Beşiktaş Başkanı Fikret Orman istifa edeceğini açıkladı

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman istifa edeceğini açıkladı
TT

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman istifa edeceğini açıkladı

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman istifa edeceğini açıkladı

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, yarın itibariyle görevi bırakacağını açıkladı. Yarın yönetim kurulunu olağanüstü toplayacağını söyleyen Orman, “Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk’le görüşerek, görevi bırakacağız. Beşiktaş’a yaptıklarım helal olsun” ifadelerini kullandı.
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman istifa etti. Siyah-beyazlı kulübün başkanı, bugün yapılan sponsorluk anlaşmasının ardından basın mensuplarına gündeme dair açıklamalarda bulunacağını söyledi ve ardından görevde olduğu süre içindeki yaptıklarından bahsetti. Orman daha sonra kırgın olduğunu da belirterek, “Yarın yönetim kurulunu olağanüstü toplayacağım ve Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk’le görüşerek görevden ayrılacağımızı söyleyeceğim. Bundan sonraki yol haritasını da Tevfik beyle birlikte yürüteceğiz. Seçime kadar biz mi görevde kalırız, yoksa kulübü onlar mı idare eder, bunun kararını vereceğiz” dedi ve “Beşiktaş’a yaptıklarım helal olsun” diyerek istifa ettiğini açıkladı.
"Kenetlenmek yerine iç dinamiklerle uğraşmak zorunda kaldık"
Görevde olduğu süre içinde Beşiktaş’ın özellikle moralini toparladıklarını düşündüklerini söyleyen Başkan Fikret Orman, “İlk sene ‘Feda’ senesi olarak başladık ve zor bir seneydi. Bütün başkanlık sürecimde kimseden yardım istemedim, kimsenin kapısını çalmadım, kampanya düzenlemedim ve bütün bunları Beşiktaş’ın kendi dinamiklerini harekete geçirerek yapmaya çalıştım. İlk senemizde kapalı tribün boştu ve taraftar desteğimiz de yoktu. İlk senede stadımız için 20’nin üzerinde kuruldan geçerek bütün izinleri aldık. Bu işin olmamasını isteyen birçok insan vardı ve Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan’dı ve büyük destek verdi. Bu stattaki bütün tuğlalarda her metrekarede benim alın terim vardı. O süreçte de Gezi olaylarının tam göbeğindeydik. Hatta stattaki kepçeyi çaldılar, büyük olaylar oldu. Bir yandan da işi hem siyasi hem de taraftar açısından yönetmek zor bir süreçti. Hamdolsun bu işi gayet güzel yönettiğimizi düşünüyorum. Sonrasında göçebe gibi yaşadık. 2 sene de Avrupa’ya gitmedik. Birisi FFP için diğeri de 3 Temmuz nedeniyle gitmedik. Hem giderimiz var hem de gelirimiz yoktu. O süreç içinde de taraftar gruplarından bir destek gördüğümüzü düşünmüyorum. Hiç unutmam; bir maçta 2-1’di durum, 3-1 olunca tribünler boşaldı Olimpiyat Stadı’nda. Maçları kendi evinde oynamadan şampiyonluk kazandık. Bu süreçte takıma da yatırım yaptık. Demba Ba geldi, Mario Gomez geldi. Stadımız ve gelirimiz yokken bu isimleri taraftarla bir araya getirmeye çalıştık. Bazı günlerde 1000, bazen