Devrimci Cephe liderleri, Kahire'de toplantı düzenledi

Devrimci Cephe liderleri, Kahire'de toplantı düzenledi
TT

Devrimci Cephe liderleri, Kahire'de toplantı düzenledi

Devrimci Cephe liderleri, Kahire'de toplantı düzenledi

Devrimci Cephe, 5 gün boyunca Mısır'ın ev sahipliğinde yaptığı toplantıların sonunda anayasal bildiri kapsamında yer alan tüm güven artırıcı önlemlerin ve Juba Bildirisi’ndeki hükümlerin uygulanması için Sudan geçiş hükümetiyle birlikte hareket etmeye hazır olduğunu duyurdu. Dün gerçekleştirilen toplantı sonrasında yayınlanan sonuç bildirisinde, Sudan halkını yeni bir düzen inşa etmek için birleştiren barışın sağlanması için çalışılacağı vurgulandı. Devrimci Cephe ayrıca  Sudan geçiş hükümeti tarafından ‘daha fazla mahkûmun serbest bırakılması ve eski rejimin cephe liderleri hakkındaki haksız kararların iptal edilmesi’ yönünde attığı adımlara da övgüde bulundu.
Cephe, Sudan halkına ve özellikle de savaştan etkilenenlere barış sürecini desteklemeleri çağrısında bulunarak çatışmaların mağdurları için platformlar oluşturmaya çalışacağını bildirdi. Ayrıca yaşam koşullarını iyileştirmenin, ekonomi reformunun, ulusal dokunun yeniden inşasının ve dış ilişkilerin yeniden düzenlenmesinin tek yolunun barıştan geçtiğini belirten Devrimci Cephe, Sudan halkının bu sürece desteğinin vazgeçilemez olduğunun altını çizdi. Toplantılara ev sahipliği yapan Mısır liderliğine ve halkına teşekkürlerini ileten Devrimci Cephe, Güney Sudan’dan bir heyetin toplantıya katılımı dolayısıyla da memnuniyeti dile getirdi.
Sonuç bildirisinde Devrimci Cephe’nin tüm organlarının oluşturulduğunu, Mini Arko Minavi’nin başkan yardımcısı ve Yasir Said Arman’ın da genel sekreter yardımcısı seçildiği belirtildi. Ayrıca Usame Said’in resmi sözcü olarak seçildiği ve böylece Devrimci Cephe'nin yürütme organının tamamlandığı kaydedildi.
Nida Sudan ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) tecrübelerinin değerlendirileceğini ve yapılan verimli toplantılar sonrasında ülkede yaşanan kritik koşullar dikkat alınarak taraflar arasında ittifak kurulması yönündeki çabalarının yoğunlaştırılacağını kaydeden Devrimci Cephe bu ittifakların ulusal çıkarlara ve Sudanlıları verimli bir ortaklık zemininde bir araya getirmeye olumlu yansımaları olduğuna dikkat çekti. Devrim tarafından oluşturulan yeni atmosferin farkındalığı doğrultusunda stratejik bir hedef olarak ‘savaştan barışa geçişin ve yeni düzenin inşası için aktif bir şekilde katılım gösterileceğinin’ belirlendiği ifade edilen açıklamada güven arttırıcı adımlar çerçevesinde Hartum'a üst düzey bir heyetin gönderilmesine karar verildiği belirtildi.
Bir dizi örgütün Devrimci Cephe'ye dahil olmak için başvuruda bulunduğu bilgisi verilen açıklamada liderlik konseyinin bu talepleri ele aldığı ve bunları memnuniyetle karşıladığı aktarıldı. Ayrıca söz konusu taleplerin görüşülmesi için bir komitenin oluşturulduğu ve taleplerin her birine yazılı olarak cevap verileceği bildirildi.



ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
TT

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçen hafta yaşanan kanlı mezhep çatışmalarının ardından Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’ya politikalarını gözden geçirmesi ve daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi çağrısında bulundu. Aksi takdirde uluslararası desteği kaybetme ve ülkenin parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

Barrack, özel görüşmelerde eş-Şera’ya savaş öncesi ordunun yapısını yeniden gözden geçirmesini, İslamcıların etkisini azaltmasını ve bölgesel güvenlik yardımı talep etmesini tavsiye ettiğini belirtti.

