İşte 178 yıllık Thomas Cook'un tarihindeki dönüm noktaları

İşte 178 yıllık Thomas Cook'un tarihindeki dönüm noktaları
TT

İşte 178 yıllık Thomas Cook'un tarihindeki dönüm noktaları

İşte 178 yıllık Thomas Cook'un tarihindeki dönüm noktaları

Dünyanın en eski seyahat şirketi Thomas Cook iflas etti. 2018 yılı rakamlarıyla 22 milyon yolcuya hizmet veren, onlarca oteli, 100 civarında uçağı, tur operatörü yüzlerce satış acentesi olan Thomas Cook, 150 bin İngiliz turist yurt dışında tatildeyken iflas etti.
1,7 milyar pound borcu olan şirketi kurtarmak için hissedarlarla yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı. Hükümet şirketi kurtarmaya yanaşmayınca, 1918 yılından beri faaliyette olan Thomas Cook iflas etti.
İşte Thomas Cook'un 178 yıllık serüvenindeki tarihi dönüm noktaları ve büyüme süreci:
1841: Leimncester'den Loughborough'a ilk organize turunu düzenledi.Özel bir trenle düzenlenen turda tam 500 yolcu vardı.
1855: İlk Avrupa kıta turunu düzenledi. Harwich'ten başlayıp. Antwerp, Brüksel, Köln, Heidelberg ve Strazburg'la devam eden tur, Paris'te sona erdi. Aynı Thomas Cook, seyahat, konaklama ve yeme-içmeyi içeren tatil paketini piyasaya sundu.
1865: Londra'nın Fleet Caddesinde ilk satış mağazasını açtı.
1874: Seyahat çeklerinin bir öncüsü sayılabilecek ‘Cook's Circular Note'u New York'ta piyasaya sürdü.
1896: İlk defa, Thomas Cook & Son ismiyle Atina'da düzenlenen Olimpiyat Oyunlarının resmi seyahat acentesi oldu.
1919: Thomas Cook & Son, İngiltere'de hava yolu ile tatil satan ilk şirket oldu.
1928: Thomas Cook torunları Frank Cook ve Ernest Cook, şirketi ‘Compagnie Internationale des Wagons-Lits et des Grands Express Européens'e sattı.
1948: British Transport Holding Company'e devredilerek devlet şirketi oldu.
1972: Thomas Cook özelleştirildi. Şirketi Britain's Midland Bank, Trust House Forte ve Automobile Association'ın oluşturduğu konsorsiyum satın aldı.
1990: Derak International'i satın alarak dünyanın önde gelen perakende döviz işlemleri şirketi oldu.
1992: Almanya'nın üçüncü büyük bankası Westdeutsche Landesbank ve Almanya'nın önde gelen charter şirketi LTU Group Thomas Cook'u Midland Bank'tan satın aldı.
1994: Berclays Bankasının bir iştiraki olan Interpayment Services Limited‘i satın alarak ABD dışındaki en büyük seyahat çeki tedarikçisi oldu.
1994: Thomas Cook'un seyahat yönetim şirketi American Express'e satıldı.
1999: Avrupa Komisyonu; Thomas Cook ile Carlson Leisure Group'un birleşmesine onay verdi.
2001: Global and Financial bölümünü Travelex'e sattı.
2001: Almanya'da Condıor ve Neckerman'ı satın alarak ismini Thomas Cook AG olarak değiştirdi.
2007: Thomas Cook ve MyTravel Grpup birleşerek Thomas Cook Group PLC'yi oluşturdu. Ving, Spies ve Tjreborg ile iş birliği yapan şirket, İskandinav ülkelerine güçlü bir giriş yaptı.
2011: İngiltere operasyonlarını Co-Operative Group ve Midlands Co-operative Society çatısı altında birleştirerek İngiltere'nin en büyük zincirini kurdu.
2015: Thomas Cook Çinli yatırım şirketi Fosun ile stratejik iş birliğine gitti.
16 Mayıs 2019: Thomas Cook üst üste üçüncü kez karlılık uyarısı yaptı.
Ağustos 2018: Thomas Cook şirketin kurtarılması için Fosun ve bankalarla 900 milyon poundluk bir anlaşma yaptı. Anlaşmaya göre tur operatörünün yüzde 75'i Fosun'a yüzde 25'i bankalara, uçak şirketinin ise yüzde 75'i bankalara yüzde 25'i Fosun'a geçecekti.
Eylül 2019: Thomas Cook'un tahvil sahipleri, 900 milyon poundluk anlaşmanın şirketi kurtarmayacağını, 200 milyon poundluk daha ek finansmana ihtiyaç olduğunu açıkladı.
22 Eylül 2019: Thomas Cook yönetimi ile hissedarlar, bankalar ve Fosun'un katıldığı son toplantıda anlaşma sağlanamadı.
23 Eylül 2019 03.00: Thomas Cook iflasını açıklayarak tüm operasyonlarını durdurdu.