de 2 bin kişiyle fotoğraf çektirdim. Türkiye’nin her tarafını gezdim bu periyotta. Beşiktaş başkanlarının hiç gitmediği yerlere gittim ve bunu yapma amacım Beşiktaşlıları bir araya getirmekti. Marka değerine büyük yatırım yaptık. Bunlar kendiliğinden oluyor dediler. Beşiktaş’ın Türkiye’nin en büyük takımı olduğunu gösterdik. Fakat biz enteresan bir camiayız. Bu süreçte kenetlenmektense içteki olaylarla çok fazla uğraştık. Burayı stat olarak görmeyin sadece. Buradaki ofisleri de gelip gördünüz. Müzesini dünyanın en güzel müzelerinden birisi olarak yaptık ve 100 binin üzerinde kişi ziyaret etti. Bu statta bomba patladı, 15 Temmuz’u yaşadık. Bu stada helikopter indi, helikopteri de benim indirdiğimin dedikodusunu da yaptılar. Beşiktaş büyüklerine hep sahip çıktık. Fulya’da altyapı konteynerlerde çalışıyordu. Orayı yeni bir kamp tesisi yaptık. Ümraniye’ye 2000 senesinde yönetici olduğumda çalışmalara başlamıştık ve ben ayrıldıktan sonra bir şey yapılmamıştı. Sonrasında çok değişiklik yaptık orada. Burada Yusuf Tunaoğlu’nun ismini yaşattık, Fulya’ya da Baba Hakkı’nın ismini verdik. Hiçbir sosyal tesisimiz yoktu, 1903 Akatlar’ı yaptık. Pendik rezil bir haldeydi, onu da yeniden yaptık. Bağdat Caddesi’nde bir lokalimiz yoktu. Sahilde Balık Adamlar Derneği’ni kürek takımımızla birleştirdik. Hem de onların tesislerini kullanabileceğiz. Beşiktaş bayrağını oraya da koyduk. Gerede’de kamp tesisini açtık son süreçte. O da bizim ayrıca bir ihtiyacımızdı. Her sene 300 bin Euro’nun üzerinde bir harcama yapıyorduk kamp için” ifadelerini kullandı.
“İç dinamiklerle uğraşmak zorunda kaldık”
Fulya projesini de yenilediklerini söyleyen Orman, “Fulya bize tanıtılırken, ‘Böyle paralar gelecek’ diye tanıtıldı ama öyle olmadığını gördük. Orası otoparkları da dahil olmak üzere bomboş bir alandı. Hatta bırakın gelir elde etmeyi aidatları da biz ödüyorduk. 22 milyon TL gibi bir yatırım yaptık ve yakında burada AVM açılacak. Beşiktaş’ın malına sahip çıktık. Buradaki otoparkı kiraya verdik ama otoparktan rant güden insan olarak tanıtıldık. Beşiktaş’ın Kabataş’la beraber yaptığı okulu bitirdik. 1600 kişilik bir okul yaptık ve çok da güzel oldu. İlk eğitim başladı. Üniversitenin de önü açılmış oldu. Biz hep iç dinamiklerle uğraşmak zorunda kaldık. Sosyal medyalardan insanları örgütlemek, insanları kıran bir şey. 2. şampiyonluğun ardından ligi 4. sırada bitirince bunlar başladı. Türkiye’nin en iyi ekonomicisiyken, namusumuz dahil birçok konuda saldırı başladı. Fenerbahçe’yle olaylı bir kupa maçımız vardı, o maça çıkmadık. ‘O maça çıkmayın, 10 sene şampiyon olmayın’ diyenler, ligi 4. sırada bitirince, ‘yönetim uyuma’ demeye başladı” diye konuştu.
“Beşiktaş’ın taraftar oranını yükselttik”
