Yaşam biçiminiz kalbinizin şeklini değiştirebilir

İHA
İHA
TT

Yaşam biçiminiz kalbinizin şeklini değiştirebilir

İHA
İHA

Bilim insanları uzun süredir bir amortisör gibi darbeleri emen eklemlerimizle ve yaylar gibi esneyen tendonlarımızla, vücutlarımızın uzun süreli dayanaklılık için evrimleştiğini biliyor. Yeni bir araştırma her ne kadar nasıl bir yaşam sürdüğünüze göre değişiklik gösterse de insan kalbinin de diğer organlarımız gibi dayanıklılığa uygun hale geldiğini gösteriyor.
Konunun derinliklerine inmek isteyen araştırmacılar 160'tan fazla yetişkin erkeğin kalplerini ses ötesi görüntüleme yardımıyla inceledi. Katılımcılar 4 farklı yaşam tarzına göre seçildi: Uzun mesafe (maraton) koşucuları, hareketsiz ve oturarak günlerini geçiren yetişkinler, Independent Türkçe'nin haberine göre, Amerikan futbolunda yüksek tecrübeli kanat oyuncuları ve Meksika'nın çiftçilik yapan ve koşma yetenekleriyle ünlü yerli halkı Tarahumara'dan bazı kişiler.
Bilim insanları aynı zamanda türler arası karşılaştırma yapmak için evrimsel açıdan en yakın kuzenlerimiz şempanzeleri kullandı ve 43 erişkin erkek şempanzenin kalplerini de incelendi.
Araştırmacılar kalbin 4 odacık arasında en kalını olan sol karıncığı (akciğerden gelen kanı vücuda pompalayan ve çilek şeklindeki odacık) incelediklerinde fark çok net ortadaydı. 16 Eylül'de hakemli bilim dergisi PNAS'ta yayımlanan ve insan kalbinin dayanıklılık kapasitesiyle basınç-hacim arasındaki evrimsel ilişkiyi inceleyen araştırma raporuna göre, dayanıklılığın hayatlarında önemli bir etken olduğu uzun mesafe (maraton) koşucuların ve çiftçilerin sol karıncıkları, yüksek hacimdeki kanın uzun süre pompalanmasını sağlayan özelliklere sahipti: Daha büyük, uzamış ve ince duvarlara sahip.
Kısa ve yüksek yoğunluklu antremanlara ağırlık veren kanat oyuncularınınsa kalın duvarlara sahip daha kısa ve daha geniş karıncıkları vardı. Benzer bir durum hayatı oturarak geçen hareketsiz insanlar için de geçerliydi.  Ancak tüm gruplar içinde en kısa ve kalın karıncıklara sahip olanlar, çoğunlukla dövüşmek ya da tırmanmak gibi yüksek yoğunluklu ve kısa süreli fiziksel hareketler yapan şempanzelerdi.
Araştırmacılar bunun yüksek yoğunluklu fiziksel hareketler için damarlarda yüksek kan basıncına kısa süreli ihtiyaç duyulmasından kaynaklandığını söylüyor. Kalın duvarlı, daha yuvarlak şekilli ve küçük hacimli karıncıklar; beyne yeterli kan akışını sağlayarak ve böylece bilincin kapanmasını engelleyerek, kanat koşucuları ve şempanzeler için faydalı hale geliyor. Ancak bu evrimsel baskı bulunmadığında bile, mesela hayatı koltukta geçen bir yaşam tarzı da benzer bir kalınlaşmayla sonuçlanıyor gibi görünüyor.
Dayanıklılığı artıran adaptasyonlar avcı-toplayıcı yaşayan veya tarım yapan atalarımıza yardımcı olmuşa benziyor. Ancak diğer yandan bugünün sanayi toplumlarında hızla artan yüksek kan basıncı (tansiyon) ve kalp-damar hastalıkları gibi sorunlara yönelik daha az paralel adaptasyon gerçekleşti. Araştırmacılar atalarımızın dayanaklılığını artıran bu adaptasyonların ironik biçimde modern toplumların karşılaştığı kan basıncını yükselten hastalıklarla baş etmeyi zorlaştırdığını öne sürüyor.
Ancak hayatı masa başında geçen okuyucuların kendilerini kötü hissetmesine gerek yok. Araştırmacılar kalp biçimindeki değişikliklerin uzun mesafe koşusu ve yüzme gibi dayanıklılık gerektiren antremanlar sayesinde yıllar içinde geri döndürülebilir olduğunu belirtiyor.



Yeni Dune filminden haber var: Resmen açıklandı

Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)
Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)
TT

Yeni Dune filminden haber var: Resmen açıklandı

Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)
Yönetmen Denis Villeneuve, Dune serisinin baş karakteri Paul Atreides'i canlandırması için sadece Timothée Chalamet'yi (sağda) düşündüğünü söylemişti (Warner Bros.)

Denis Villeneuve'ün Arrakis'e dönüşü resmiyet kazandı. Serinin sıradaki filmi Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç (Dune: Part Three) adını taşıyacak. 

Daha önce filmin Frank Herbert'ün 1969 tarihli Dune Mesihi (Dune: Messiah) romanını temel alacağı ve bu ismi taşıyacağı bildirilmişti. 

Yeni filmde Timothée Chalamet ve Zendaya rollerine geri dönerken, ilk filmde yer alıp ikinci filmde görülmeyen Jason Momoa da seriye yeniden katılıyor. Çekimlerin kısa süre içinde başlaması planlanıyor.

Filmin bazı sahneleri IMAX kameralarıyla çekilecek. Ancak Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç'ün tamamı, Christopher Nolan'ın son filmi The Odyssey gibi IMAX kameralarıyla çekilmeyecek.

CNBC'de katıldığı bir röportajda IMAX CEO'su Richard Gelfond, ilk etapta Villeneuve'ün yeni Dune filmini tamamen IMAX kameralarıyla çekeceğini ima etmiş olsa da bu açıklamanın yanlış anlaşıldığı görülüyor. 

57 yaşındaki Villeneuve, önce Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç üzerinde çalışacak, ardından James Bond evrenine adım atacak.

Gelfond, "Şahsen çok memnun oldum. Onu seviyorum, bence o bir deha. Son derece yaratıcı biri. Yeni Dune filmini tamamen IMAX kameralarıyla çekiyor. Henüz Bond için konuşmaya başlamadık ama bunun da aynı şekilde olmasını umuyorum" demişti.

Geçen yıl eylülde Vanity Fair'a verdiği röportajda Villeneuve, yeni Dune filminin bir üçlemenin tamamlayıcısı olarak görülmemesi gerektiğini söylemişti. 

Kanadalı yönetmen, "İlk iki film benim gözümde bir bütün, yani bir diptiğin (iki kanatlı pano şeklinde tablo) iki yarısıydı. İlk kitabın uyarlaması artık tamamlandı. Eğer üçüncü bir film yaparsam, bu farklı bir proje olacak. Bu kez farklı bir tonda, kendi kimliğine sahip bir yapım olacak" ifadelerini kullanmıştı.

Dune: Çöl Gezegeni Bölüm Üç'ün Aralık 2026'da vizyona girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, GameRant, Vanity Fair