Depremi bekleyen İstanbul’un gökdelen dosyası: Kaç gökdelen var, kaçı yolda, en yükseği kaç metre?

İHA
İHA
TT

Depremi bekleyen İstanbul’un gökdelen dosyası: Kaç gökdelen var, kaçı yolda, en yükseği kaç metre?

İHA
İHA

Uzmanlar, 24 Eylül’deki 4.6’lık, 26 Eylül’deki 5.8’lik depremler, beklenen büyük İstanbul depreminin işaretçisi olduğunu söylüyor. Yaşanan orta büyüklükteki iki deprem, nüfusu 20 milyona yaklaşan şehri sokaklara dökmeye yetti.
Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre, son 72 saatte irili ufaklı 100’den fazla depremin yaşandığı kentte en çok konuşulan konulardan biri de, kentin siluetini bozan yüksek binalar oldu.
İlk gökdelen “Gökkafes” yıkılmasın diye belediye sınırı değiştirildi
Yüksekliği 100 metreyi aşan, İstanbul’un ve Türkiye’nin ilk gökdeleni Süzer Plaza (Gökkafes), inşa sürecinde hukuki/siyasi yönüyle en çok tartışılan bina oldu. Gökkafes'in bulunduğu araziye Padişah II. Abdülhamid 1908’de, “Dolmabahçe vadisinde Taşkışla, Gümüşsuyu ve Independent Türkçe'den Ali Dağlar'ın haberine göre, Maçka askeri kışlalarıyla İstanbul'a havagazı dağıtan Gazhane tarafından çevrili araziye güvenlik gerekçesiyle inşaat yapılamaz” kaydı koydurmuştu. Araziyi 8 ayrı kişiden, 159 milyon liraya alan Mustafa Süzer, 1984'de Abdülhamid'in şerhini Tapu Bölge Müdürlüğü'ne başvurarak kaldırttı fakat tapuya “her türlü tapu kaydı, mahkeme tarafından değiştirilir” şerhi konuldu. Süzer Grubu, 1983'te İstanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan, bölgedeki tarihi Taşkışla binasının boyunu aşmamak kaydıyla, 24.5 metre veya 8 kat yüksekliğinde bina inşası için onay aldı.
Sözen mühürledi, bir gecede sınırları değişti
1989’da İBB Başkanı seçilen Nurettin Sözen, yan parsellere tecavüz var diyerek inşaatı mühürledi ve “tarihi kentin siluetini bozduğu gerekçesiyle” yargıya gitti. Dava Yargıtay aşamasındayken, Başbakan Mesut Yılmaz'ın desteğiyle Valilik, Beyoğlu Belediyesi sınırları içindeki Gökkafes arazisini bir gecede, ANAP'lı Cüneyt Akgün'ün başkanı olduğu Şişli Belediyesi’ne geçirdi. Beyoğlu Belediyesi taraf olmaktan çıktı. Sonraki İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şişli Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Arazi sahipleri, İTÜ, Hazine, İBB davayı takip etti, Yargıtay “bu araziye bina yapılamaz” tapu şerhini onadı ama inşaat durdurulamadı. 153 metrelik binanın 1998 yılında açılışı yapıldı.
Gökdelen tartışmasını Erdoğan, 16/9 ile başlattı
Milenyuma dek yatay gerçekleşen kentleşme süreci, son 15 yılda dikey büyümeye yöneldi ve aksi yöndeki pek çok mahkeme kararına, şehrin tarihi siluetini ve güzelliğini koruma amacıyla çıkarılmış Boğaziçi Kanunu’na rağmen gökdelen sayısı hızla arttı. Bir binanın gökdelen statüsüne girmesi için gereken asgari yükseklik 100 metre olmasına rağmen, gökdelen tartışması, yüksekliği 85 metreyle bu standardın altında kalan, Zeytinburnu’ndaki 16/9 kuleleriyle patlak verdi. Binanın imar planları mahkemelik olurken, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, binayı şehrin siluetini bozduğu gerekçesi ile eleştirdi, binayı tıraşlamayan sahibine küstüğünü söyledi.
Yoğunlaşma, Levent-Mecidiyeköy-Maslak üçgeninde
İstanbul’un gökdelenleri Avrupa yakasında Levent, Mecidiyeköy ve Maslak semtlerinde, giderek Şişli Bomonti bölgesinde; Anadolu yakasında ise, Kadıköy Kozyatağı Mahallesi’nde toplanıyor. 2000'li yıllardan sonra hız kazanan gökdelen inşatları, şehrin siluetini değiştirmeye başladı. Anadolu yakasında ise Kozyatağı’nın yanı sıra Ataşehir’de de gökdelenler yükselmeye başladı. Şehrin siluetini bozduğu gerekçesiyle yargıya taşınan birçok gökdelen projesi için iptal kararı verilse de bu kararlar uygulanmadı, inşaatlar yükselmeye devam etti.
