Erdoğan, Fırat’ın doğusuna askeri operasyon uyarısını yineledi

(Reuters)
(Reuters)
TT

Erdoğan, Fırat’ın doğusuna askeri operasyon uyarısını yineledi

(Reuters)
(Reuters)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta içinde sonuç çıkmaması halinde Suriye’nin kuzeydoğusunda güvenli bölge kurulması hakkında kendi hareket planlarını devreye sokacakları yönündeki uyarısını yineledi.
Erdoğan böylelikle Washington ile yapılan anlaşma kapsamında güvenli bölgenin oluşturulmaması halinde Fırat’ın doğusuna askeri operasyon yapılacağına yönelik imasını tekrarladı.
Beştepe’de düzenlenen Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki güvenli bölgeyle ilgili ifadeleri yeterli bulmadığını ve sahada somut önlemler görmek istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Zirve sırasında ve sonrasında yaptığımız açıklamalarda ifade ettiğimiz gibi iki hafta içinde buradan bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız. Avrupa ülkelerinden hem İdlib hem de Fırat'ın doğusu konusunda çok daha güçlü bir destek bekliyoruz.”
Geçen pazartesi günü Ankara’da düzenlenen Türkiye-Rusya-İran zirvesi hakkında da konuşan Erdoğan, Suriye krizinin çözümü konusunda önemli kararlar alındığını söyledi.
Erdoğan konuya ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye'de 3 milyon 600 bin mülteciyi ağırlıyoruz. Şayet İdlib'de sükûneti hızla sağlamazsak bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın yükünü kaldıramayacağımızı açıkça söylüyoruz. Fırat'ın doğusunu güvenli hale getirmek suretiyle güvenli bölgenin derinliğine bağlı olarak 2 ile 3 milyon arasında halen ülkemizde ve Avrupa'da yaşayan Suriyeli sığınmacıyı iskân edebiliriz.”
Suriyeli muhalif gruptan anlaşma yorumu
Suriye Ulusal Ordusu çatısı altındaki El-Mutasım Tugayı Sözcüsü Mustafa Seceri, Astana garantörleri Rusya, Türkiye ve İran’ın Ankara’da bir araya geldiği üçlü zirvede Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait gözlem noktaları ve bölgedeki terör örgütleriyle mücadele de dahil olmak üzere İdlib'teki son gelişmelere odaklanıldığını ve birkaç noktada anlaşmaya varıldığını bildirdi.
Seceri’nin Twitter hesabından yaptığı açıklamaya göre üçlü zirvede ağır silahlardan arındırılmış yeni bir tampon bölge oluşturulması, Türkiye-Rusya ortak devriyelerinin seyrinin belirlenmesi ve uluslararası terör listesinde yer alan kişilerin bölgeden uzaklaştırılması kararlaştırıldı.
Mustafa Seceri, anlaşmanın, Anayasa Komisyonu için son adımların atılması ve yeni bir seçim yasasının geliştirilmesine ek olarak Suriye geçici hükümetinin bölgeye girmesi, hizmet sağlaması ve uluslararası insani yardımın yeniden başlatılmasını öngördüğünü belirtti.
Sözcü, Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ), Hurras ed-Din veya Ensar et-Tevhid gruplarının anlaşmayı reddetmesinin yeni bir savaş ilan etmek için bir fırsat olacağına dikkat çekerek “Belki Han Şeyhun, Hama ve İdlib kırsalındaki diğer 50 kasaba için de benzer bir senaryoyla karşılacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu’ndan İdlib açıklaması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin İdlib’te Rusya ve ABD arasında sıkıştığını söyleyerek ülkesinin Suriye politikasını eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, Denizli’de yaptığı bir konuşmada, “Şimdi İdlib'de sıkıştık. Bir taraftan Trump, bir taraftan Putin. Oradaki Suriyeliler Türkiye'ye gelmez mi? 3,5 milyon Suriyeli Türkiye'nin kapısına dayanırsa kimse şaşırmasın” diyerek savaştan kaçan Suriyelilerin suçlanmaması gerektiğini, bilakis onların Türkiye’ye kaçmasına neden olanlara kızılması gerektiğini söyledi.
Türkiye 3,6 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Ancak gerçek sayının tahmin edilenden çok daha farklı olduğu belirtiliyor.
Rusya destekli Suriye rejiminin son dört aydır İdlib’e düzenlediği saldırılar Türkiye sınırına bir milyondan fazla sivilin kaçmasına neden oldu.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.