​Washington, Hizbullah’a yardım eden Lübnan bankalarını uyardı

Lübnan Başbakanı, 23 Eylül’de ABD Hazine Bakanlığı yardımcısıyla Beyrut’ta bir araya geldi (Dalati ve Nahra)
Lübnan Başbakanı, 23 Eylül’de ABD Hazine Bakanlığı yardımcısıyla Beyrut’ta bir araya geldi (Dalati ve Nahra)
TT

​Washington, Hizbullah’a yardım eden Lübnan bankalarını uyardı

Lübnan Başbakanı, 23 Eylül’de ABD Hazine Bakanlığı yardımcısıyla Beyrut’ta bir araya geldi (Dalati ve Nahra)
Lübnan Başbakanı, 23 Eylül’de ABD Hazine Bakanlığı yardımcısıyla Beyrut’ta bir araya geldi (Dalati ve Nahra)

ABD Hazine Bakanlığı Terörizm Finansmanıyla Mücadele Müsteşarı Marshall Billingsley, Beyrut’a düzenlediği ziyareti sırasında Lübnanlı yetkililere ve bankalara “Hizbullah’a yardım sağlayan herkesin yaptırımlara maruz kalacağına” dair güçlü bir mesaj verdi.
Billingsley’in ziyareti öncesinde ABD'nin Beyrut Büyükelçiliği tarafından yayınlanan basın açıklaması, Başbakan Saad Hariri, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Lübnan Bankaları Birliği ve bazı yetkililerle görüşmeleri içeren ziyaretin önünü açtı.
ABD tarafından yayınlanan açıklamada, Billingsley’in Lübnan’daki toplantılarının “Lübnan’ı ve kurumlarını istikrarsızlaştırmaya çalışan Hizbullah ve kötü niyetli diğer kurumlardan uzak durulması için gerekli adımların atılmasını teşvik etmeyi” amaçladığı kaydedildi. Bildiride ayrıca, “ABD ve Lübnan arasındaki güçlü ortaklığa ve ABD hükümetinin genel olarak Lübnan finans sektörüne olan güvenine ışık tutulacağı” ifade edildi.
ABD yetkilisinin ziyaretinden yaklaşık 2 hafta önce, Hizbullah’ın finansman faaliyetlerine yardım ettikleri gerekçesiyle Jammal Trust Bank ve bağlı kuruluşlarına ABD tarafından yaptırım kararı alınmıştı. İlgili siyasi kaynaklara göre Marshall Billingsley, Beyrut ziyareti sırasında ülkesinin Lübnan bankacılık ve ekonomik sistemine verdiği öneme dikkati çekti.
Aynı şekilde Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame, 23 Eylül’de ABD’li yetkilinin ziyaretinin bankalara baskı uygulamak amacı taşımadığını belirtirken, ABD Hazinesiyle iyi ilişkiler kurmak istediklerini vurguladı.
Lübnan Bankalar Birliği, Billingsley ile görüşmesi sırasında terör ve kara para aklamayla mücadele hususunda ilgili uluslararası yasaların ve Lübnan Merkez Bankası’nın bu yöndeki genelgelerinin uygulanmasına yönelik taahhüdünü yineledi.
ABD’li yetkilinin ziyaretine aşina kaynakların Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre Billingsley, Lübnanlı yetkililere “açık bir şekilde Hizbulah’a yardım sağlayan herkesin yaptırımlara maruz kalacağı” hususunda da güçlü bir mesaj verdi.
Jammal Trust Bank’a uygulanan yaptırımların kesin verilere dayandığını belirten Billingsley’e göre bu gerginlik, ABD’nin herhangi bir Lübnan bankasını, siyasi kurumu ve mezhebi hedef aldığı anlamına gelmiyor. ABD’nin yaptırımlar uygulamaya verdiği önem, “tolere edilemeyecek kırmızı bir çizgi olarak nitelendirilen” terörizme harcanan fonları kurutma amacı taşıyor.
Bu çerçevede Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre Billingsley, ülkesinin Hizbullah’a destek sağlayan her kurumu cezalandıracağına dikkati çekti. Görüşmelere aşina yerel kaynaklar, “Marshall Billingsley, ABD’nin Hizbullah’a silah, finans veya herhangi bir yardım sağlayan tüm kurumları cezalandıracağını dile getirdi” dedi.
Kaynakların ABD’li yetkiliden aktardığına göre yaptırımlar, Lübnan’da Hizbullah ile siyasi ilişki veya işbirliğinde olan güçlere dokunmaksızın, bölgedeki İran ve takipçilerini hedef alıyor.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times