Dünya sıralamasında 21. İstanbul, Avrupa’nın en uzun şehri
İstanbul, dünyada en fazla gökdelene sahip şehirler sıralamasında, 161 gökdelenle 21. sırada yer aldı. Uluslararası gökdelen veri bankası Emporis’e göre, İstanbul'da inşaatı bitmiş (mevcut) 161, yapım aşamasında 2, planlı 17, inşa edilmemiş 28 gökdelen var. Gökdelen tespitinde alınan ölçü, bina yüksekliğinin 100 metre ve üstü olması. İstanbul’da açılışı yapılan ilk gökdelen 1992 yılında, Şişli’de inşa edilen 30 katlı, 110 metre yüksekliğindeki, Maya Kulesi-1 oldu.  Aynı yıl ilk Akbank Kulesi, Maya’nın altında kaldı ve 28 katlı, 100 metre yükseklikle gökdelen sıfatını kazanan 2. bina oldu. Bir yıl sonra (1993) inşa edilen 2. Akbank Kulesi 39 kat, 158 metre yükseklikle rekoru egale etti. Sabancı Center-2, 34 kat, 140 metre ile 3. Gökdelen oldu.
Milenyumda gökdelen patlaması
Milenyuma (2000) girildiğinde, İstanbul’da gökdelen patlaması yaşandı. O güne dek yapılan gökdelen sayısı bir yılda aşıldı; bina sayısı 11 oldu. 31 katlı, 143 metre yüksekliğindeki Metro Milennium-1, aynı yükseklikteki fakat her biri 35 katlı Metro Millenum-2 ve Metro Millenium üçüz gökdelenleri o yıl tamamlandı. Aynı yıl 35 katlı, 140 metre yüksekliğindeki Şişli Elit Residence, her biri 34 katlı, 143 metrelik TAT Kule-1, TAT Kule-2, yine her biri 36 katlı, 168 metrelik Tekstilkent Plaza 1, Tekstilkent Plaza-2 inşa edildi. İş Bankası da o yıl 52 katlı, 181 metre yüksekliğindeki İş Bankası-1 ve her biri 36 katlı, 118 metre uzunluğundaki İş Bankası-2 ve İş Bankası-3’ü tamamladı. 2001’de 40 katlı, 152 metre yüksekliğindeki Polat Kule, İstanbul’un 23. gökdeleniydi. 2002’de 3 gökdelen inşa edildi; 22 katlı, 122 metre yüksekliğindeki Garanti Bankası GM, 24 katlı, 105 metre yüksekliğindeki Mövenpick Hotel ve 32 katlı, 130 metre yüksekliğindeki Kaya Ramada Plaza Otel.
AK Parti dönemi gökdelen sayısı 5 katta fazla arttı; 136 bina
2002 yılı sonu, Türkiye’de iktidarın bir öncekilere göre daha uzun süreli olacak bir iktidar döneminin de başlangıcı oldu. AK Parti’nin 17 yıla giren iktidarı sırasında İstanbul gökdelen tarlasına dönüştü; sayı 5 kattan fazla arttı, tam 136 gökdelen inşa edildi, planlandı ya da yapımı devam ediyor. 2003’te 28 katlı, 118 metre yüksekliğindeki Tekfen Kulesi ile 30 katlı, 119 metre yüksekliğindeki Kozyatağı İş Merkezi binası tamamlandı. Bunları takiben 2004’te 30 kat, 120 metre yüksekliğindeki Selenyum Rezidansı, 2005’te 38 kat, 147 metrelik Sun Plaza binası inşa edildi. 2006’da 30 katlı, 118 metre yüksekliğindeki İstanbul Kanyonu. 2007’de 6 gökdelen inşaatı tamamlandı. Bunlar 22 kat, 109 metrelik Şişli TAT Otel, 23 katlı, 120 metre yüksekliğindeki Al Kulesi, her biri 26 katlı, 130 metrelik Şişli TAT Merkezi-1 ve Şişli TAT Merkezi-2 binaları ile yine her biri 28 katlı, 127 metre yüksekliğindeki Kempinski Residences Astoria-1 ve Kempinski Residences Astoria-2 binaları.