Thomas Cook artık yok
Dünyanın en eski tur operatörü Thomas Cook, 23 Eylül 2019 saat 03.00 itibariyle iflasını açıkladı. Türk turizminin en eski ve en büyük partnerlerinden Thomas Cook'un iflası kuşkusuz sektörü sarsacak.
Thomas Cook'un iflası, dünya tarihinin en büyük seyahat şirketi iflaslarından biri olarak tarihe geçti. Ana marka Thomas Cook başta olmak üzere, Öger Tours, Neckerman, Thomas Cook Hotels, Condor, Thomas Cook-Rusya gibi onlarca şirketle dünyanın çok sayıda ülkesinde faaliyet gösteren Thomas Cook, 2018 yılı itibariyle tam 22 milyon yolcuya hizmet verdi.
Türkiye'ye 3 milyonu aşkın yolcu getiriyordu
Thomas Cook'un sadece Avrupa'dan Türkiye'ye paket turla getirdiği yolcu sayısı 2 milyon. Buna sadece uçak yolcularını ve Thomas Cook Rusya'nın sayılarını eklediğimizde toplam sayı 3 milyonu aşıyor.
Thomas Cook'un Türkiye turizmiyle çok eski ve köklü bağları bulunuyor. Türkiye'de hem otel işletmeciliği yapan, hem de franchise anlaşmaları yapan şirketin ülkede çok sayıda oteli bulunuyor. Dahası, Thomas Cook ile tek yetkili olarak çalışan onlarca otel bulunuyor.
Şu anda Türkiye'de 50 bin yolcusu var
Şirketin şu anda Türkiye'de toplamda 50 bin civarında yolcusunun bulunduğu, otellere yüklü miktarda borcunun olduğu biliniyor. Bu yolcuların büyük bir bölümü ise (yaklaşık 40 bin) Muğla'daki destinasyonlarda tatilde.
Thomas Cook'un tatilde olan yolcu sayısının 150 bin olduğu açıklandı ancak bu sayının çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. İngiliz Sivil Havacılık Kurumu, Thomas Cook'un tatildeki yolcularını İngiltere'ye geri götürmek için İngiltere tarihinin barış zamanındaki en büyük kurtarma planını hazırladı. Tam 94 uçaklık bir charter filosu kuran şirket, tahliye operasyonlarına bugün başlıyor.
Kayyum ödemeleri sıraya koyacak
Thomas Cook'a bugün itibariyle resmi olarak kayyum atanmış durumda. Kayyum, Thomas Cook'un borçlarını belirleyerek bunları bir sıraya sokacak. Zaman içinde şirketin varlıkları satılarak bu borçlar ödenecek. Ancak şurayı da atlamamak gerekiyor; toplamda 1,7 milyar pound borcu olan şirketin varlıklarının satışıyla Türkiye'deki otellere de ödeme yapılıp yapılmayacağı zaman içinde belli olacak. Ancak daha önceki tecrübelere bakılırsa, bu konuda çok ciddi sıkıntılar ve sorunlar yaşanacak.



İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedi

Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
TT

İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedi

Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)

İsrail toplumunda Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İran'a karşı başlattığı savaşı destekleyenler arasında neredeyse tam bir fikir birliği olmasına ve muhalefet partilerinin de bu savaşı desteklemesine rağmen, savaşın devam etmemesi konusunda uyarıda bulunan farklı sesler de çıkmaya başladı. Bu sesler, ABD'den savaşa katılmasını talep etmek yerine, savaşı sona erdirmek için bir yol bulmasını istiyor.

Bu seslerin başında gelenlerden biri de eski Başbakan Ehud Barak oldu. İsrail’de savunma bakanlığı, içişleri bakanlığı ve dışişleri bakanlığı gibi birçok önemli görevde bulunan Barak, ordunun genelkurmay başkanlığı görevini de üstlenmişti.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz gazetesinden aktardığına göre Barak açıklamasında, “Bu savaş, ABD katılsa bile İran'ın nükleer programını ortadan kaldıramayacak, aksine Tahran'ı bu konuda çabalarını ikiye katlamaya itecek” değerlendirmesinde bulundu.

