Bloomberg muhabirlerinin yargılanmasına başlandı

İstanbul'da gazetecilerin yargılandığı mahkemenin önündeki güvenlik birimleri (AFP)
İstanbul'da gazetecilerin yargılandığı mahkemenin önündeki güvenlik birimleri (AFP)
TT

Bloomberg muhabirlerinin yargılanmasına başlandı

İstanbul'da gazetecilerin yargılandığı mahkemenin önündeki güvenlik birimleri (AFP)
İstanbul'da gazetecilerin yargılandığı mahkemenin önündeki güvenlik birimleri (AFP)

Bloomberg haber ajansında çalışan gazeteciler Kerim Karakaya ile Fercan Yalınkılıç hakkında, Türk lirasının değer kaybetmesi hakkında yazdıkları makale ile ‘Türkiye ekonomisinin istikrarını zayıflatmaya çalıştıkları’ gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
AFP’nin haberine göre davada gazeteciler Kerim Karakaya ile Fercan Yalınkılıç’ın da aralarında olduğu 36 kişi yargılanıyor.
Mahkeme, sanık avukatlarının beraat taleplerini reddederek bir sonraki duruşmanın 17 Ocak’ta görülmesine karar verdi.
Söz konusu gazeteciler, ABD ile yaşanan diplomatik kriz sebebiyle Türk lirasının dolar karşısında değer kaybettiği Ağustos 2018’de Türk lirasının değer kaybetmesi hakkında makale kaleme almıştı.
Bunun ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) şikayeti üzerine ‘Türkiye ekonomisinin istikrarını zayıflatmaya çalıştıkları’ gerekçesi ve 5 yıla kadar hapis istemiyle haklarında dava açılmıştı.
Duruşmada savunma yapan sanık Kerim Karakaya, “Bunun neden bu kadar tepki çektiğini bir gazeteci olarak anlayamadım” diye konuştu.
Diğer sanıklar da sosyal medyadan yaptıkları yorumlar nedeniyle haklarında dava açılması nedeniyle şaşkına döndüklerini söyledi.
Duruşmaya katılan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu’na göre bu dava, ekonomik meseleler kapsamında, yeni ve endişe verici bir eğilim olduğunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen nisan ayında Türk ekonomisinin yaşadığı sıkıntıları abartmakla suçladığı Batı medyasını, özellikle de Merkez Bankası hakkında bir makale yayınlayan Financial Times’ı şiddetle eleştirmişti.
Türkiye ekonomisi, 10 yılın ardından bu yıl ilk kez resesyona girilmesi ve enflasyonun yüzde 20’ye yükselmesinin ardından zor bir dönemden geçiyor. Bu çerçevede Türk lirası geçen yıl dolar karşısında değerinin neredeyse üçte biri oranında değer kaybetmişti.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP