Şeyh'in parıltısı ve dinin metalaştırılması

Muhammed Mutevelli eş Şaravi (Sosyal medya platformları)
Muhammed Mutevelli eş Şaravi (Sosyal medya platformları)
TT

Şeyh'in parıltısı ve dinin metalaştırılması

Muhammed Mutevelli eş Şaravi (Sosyal medya platformları)
Muhammed Mutevelli eş Şaravi (Sosyal medya platformları)

Ahmed Fituri*
1-

İskenderiye milletvekili Adil İyd, 1978 yılının mart ayında parlamentodaki İslami İşler Yüksek Konseyi’ndeki yaygın yolsuzluk hakkındaki bir sorgulama gerçekleştirerek dönemin Evkaf Bakanı Şeyh Mütevelli Şaravi’yi yolsuzlukla mücadele konusunda ihmalkar davranmakla suçladı.
Şeyh Şaravi, parlamento üyesinin suçlamalarına yanıt vererek bakanlığı bünyesinde böyle bir yolsuzluğun olmadığını söyledi. Hatta hükümetin hiçbir bakanlığını içerisinde yolsuzluğun söz konusu olmadığını iddia etti. Şeyh, İyd’e meydan okuyarak sözlerinin doğruluğunu kanıtlayacak deliller getirmesini talep etti. Özellikle de 'yüksek bir onur modeli olan' bakanlığı konusunda gelişigüzel bir şekilde suçlamada bulunulmaması konusunda da uyardı.
Şeyh, mantıklı gerekçeler olmaksızın hükümet kurumları, devlet ve devlet başkanını savunmaya başladı. Yazar es-Simah Abdullah’ın kitabındaki bilgilere göre dönemin Devlet Başkanı Muhammed Enver Sedat’a övgüde bulundu. Hatta bu övgüyü olabildiğince abartarak, “Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki eğer elimde olsaydı bizi bu dereceye taşıyan ve olduğumuz yerden yaptığından sual olunmayan bu zirveye çıkaran adama hükmederdim” dedi.
Güvenilir Devlet Başkanı Sedat’ı ilahlaştırması, bilim ve inanç, açılım ekonomisi ve İslami finansal hizmet şirketleri çağındaki Şeyhu’n Necm (Şaravi) dalgasına eşlik etti. Allahu tealanın kitabının hafızı, müfessiri ve şarihi olması nedeniyle Şeyh'e bu dönemde ‘Yıldızlar Yıldızı’ sıfatı verildi. Şeyh Şaravi, 1973 yılının ekim ayında seçimi kazanan güvenilir devlet başkanı ile İsrail’i ziyaret etmesinin ardından 1977 yılı itibariyle cesaretli bir şekilde konuşan bir televizyon yıldızı oldu.
Şeyh’in parıltısı, sanat ve spor yıldızlarını gölgede bırakarak gümüş ekranı işgal etti. Yayılım aracı olarak kendine, içeriğinde tefsir kesitleri bulunan kitapçıklarla birlikte ‘kaseti’ seçti. Ayrıca dua, şeytan ve cehennemden korunma yolları gibi dini kültürler, korkutma fıkhı ve sade bir özetlemeye dayanan broşür ve kitapları yayınlandı.
Şaravi dini metalaştırdı. Sabah akşam alınması gereken manevi ilaçlar oluşturdu. Şeyhu’n Necm diğer parçalarını Enver Sedat ve İslami finansal hizmet şirketlerinin oluşturduğu bir üçgenin parçasıydı.
Şaravi’nin bir yıldız olabilmesi ve yıldızların olduğu yerdeki savaşlara girebilmesi için bu üçgenin tanıtım ve pazarlamasını yapması gerekiyordu. Bidatlar, sanatçıların başını örttüren, düşünmeyi tekfir eden fetvalar, şiddet ve terörizm buradan çıktı. Bu aşama bir canavar yarattı: El Kaide/ DEAŞ. Yani dini metalaştıran yıldız Şeyh, yıldız bir teröriste dönüştü.
2-
1960’larda oynanan bir tiyatro yazarını hatırlıyorum. Çarşıdaki dükkan vitrinlerinden birinden bir dev çıkıyordu. O dönemde Kur’an-ı Kerim okuyan ve anlatan bir yıldız Şeyh vardı. Ancak kehanet gerçekleşti ve dev gümüş ekranın içinden çıktı. Yıldız şeyh iken yıldız bir teröriste dönüştü. Hatta Şeyh Karadavi döneminde Şeyh Bin Ladin ile kaynaştı. Ancak kara para Bahamalar’da cübbe ve sarığa büründü. İslami bankalar uzak adalara yayıldı. Rayyan şirketleri, İslami köktencilik ve uyanışla ilişkilendirilen helal kesimle birleştiğinde İslami fonları kullanmaya başladı.  
Batıda, bu İslam ve hedeflenen uyanıştan korunmak için İslamofobi konusunda mürekkep nehirleri ve Müslüman kanları akıtıldı. Tüm bunlar boyunca ilk ve son kazanan hep Şeyhu’n Necm oldu.
3-
1977 yılında Dünya İslam Devrim İmamı olan Albay Muammer Kaddafi, Sadık Başkan’a karşı bir düşmanlık içindeydi. Ancak Libya televizyonunda Şeyh Mütevelli Şa’ravi tarafından sunulan dini programlar yayınlanıyordu. Ülkedeki tek hükümet gazetesi, bu Yıldız Şeyh’in yapmaya çalıştıklarının sonuçları konusunda bir güç savaşına girdi. Devrimci Kaddafi devletinin halkı bile Mütevelli’nin programını eşsiz bir dizi izler gibi takip ediyordu. Ardından da bu dizinin bölümleri hakkındaki yorumları okumak için gazeteleri, özellikle de Fecru’l Cedid’i...
Önce kaset, daha sonraki süreçte de DVD satıcıları bir an önce kayda alarak bu bir numaralı yıldızın anlattıklarını ezberlemek isteyen hevesli müşterilere hemen satabilmek için heyecanlı bir bekleyiş içine giriyordu.
Bu Şeyh halen tek uzun metrajlı film kahramanı...
Independent Arabia'da yayınlanan makale*