2008’de 10 Mashattan Kulesi geldi
2008, İstanbul’a bir düzine gökdelenin geldiği yıl oldu. Bunlardan aynı bölgedeki onlu blok, her biri 33 katlı, 119 metre yüksekliğindeki Mashattan Kuleleri 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 idi. Aynı yıl inşa edilen diğer iki gökdelen, 30 katlı, 105 metre yüksekliğindeki Ücem Plaza ile 33 katlı, 125 metre yüksekliğindeki Palladium Residence binaları oldu. 2009’da 52 katlı, 204 metre yüksekliğindeki Çiftçiler Kule-1 ve 45 katlı, 176 metre yüksekliğindeki Çiftçiler Kule-2 inşa edildi. Aynı yıl Selenyum grubu üç gökdelen inşa etti, biri ikizdi. Selenyum Panoraması 26 katlı, 101 metre yüksekliğindeydi. İkiz gökdelenler, her biri 35 katlı, 164 metre yüksekliğindeki Selenyum İkizleri 1-2 idi.
Safir Kule, 7 yıl boyunca en yüksek gökdelendi
2010’da her biri 55 katlı, 210 metre yüksekliğindeki Anthill Residence 1-2 ikizleri tamamlandı. O yılın diğer gökdelenleri, Flora Residence; 34 katlı, 120 metre yüksekliğinde, Skyport Residence; 32 katlı, 120 metre yüksekliğindeydi. Yapımı aynı yıl biten Safir Kule ise 54 kat, 261 metre yüksekliğiyle, 7 yıl süreyle İstanbul’un ve Türkiye’nin en yüksek gökdeleni olarak kayıtlara geçti. 2011’de, İstanbul’da iki gökdelen tamamlanmış gözüküyor. 40 katlı, 157 metre yüksekliğindeki Ak-Asya Göl Kulesi, 33 katlı, 105 metre yüksekliğindeki Dumankaya Vizyon-1, 39 katlı, 156 metre yüksekliğindeki Trump Kuleleri-1, 37 katlı, 147 metre yüksekliğindeki Trump Kuleleri-2, 42 katlı, 154 metre yüksekliğindeki Uprise Elite.
2012’de 17 gökdelen
2012’de Varyap grubu 5 gökdelen inşa etti. Bunlar, ikiz gökdelenler, her biri 24 katlı, 100 metre yüksekliğindeki Varyap Meridian Blok B ve Blok D, 41 katlı, 164 metre yüksekliğindeki Varyap Meridian Blok E, 52 katlı, 188 metrelik Varyap Meridian Blok A, 45 katlı, 180 metrelik Varyap Meridian Blok C idi. Buyaka grubu da aynı yıl 4 gökdelen inşaatını bitirdi. Üçüz gökdelenler, her biri 23 katlı, 103 metrelik Buyaka Residence Kuleleri 1-2-3 ve 22 katlı, 100 metre yüksekliğindeki Buyaka Ofis Kulesi. Aynı yıl inşaatı biten diğer gökdelenler şunlar:  42 katlı, 160 metre yüksekliğindeki Gökyüzü Kule A, 32 katlı, 130 metrelik Gökyüzü Kule B, 43 katlı, 159 metre yüksekliğindeki Rixos Residence Bomonty, 41 katlı, 149 metrelik Dumankaya İKON, 33 katlı, 140 metre yüksekliğindeki Nidakule Göztepe, 32 katlı, 135 metre yüksekliğindeki Key Plaza, 24 katlı, 119 metre yüksekliğindeki Finans Kulesi, 30 katlı, 110 metre yüksekliğindeki Le Meridian İstanbul Etiler.
2013’te Zorlu Dördüzleri
2013’te, gökdelen inşasında Zorlu Grubu öne çıktı. Zorlu dördüzleri, her biri 32 katlı, 107 metrelik Zorlu Center Rezidans Kulesi 1-2-3 ve Zorlu Center Otel Kulesi. O yıl inşaatı biten gökdelenler şöyle sıralandı: 24 katlı, 102 metrelik Arista Bomonti Kulesi, 32 katlı, 116 metrelik Ottomare Suites A, 34 katlı, 112 metrelik Crowne Plaza Kulesi-1, 30 katlı, 110 metrelik iTower, 30 katlı, 140 metrelik DAP Kraliyet Merkezi Kulesi-1, 27 katlı, 120 metrelik DAP Kraliyet Merkezi Kulesi-2, 30 katlı, 131 metrelik NEF 163, 31 katlı, 130 metrelik Kule Kulübüm 3377 B1, 48 katlı, 143 metrelik Hilton İstanbul Bomonti Otel ve Konferans Merkezi, 52 katlı, 181 metre yüksekliğindeki Kule Kulem A.
