Nijerya'da teröristler kaçırdıkları yardım görevlisini öldürdü

Nijeryalı askerler, dün yardım görevlilerinin Maiduguri'deki ofislerine girmelerini engelledi (AFP)
Nijeryalı askerler, dün yardım görevlilerinin Maiduguri'deki ofislerine girmelerini engelledi (AFP)
TT

Nijerya'da teröristler kaçırdıkları yardım görevlisini öldürdü

Nijeryalı askerler, dün yardım görevlilerinin Maiduguri'deki ofislerine girmelerini engelledi (AFP)
Nijeryalı askerler, dün yardım görevlilerinin Maiduguri'deki ofislerine girmelerini engelledi (AFP)

DEAŞ üyesi teröristler, geçtiğimiz Temmuz ayında Nijerya'nın kuzeydoğusunda kaçırdıkları altı “Açlığa Karşı Eylem” yardım görevlisinden birini öldürdü. Altı Nijeryalı yardım görevlisi (bir kadın ve beş erkek), teröristler tarafından Nijer sınırına yakın bir bölgede konvoya kurulan pusu sırasında kaçırılmıştı. Paris merkezli örgüt, bir ‘Açlığa Karşı Eylem’ görevlisi, iki şoför ve üç sağlık bakanlığı çalışanı silahlı örgüt tarafından rehin alındı” açıklamasında bulunmuştu.
Açlığa Karşı Eylem adlı uluslararası yardım ajansı açıklamasında şu bilgilere yer verdi: “Bu cinayeti en sert şekilde kınıyor, onların yalnızca savunmasız kişilere yardım etmek için kuzeydoğuda bulunduklarını hatırlatarak acilen diğer beş rehinenin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.” Örgüt, rehinelerin güvenliğini ve ailelerine geri dönmelerini olabildiğince çabuk sağlamak için "harekete hazır" olduklarını söyledi.
18 Temmuz’da, Borno Eyaleti’nin başkenti Maiduguri ile Damasak şehri arasındaki yoldaki konvoya düzenlenen saldırıda şoför öldürüldükten sonra diğer görevliler rehin alınmıştı. Kaçırma olayının ardından DEAŞ örgütü, “Açlığa Karşı Eylem” çalışanı kadının bir videosunu yayınladı. Videoda diğer rehineler arkada göründü.
Ordu ve insani yardım kuruluşları arasında gerilim artıyor
Örgüt, özellikle Çad Gölü yakınlarındaki bir bölgede ve Nijer sınırında aktif durumda. Nijer güvenlik güçlerine yönelik çok sayıda saldırı düzenledi. DEAŞ üyeleri, operasyonları finanse edilmedikçe ve talepleri karşılanmadıkça rehineleri öldürmekle tehdit ediyor.
Yardım görevlisinin infaz açıklaması, geçen hafta Nijerya ordusunun “Açlığa Karşı Eylem” derneğini Maiduguri kentindeki ofislerini boşaltmaya zorlamasının ardından yapıldı. Ordu, derneği “Gıda ve ilaç sağlayarak teröristlere yardım etmek ve teşvik etmek" ile suçladı.
Bölge kaynaklarından edinilen bilgilere göre, örgüt ofislerinin ani kapatılmasının rehinelerin serbest bırakılması için devam eden müzakerelerle bağlantılı olabileceğini doğruladı.
Mercy Corps adlı insani yardım kuruluşu, dün, ordunun ofislerini kapatmasından sonra bölgedeki çalışmalarını askıya aldığını duyurdu. Açıklamasında, “Nijeryalı yetkililerden kapatma için henüz resmi bir açıklama almadık ve bu sorunu en kısa sürede çözmek için onlarla birlikte çalışmak istiyoruz. Kuruluş olarak Nijerya'da yaptığımız işe inanıyor ve Nijerya halkına en büyük yardımı sağlamak için çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürmeyi umuyoruz" dedi.
AFP’ye göre, ordunun uluslararası yardım örgütlerine yönelik "saldırısı" iki taraf arasındaki ilişkileri daha da zorlaştırıyor. Ordu daha önce de insani yardım örgütlerini teröristlerle çalışmakla suçladı.
Aralık 2018'de ordu, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF), kendisini “Boko Haram'ı destekleyen casuslar” olarak itham etmesinden sonra kuzeydoğuda faaliyet göstermesini yasakladı. Söz konusu yasak, örgütün yetkilileriyle yapılan toplantıdan sonraki gün kaldırıldı.
Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nde (CNRS) araştırmacı Vincent Foucher, "İnsani kuruluşlar ve Nijerya yönetimi gerginliklerle dolu bir geçmişe sahip" açıklamasında bulundu. On yıl süren isyan 35 bin kişinin ölümüne ve yaklaşık 2 milyon kişi Nijerya’nın kuzeydoğusunda bulunan evlerinden sürgün edildi.



İsrail, Gazze'deki kilise bombalamasından dolayı derin üzüntü duyduğunu belirterek, ölümleri trajedi olarak nitelendirdi

Geçtiğimiz nisan ayında Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi (AFP)
Geçtiğimiz nisan ayında Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi (AFP)
TT

İsrail, Gazze'deki kilise bombalamasından dolayı derin üzüntü duyduğunu belirterek, ölümleri trajedi olarak nitelendirdi

Geçtiğimiz nisan ayında Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi (AFP)
Geçtiğimiz nisan ayında Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün akşam yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'deki bir kiliseye düzenlenen ve üç kişinin ölümüne yol açan saldırıdan "derinden üzüntü duyduğunu" söyledi ve ölümleri "trajedi" olarak nitelendirdi. Netanyahu, "İsrail, Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi'ne düşen başıboş mühimmattan derin üzüntü duymaktadır. Kaybedilen her masum can bir trajedidir. Ailelerin ve inananların acısını paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray dün ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı ile İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ndeki bir kiliseye düzenlediği baskınla ilgili bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini bildirdi. Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt, Netanyahu'nun Trump'a Gazze'deki Kutsal Aile Kilisesi’ne yapılan saldırının bir “hata” olduğunu söylediğini belirtti.

GHJUKI
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 7 Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da düzenlenen bir toplantı sırasında ABD Başkanı Donald Trump'a bir dosya verirken. (AP)

Gazze'deki kiliseye yapılan saldırıda üç kişi ölmüş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı.

Leavitt, Suriye konusunda, Trump'ın Suriye'nin barışa giden yolunu desteklemeye devam ettiğini söyledi. Sözcü, Suriye hükümetinin ülkenin güneyinde Süveyda'daki çatışma bölgelerinden güçlerini çektiğini ve bunun, birkaç gün süren ve yüzlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan kanlı çatışmaların ardından ateşkes sağlanmasına katkıda bulunduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye TV’den aktardığına göre ateşkes anlaşmasına rağmen dün ülkenin güneyindeki Süveyda kırsalındaki çeşitli cephelerde, aşiret savaşçıları ve yerel gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.