Cezayir'de tutuklamalar hız kazandı

Cezayir’de seçimlerin aralık ayında düzenlenmesi kararı sonrasında gösteriler patlak verdi (Reuters)
Cezayir’de seçimlerin aralık ayında düzenlenmesi kararı sonrasında gösteriler patlak verdi (Reuters)
TT

Cezayir'de tutuklamalar hız kazandı

Cezayir’de seçimlerin aralık ayında düzenlenmesi kararı sonrasında gösteriler patlak verdi (Reuters)
Cezayir’de seçimlerin aralık ayında düzenlenmesi kararı sonrasında gösteriler patlak verdi (Reuters)

Cezayir, aralık ayında düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kapsamlı değişiklik talep eden halk hareketinin aktörlerine ve aktivistlerine yönelik devam eden tutuklama kampanyalarına tanık oluyor.
Cezayirli bir avukat tarafından yapılan açıklamaya göre başkentteki bir mahkeme, 19 Eylül’de hareketin önde gelen sembollerinden Fadil Bumala’nın “ulusal birliğe zarar verme” suçlamasıyla gözaltına alınmasını emretti. Avukat Abdul Gani Badi, Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada eski bir Cezayir ulusal televizyon muhabiri olan Bumala’nın geçen çarşamba günü başkentteki evinde gözaltına alındığını duyurdu.
Bumala, başkent Cezayir’in doğusundaki Dar el-Beida’daki Birinci Derece Mahkemesi soruşturma hakiminin talimatı sonrasında geçici olarak gözaltına alındı.
Fadil Bumala, 12 Eylül’de muhalif lider Kerim Tabu ve Semir Belarbi’nin “ulusal birliğe zarar vermekle” suçlanması sonrasında geçici olarak gözaltına alınan üçüncü önemli isim olarak sayılıyor
Söz konusu isimler, ülkenin eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın 2 Nisan’da istifa etmesine neden olan şubat protestolarında yer almıştı.
Geçen haftalarda cuma günü gösterileri öncesinde polis kuvvetleri tutuklamalara hız verdi. Tutukluların serbest bırakılması ulusal komitesi koordinatörüne göre geçen cuma günü gözaltına alınan 22 kişi pazar günü geçici olarak tutuklandı. Çarşamba günü ise Cezayir ordusu, eylemcilerin reddettiği cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilan edilmesi öncesinde eylemlerini yoğunlaştırdı.
Geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih, geçen pazar günü yaptığı açıklamada cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 12 Aralık’ta gerçekleşeceğini duyurdu. Eylemciler, eski rejim sembollerinin yönetiminde olduğu sürece özgür ve adil olamayacağını belirterek seçimleri kabul etmediklerini vurguladı.
19 Eylül’de ise Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih saha ziyareti sırasında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Cezayir halkının çoğu bu durumdan olabildiğince çabuk kurtulmak istiyor ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinin hızlandırılmasını ümit ediyor. Anayasal görevlerine uygun olarak ordunun, vatan ve halka yönelik görevlerine bağlılığını vurgulamak istiyorum.”
Yaklaşan seçimlere katılma çağrısında bulunan Ahmed Kayid Salih açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Cezayir halkı, halkın bütün kesimlerinin yoğun katılımı ve haklarını yerine getirmesi yoluyla bu önemli ulusal kazanıma tamamen tanık olacak.”
General Kayid Salih, geçen çarşamba günü güvenlik güçlerine, eylemcileri başkente ulaştırmak için kullanılan otobüs ve araçları durdurma talimatı verdi. Söz konusu talimatla birlikte polis kuvvetlerinin protesto gösterilerine yönelik baskıları arttı. Eylemcilere yönelik müdahaleler de artış gösterdi.
Başkent Cezayir’deki Sidi Muhammed Mahkemesi Başsavcısı, Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) Genel Sekreteri Muhammed Cemii’nin geçici olarak tutuklanması emri verdi. İlgili kaynaklara göre Cemii, adli işlem dosyalarını gizlemek, resmi belgeleri imha etme faaliyetlerine karışmak, tehdit ve hakaretlerde bulunmakla suçlanıyor.
Savcılık tarafından 19 Eylül’de yapılan açıklamaya göre başkent Cezayir’in yaklaşık 300 km batısındaki Relizane bölgesinde eylemciler ve güvenlik güçleri arasında patlak veren çatışmalarda 2 kişi öldü. Relizane’nin yakınlarındaki Vadi Arhio’daki Cumhuriyet Savcısı, polis arabasının karıştığı bir kazada bir gencin öldüğünü ve daha sonra da bölgede çatışmaların yaşandığını açıkladı. Savcı, öfkeli vatandaşların yolları kapatarak araç lastiklerini ateşe verdiğini belirtti. Kaynaklara göre polis müdahalesi dolayısıyla 2 kişi de yaralandı.
Açıklamada bir polis aracının motosiklete çarpması sonucu 15 yaşlarındaki bir gencin öldüğü belirtildi. Kazada 24 yaşındaki diğer gencin de ağır şekilde yaralandığı aktarıldı. Yetkili, kamu çalışmalarını sabote eden eylemcilerin, “trafik kazasına neden olan polis memurunu yakalamak” amacıyla güvenlik merkezine baskın yapmaya çalıştığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada güvenlik olaylarının ve sorumluların belirlenmesi için Ulusal Güvenlik Genel Müdürlüğü tarafından bölgeye soruşturma komisyonu gönderildiğini duyurdu.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.