Sokaklarda, televizyon programlarında ve Netanyahu'nun İran'ın nükleer tehdidini ortadan kaldıracağına dair açıklamasında ‘coşkulu bir hava’ olmasını eleştiren Barak, “Bu kutlama zamansız ve gerçeklerden uzak” dedi.

fgtyuı
Dün Tel Aviv'in merkezinde sirenlerin çalmasının ardından otoyolda beton parçalarının arkasına sığınan İsrailliler (Reuters)

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in ‘kibirden kaçınılması ve gerçeklerin gerektirdiği alçakgönüllülüğün korunması gerektiği’ şeklindeki sözlerine övgüde bulunan Barak, “Biz gerçekten ağır, uzun ve acı verici bir sınavla karşı karşıyayız ve hepimiz bunu göğüslemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Barak, İsrailli liderlerden ‘bu sınavı yönetirken mantıklı davranmalarını ve sorumluluklarını üstlenmelerini’ istedi.

ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılında, İsrail'in etkisiyle önceki nükleer anlaşmadan çekildiğinde, İran’ın nükleer silah geliştirmesine yaklaşık 18 ay kalmıştı.

Barak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İran’ın nükleer tesislerini hedef aldık ve diğer tesisleri ve üsleri de hedef alacağız. Ancak İran'ın nükleer silaha ulaşma kapasitesini birkaç haftadan fazla ertelemedik ve ertelemeyeceğiz. Çünkü ellerinde yaklaşık on bomba yapmak için gerekli ayrışmış madde var ve bunları nasıl kullanacaklarını biliyorlar. Yeni nesil tesisler yerin 800 metre derinliğinde inşa edildi.

‘Yıpratma savaşı’ uyarısı

Haaretz gazetesi, başyazısında savaşın devam etmesi ve bir yıpratma savaşına dönüşmesi, hedeflerinin değiştirilmesi ve rejimin devrilmesi düşüncesinin ortaya çıkması konusunda uyardı.

Söz konusu yazıda şu ifadeler yer aldı:

“İsrail, siyasi kazançlarının ne olduğunu kendisi belirlemeli. Stratejik hedef, Tahran'daki rejimi devirmek değil, İsrail sınırlarını korumaktır. Gazze'de acı verici bir savaşın devam ettiğini, Gazze'deki rehinelerin kaybolduğunu ve insani durumun kötüye gittiğini unutmamalıyız. Savaşlar bir amaç değildir ve daha geniş çaplı bir savaşa ya da uzun süreli bir yıpratma savaşına sürüklenmemeliyiz. İran halen askeri güce sahip ve savaşı bölgesel bir boyuta taşıyabilir.”

o90
Kudüs'te sirenlerin çalmasının ardından dün yer altı otoparkına sığınan İsrailliler (AP)

Öte yandan Hamas tarafından alıkonulan İsrailli rehinelerin aileleri de yakınlarının davasını gölgeleyen İran ile savaşın devam etmemesini istedi.

Cumartesi akşamı yaklaşık bin kişinin katıldığı, internet üzerinden yapılan toplantıda, geçtiğimiz hafta cenazeleri geri getirilen iki rehinenin anısına meşaleler yakıldı.

İç Cephe Komutanlığı'nın güvenlik talimatları nedeniyle haftalık toplantılarını bu kez video konferans şeklinde gerçekleştiren katılımcılar, rehineler arasındaki yakınlarının genel gündemden dışlanmasını reddettiklerini açıkladı.

Rehineler ve Kayıp Aileler Forumu'nun 7 Ekim saldırılarında öldürüldüğünü ve cesedinin Gazze'ye götürüldüğünü duyurduğu Lior Rudaeff’in kızı Noam Katz Rudaeff, “Sadece biz rehine ve kayıp aileleri değil, tüm ülke 617 gündür bilinmezlik karşısında korku içindeyiz” dedi.

Noam Katz Rudaeff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rehineleri kamuoyunun gündeminde tutmak şimdi her zamankinden daha zor. Ekranlar manşetlerle dolu, ancak onların yüzleri neredeyse hiç görünmüyor.”

Rehinelerden biri olan Omri Miran'ın eşi Lishay Miran, ‘en cesur kararı alarak tüm rehineleri geri getirecek bir anlaşma imzalama’ çağrısında bulundu. Lishay Miran, “Başka cepheler olsa bile, dramatik ve belki de tarihi savaşlar olsa bile, kalplerimiz (sevdiklerimiz için) endişelenmekten vazgeçmiyor” ifadelerini kullandı.