tutankhamun mumyası
Luksor’daki mezarın içindeki Tutankhamun mumyası

M.Ö. 1336 ile 1327 yılları arasında hüküm sürmüş Mısır Firavunu Tutankhamun’un (Tutankamon)   gizemi Mısır’da bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor. “Altın Kral” olarak bilinen Firavunun neden genç yaşta öldüğünü tespit etmek için araştırmacılar mumya üzerinde ileri düzeyde bazı testler gerçekleştirecek. Tutankhamun’un kesin ölüm sebebi ile ilgili sonucun ise gelecek yıl açıklanması bekleniyor. Mısır Tarihi Eserler İdaresi Başkanı Arkeolog Dr. Zahi Havas, bir İtalyan televizyon kanalına verdiği röportajda, “Mısır’ın batısındaki Luksor’da bulunan Krallar Vadisi’ndeki mezarlıkta mumya üzerinde gerçekleştirilecek testlerin ardından önümüzdeki yıl Tutankhamun’un ölüm nedenini öğreneceksiniz” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Havas, 250 bin dolar değerindeki yeni cihazların kullanımı ile gerçekleştirilecek olan projede uygulanacak olan testlerin önümüzdeki ay başlayacağını belirterek, ölüm nedeninin kırık bir ayak mı yoksa iltihap sebebi ile mi meydana geldiğini veya başka bir sebep ile mi gerçekleştiğinin tespit edileceğini söyledi. Arkeolog Havas açıklamasında, daha önce gerçekleştirilen mumya testlerinde Tutankhamun’un yumru ayak hastalığından mustarip olduğunun ortaya çıktığını ve sıtma geçirdiğini belirtti.
Arkeologlar, Tutankhamun’un mezarı içerisinde Kral’ın yürürken dayandığı 130 adet koltuk değneği buldu. Havas, bu değneklerden birinin otururken avlanmak için firavun tarafından yapıldığını belirtirken, yapılan testler sonucunda bacağın birinin kırık olduğuna işaret etti. Tutankhamun’un savaş aracı kullanırken yaşanan kaza sonucu bacağını kırdığı düşünülüyor.
Yıllardır bilim insanları, genç Firavunun mumyasından yasa dışı örnekler alan İngiliz arkeolog Harrison tarafından başlatılan girişim dâhil Tutankhamun’un ölüm gizemini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Harrison yaptığı araştırmalar sonucu "Tutankhamun’un yanarak öldüğü"nü iddia etmişti. Howard Carter ise,  Krallar Vadisi’ndeki Altın Kral mumyasını keşfeden ilk isim.
Tutankhamun’un koleksiyonlarından bazıları çeşitli ülkelerdeki açık hava müzelerinde sergileniyor. Önümüzdeki yılın dördüncü çeyreğinde açılması planlanan Büyük Mısır Müzesi’nde genç kralın kalıntılarının tamamen sergilenmesi planlanıyor.
Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Tutankhamun Sergisi, rekor sayıda ziyaretçi çekti. Mısır Tarihi Eserler İdaresi Başkanı, Tutankhamun Sergisi’nin geçtiğimiz Mart ayında Paris’te açıldığı ve bu ay sona erdiğini belirterek, bir buçuk milyon gibi rekor ziyaretçi sayısına ulaşıldığını belirtti. Bu rakam, Fransa tarihindeki arkeolojik sergilerde elde edilen en fazla ziyaretçi anlamına geliyor.
Başkan açıklamasında, Tutankhamun’un hikâyesinin dünyayı cezbettiğini belirterek, bu konunun bilim insanlarının araştırma yapmasına sebep olduğunun altını çizdi. Havas, Tutankhamun’un hayatını anlatan operanın Eylül ayı içerisinde 10 kez sanatseverlerle buluşacağını söyleyerek, gelirin Büyük Müze için ayrıldığını belirtti.
Mumya taraması, kraliyet mumyalarının DNA’sının kullanılarak gerçekleştirilen teste yönelik bir proje olup, 2006 yılında Dr. Zahi Havas başkanlığında, Tutankhamun’un annesi dâhil tüm mumyaların incelenmesi ile başladı.
Havas açıklamasında ayrıca, Mısır’da bulunan müzelerde DNA testleri ile mumya taramasının yapıldığı iki laboratuvarın olduğunu ve Mısırlı uzmanlardan oluşan bir ekibin bu konuda kapsamlı çalışmalar yaptığını söyledi.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.