Lübnan medyası: Güney Lübnan'da İsrail'in düzenlediği İHA saldırısında bir kişi öldü

Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)
Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)
TT

Lübnan medyası: Güney Lübnan'da İsrail'in düzenlediği İHA saldırısında bir kişi öldü

Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)
Güney Lübnan'da daha önce İsrail tarafından gerçekleştirilen bir bombalamandan (Arşiv-Reuters)

İsrail insansız hava aracının (İHA) dün akşam Lübnan'ın güneyindeki Deyr Kifa kasabasında bir aracı hedef alması sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı (NNA), İsrail'e ait bir İHA’nın Lübnan'ın güneyindeki Deyr Kifa kasabasında bir aracı hedef aldığını ve bir kişinin öldüğünü bildirdi.

Halk Sağlığı Bakanlığı Halk Sağlığı Acil Operasyon Merkezi'nden yapılan açıklamada, “İsrail'in Tire bölgesindeki Deyr Kifa kasabasında bir araca düzenlediği saldırı bir kişinin şehit olmasıyla sonuçlandı” denildi.

İsrail'e ait bir İHA, dün öğleden sonra Lübnan'ın güneyindeki sınır kasabası Dıheyra'nın eteklerine bir ses bombası bıraktı.

Dün öğleden sonra İsrail'e ait bir İHA, Lübnan'ın güneyindeki Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesine şok bombası attı.

İsrail'in ülkenin güneyindeki Beyt Liv kasabasını hedef alan hava saldırısında da çok sayıda kişi yaralandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım'da yürürlüğe giren çatışmaların durdurulması anlaşmasının şartlarına uymayan İsrail kuvvetleri, güney Lübnan'da buldozer ve bombalama operasyonları düzenlemeye ve neredeyse her gün baskınlar yapmaya devam ediyor. Anlaşmaya rağmen, Güney Lübnan'da beş noktada hala İsrail kuvvetleri bulunmakta.