Bugüne kadar Türkiye’de bütün şehirlerini gezmek için elinden geleni yaptığını ve Beşiktaşlıları bir arada tutmayı hedeflediğini söyleyen Orman, “İstanbul’da, Ankara’da birçok toplantı yapıp, ‘Beşiktaş’a sahip çıkın’ dedik. Bizim değiştirdiğimiz bir 3 dönem kuralı var. Devamlı bunun altını çizdim. Son süreçlerde bakıyorum ki hep bir mutsuzluk var. Kimseyle kavga etmedim, ettiklerimle de Beşiktaş’ın menfaatleri için ettim. Yanlı olanlar vardı, hepsinin cevabını da kongrede verdim. Kavgam Beşiktaş’ın menfaatleri içindi. Artık bu süreçten sonra, ‘Ben bunu neden yapıyorum’ diye sorgulamaya başladım. Son seçime gelene kadar da aday olmamayı düşünüyordum. Bunun ardından dezenformasyonlar başladı. Bankalarla yapılan anlaşma, ben olmasaydım çok zor yapılırdı. Kulüpler Birliği Başkanı ve Beşiktaş Başkanı olarak bunun yapılmasını istedim. Okulundan AVM’sine, birçok şeyin bitirilmesi gerekiyordu. Maliyetleri düşürmemiz, radikal kararlar almamız gerekiyordu. Camia bütünlüğünün bozulmasını engelleyemedim. Çok mücadele ettim. Yorgun değilim ama kırgın ve üzgünüm. Bu kadar emek döktük. Aldığımızda yüzde 16.5 taraftar oranı olan Beşiktaş, son araştırmalara göre yüzde 27’ye yükselmiş durumda. Marka değeri için dünyanın her tarafına kendi kaynaklarımızla giderken, küfür ve hakaret yedik. Ayrılan yöneticiler de bu durumda. Beşiktaş’la ilgili hırslarının olmasını normal karşılıyorum” açıklamasını yaptı.
“Beşiktaş’taki sürecimi yarın tamamlayacağım”
Maçlarda kendisine gösterilen tepkilere de dikkat çeken Orman, “Maçlara gidiyorum, bir şey oluyor; ‘Fikret gol gol gol’ diye bağırılıyor. İnternet üzerinden gencecik çocukları örgütlüyorlar, 10 kişiyi bağırtıp sosyal medyaya yayıyorlar. Demek ki kan değişikliğine ihtiyaç var Beşiktaş’ta. Çok iyi bir hocamız var. Mevcudiyetimin Beşiktaş’a zarar vermesinden korkuyorum. Ben bu işe Beşiktaş’a hizmet için girdim ve vicdanen iyi yaptığımız düşünüyorum. Ben yarın olağanüstü toplantı yapacağım ve Tevfik Yamantürk’le de konuşarak Beşiktaş’taki sürecimi tamamlayacağım. Seçime kadar divan kurulu mu götürecek, yoksa biz mi götüreceğiz, bunun da kararı verilecek. Ben ve arkadaşlarım bu işi Beşiktaş’a olan aşkımız için yapıyoruz. Milletin küfrünü hak etmediğimizi düşünüyorum. 35 senelik üyeyim. Bacağımda bıçak yaraları vardır, Beşiktaş için kavga etmedim. Hiçbir taraftar grubuna taviz vermedim. Bir finansman yapılanması yapıldı. Yeni bir enerjiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bazı şeyleri camia olarak kaldıramadık, demek ki problem bende. Bana çok iltifat düzen insanların arkamdan neler yaptığını gördükçe daha büyük kırgınlıklar yaşadım. Ben kimseye bir kötülük yapmadım, Beşiktaş için yaptım her şeyi. Yarın olağanüstü toplantı yapacağız, Tevfik Yamantürk’le konuşarak yol haritamızı çizeceğiz. Yaptığım her şey Beşiktaş’a helal olsun. Benim bugüne kadar Beşiktaş’la alakalı 100 Liralık menfaatim olmadı. Almaya değil sadece ve sadece vermeye geldik. Kimseden bir talebim olmadı, sadece işimi yaptım. Bu da sadece Beşiktaş’a hizmettir. Hatalarımız olmuştur ama artılarımıza bakarak iyi şeyler yaptığım görüşündeyim. Buna da tarih karar verecektir” dedi.