Beyrut'ta Reuters’a verdiği röportajda Barrack, hızlı bir değişiklik yapılmazsa eş-Şera'nın bir zamanlar onu iktidara taşıyan itici gücü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Eş-Şera, 13 yıldan fazla süren iç savaşın ardından, komutasındaki silahlı grupların aralık ayında Beşşar Esed'i devirmesinden sonra iktidara geldi.

Eş-Şera, Suriye'deki çok sayıda dini azınlık üyesini korumaya söz verdi. Ancak bu söz, önce mart ayında Esed'in mensubu olduğu Alevi mezhebine mensup kişilerin toplu katliamlarıyla, şimdi de güneybatıda yaşanan son şiddet olaylarıyla sınanıyor.

Güneydeki Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar, Sünni Bedevi aşiretleri ve eş-Şera'nın kendi güçleri arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişinin öldüğü bildirildi.

Öte yandan İsrail, hükümet güçleri tarafından Dürzilerin toplu katliamına engel olmak için hava saldırıları düzenledi.

Hükümet güçleri Dürzilere karşı ihlallerde bulunmadı

Barrack, yeni hükümetin azınlıkların yönetim yapısına entegrasyonu konusunda ‘daha hızlı ve daha kapsayıcı’ olmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.

Ancak Suriye güvenlik güçlerinin Dürzi sivillere karşı ihlallerde bulunduğuna dair haberleri de reddetti. DEAŞ militanlarının hükümet üniforması giymiş olabileceğini ve sosyal medyada yayınlanan videoların kolayca manipüle edilebileceğini, dolayısıyla güvenilir olmadığını belirtti.

Barrack, “Hükümet güçleri şehre girmedi. Yaşanan bu zulümler Suriye hükümet güçleri tarafından işlenmiyor. Onlar şehirde bile değiller. Çünkü İsrail ile şehre girmeme konusunda anlaştılar” ifadelerini kullandı.

Şera’nın varisi yok

ABD, geçen hafta ateşkesin sağlanmasına yardımcı oldu ve 13 Temmuz'da Bedevi aşiretleri ile Dürzi gruplar arasında çıkan çatışmalar sona erdi.

Barrack, Suriye'de yeni hükümet için bir halef veya alternatif planın olmaması nedeniyle risklerin çok yüksek olduğunu söyledi.

Barrack, “Suriye hükümetinde alternatif bir plan yok. Bu Suriye rejimi başarısız olursa, birileri başarısızlığa teşvik etmiştir. Ne amaçla? Ortada bir halef yok” dedi.

Libya'dan ‘daha kötü’

Suriye'nin Libya ve Afganistan'ın durumuna düşüp düşmeyeceği sorusuna yanıt olarak Barrack, “Evet, hatta dahada kötüsü” cevabını verdi.

ABD, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını desteklemediğini açıkladı ve Barrack, saldırıların Suriye'deki kaosu artırdığını söyledi.

Şam'daki mevcut yetkilileri tehlikeli radikaller olarak nitelendiren İsrail, hükümet güçlerini Suriye'nin güneybatısından uzak tutmayı ve bölgedeki Dürzi azınlığı korumayı taahhüt ediyor. İsrail'deki Dürzi mezhebinin çağrıları da Netanyahu hükümetini bu yönde teşvik ediyor.

Barrack, İsrail'e mesajının Suriye'nin yeni lideriyle ilgili endişelerini gidermek için diyalog kurması olduğunu ve ABD'nin endişelerin giderilmesine yardımcı olmak için ‘tarafsız arabulucu’ rolünü üstlenebileceğini belirtti.

Barrack, eş-Şera'nın iktidarının başında İsrail'in düşmanı olmadığını ve zamanı geldiğinde İsrail ile ilişkileri normalleştirebileceğini ima ettiğini söyledi.

ABD'nin Suriye'nin nasıl bir siyasi yapıya sahip olması gerektiğini dayatmadığını, ancak istikrar, birlik, adalet ve kapsayıcılık özelliklerine sahip olması gerektiğini ifade eden Barrack, “Eğer sonuçta federal bir hükümet kurulursa, bu onların kararıdır” dedi.