Cinsiyet tartışmaları sürerken Dünya Boks Federasyonu’ndan İman Halif’e özür mesajı

İman Halif, 2024 Paris Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmasını kutluyor (AP)
İman Halif, 2024 Paris Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmasını kutluyor (AP)
TT

Cinsiyet tartışmaları sürerken Dünya Boks Federasyonu’ndan İman Halif’e özür mesajı

İman Halif, 2024 Paris Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmasını kutluyor (AP)
İman Halif, 2024 Paris Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmasını kutluyor (AP)

Dünya Boks Federasyonu (World Boxing) geçen hafta zorunlu cinsiyet testi uygulamasını duyururken İman Halif'in adını vermesi nedeniyle özür diledi.

Yönetici kurum yeni politikasını açıklarken, 2024 Paris Olimpiyatları'nda cinsiyet tartışmaları sürerken altın madalya kazanan Halif'in adını vermişti. Dünya Boks Federasyonu, Cezayirli sporcunun cinsiyet testinden geçmeden kadın kategorilerinde yarışmasına izin verilmeyeceğini açıklamıştı.

Ancak yönetici kurum BBC'ye yaptığı açıklamada, başkanları Boris van der Vorst'un Cezayir Boks Federasyonu'na yazılı bir özür mektubu gönderdiğini bildirdi. BBC'ye göre Van der Vorst mektubunda, "sporcunun mahremiyetinin korunması gerektiğini" belirtti.

26 yaşındaki Halif geçen yaz düzenlenen Olimpiyatlar'da kadınlar velter sıkletinde altın madalya kazanırken, Tayvanlı Lin Yu-ting ise tüy sıklet şampiyonu olmuştu. Her iki boksörün başarısı da 2023 Dünya Şampiyonası'ndan ayrı ayrı diskalifiye edilmeleri nedeniyle Olimpiyatlar boyunca gölgelenmişti.

Bu yarışmayı denetleyen Uluslararası Boks Birliği (IBA), her iki boksörün de cinsiyet uygunluk testlerini geçemediğini ve bu nedenle diskalifiye edildiklerini iddia etmişti. IBA daha önce Olimpiyat boksunu da denetliyordu ancak kurumun mali durumu, Rusya'yla bağlantıları ve yolsuzluk korkuları nedeniyle 2020 oyunları öncesinde görevden alınmıştı.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), pasaportunda kadın yazan boksörlerin Paris'te kadın kategorisinde yarışabileceğini açıklamıştı. Halif kadın olarak doğup büyüdü ve hiçbir zaman trans veya interseks olarak tanımlanmadı.

5-10 Haziran tarihlerinde Hollanda'da ringlere dönmesi planlanıyordu ancak Dünya Boks Federasyonu cuma günü "tüm katılımcıların güvenliğini sağlamak ve erkeklerle kadınlar için eşit şartlarda rekabet ortamı yaratmak" amacıyla zorunlu cinsiyet testlerinin uygulanacağını duyurmuştu.

Açıklamada şöyle eklenmişti:

Bu politikanın başlatılması planları ve 2024 Paris Olimpiyatları'nda yarışan bazı boksörlerle ilgili özel koşullar ışığında Dünya Boks Federasyonu, Cezayir Boks Federasyonu'na bir mektup yazarak İman Halif'in cinsiyet testine tabi tutulana kadar Eindhoven Boks Kupası veya herhangi bir Dünya Boks Federasyonu etkinliğinde kadınlar kategorisinde yarışmasına izin verilmeyeceğini bildirdi. Bu karar, İman Halif dahil tüm boksörlerin güvenliği ve sağlığıyla ilgili endişeleri yansıtıyor ve boksörün Eindhoven Boks Kupası'na olası katılımıyla ilgili ifade edilen bazı tepkiler ışığında, tüm katılımcıların zihinsel ve fiziksel sağlığını korumayı amaçlıyor.

Federasyon ayrıca, "cinsiyet belgesine, sporcunun federasyonu veya Dünya Boks Federasyonu itiraz ederse, [sporcu] anlaşmazlık çözülene kadar yarışmalara katılamaz" ifadelerini kullanmıştı.

IOC şubatta Dünya Boks Federasyonu'nu bu sporun geçici olarak uluslararası yönetici kurumu sıfatıyla tanımıştı. Cezayir Boks Federasyonu, kuruma eylülde katılmıştı.

Independent Türkçe