2017’de 17 gökdelen inşa edildi
2014’te 17 gökdelen inşa edildi. 51 katlı, 201 metrelik Omurga Kulesi, 42 katlı, 186 metrelik Allianz Kulesi, 43 katlı, 180 metrelik Paladyum Kulesi, 55 katlı, 173 metrelik Ak-AVM ve Kule, 42 katlı, 170 metrelik Zorlu Levent 199, 32 katlı, 170 metrelik River Plaza Kule A, 37 katlı, 148 metrelik River Plaza Kule B, 35 katlı, 169 metrelik Soyak Kristalkule Finansbank GM, 44 katlı, 160 metrelik Exen Plaza Kulesi, 35 katlı, 153 metrelik Torun Kulesi, 46 katlı, 150 metrelik Istanbloom, dördüz kuleler, her biri 45 katlı, 145 metrelik Four Winds Residence Kule A-B-C-D, 37 katlı, 134 metrelik Nissa 02 Residence, 28 katlı, 112 metrelik Maslak No: 1 Ticaret Merkezi, 33 katlı, 110 metrelik Kartal Mesa, 29 katlı, 110 metrelik Promesa Seba Kulesi, 32 katlı, 104 metre yüksekliğindeki Newada-1.
Safir Kule’nin rekoru 2017’de kırıldı
2015’te 6 gökdelenin inşası tamamlandı. Kapital Tower Residence; 25 kat 105 m, Teras Tema-1; 40 kat, 135 m, ikiz kuleler, her biri 42 katlı, 148 metrelik 42 Maslak Kule 1-2, Leopardus; 48 kat, 178 metre, Ak-Asya Koru Kulesi; 43 kat, 173 metre. 2016’da inşa edilen gökdelen sayısı 15 oldu. Seyrantepe Çintemani Kulesi; 57 kat, 212 metre, Maslak 1453 A2 Blok: 44 kat, 176 metre, ikiz kuleler, 43 katlı, 160 metre yüksekliğindeki Torun Merkez Blok 1-2, Torun Merkez Bloğu 3; 39 kat, 144 metre, Nurol Kulesi; 32 kat, 142 metre, Denge Güneşli; 25 kat, 120 metre, Pega Kartal A Blok; 32 kat, 118 metre, VE Kule; 26 kat, 116 metre,  Ziraat Bankası Kule A; 46 kat, 180 m, Symbol İstanbul A; 45 kat, 176 m, Antasya Residence; 43 kat, 169 m, Nurol Çağlayan Kulesi; 41 kat, 161 m,  Ziraat Bankası Kule B; 40 kat, 157 m. 2017, o güne dek şehrin ve Türkiye’nin en yüksek gökdeleni rekorunu elinde bulunduran Safir Kule’nin geçildiği yıl oldu, hem de üç gökdelen ile. Skyland Residence Kulesi; 65 kat, 284 m,  Skyland Ofis Kulesi; 64 kat, 284 m, Metropol Kulesi; 58 kat, 280 m,  Emaar Meydanı 2; 30 kat, 142 m, Emaar Meydanı 3; 34 kat, 157 m, Nidakule Levent Kulesi; 27 kat, 140 m, ikiz kuleler, 41 katlı, 156 metre yüksekliğindeki Quasar Kule 1-2,
Sırada 47 gökdelen var
2018 yılında bir düzine gökdelen inşaatı daha tamamlandı. Nurol Hayat; 55 kat, 261 m, 44 katlı, 158 metre yüksekliğindeki ikiz kuleler, Moment A ve Moment B, Aris Büyük Kulesi; 41 kat, 140 m, FERKO İmzası; 31 kat, 120 m, Marmara Kule; 28 kat, 111 m, her biri 41 katlı, 161 metre yüksekliğindeki üçüz gökdelenler, Koza Parrk Residence 1-2-3, altız kuleler, her biri 4 katlı, 157 metre yüksekliğindeki Konut İnşaatı. Yapım halinde olanlar var bir de; Manzara Adalar 1; 40 kat, 157 m, Teras Lotus Kulesi; 30 kat, 150 m, her biri 45 katlı, 180 metre yüksekliğindeki ikiz gökdelenler Çiftçi Kule A-B, katı belirsiz, 180 metre yükseklik öngörülen Skyland Otel Kulesi, İstanbul’un elması; 53 kat, 270 m, Adres Otel ve Rezidanslar; 50 kat, 229 m, FACO Kulesi; 55 kat, 220 m, Bomonti Time Residence; 52 kat, 195 m. İnşa edilmemiş 28, planlı 17 gökdelen var.
Pek çoğu mahkemelik oldu
*Yapımı biten gökdelenlerin imar planlarıyla ilgili pek çok dava açılmış durumda. Bunlardan biri ilk gökdelen Gökkafes. Davacı İstanbul Mimarlar Odası ve yapı ruhsatının iptali davası İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nde devam ediyor.
*İstanbul Mimarlar Odası’nın dava ettiği bir başka grup, Varyap. Emlak Konut aleyhine İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde açılan Doğu Ataşehir ihale iptali davası devam ediyor.
*Birden fazla gökdelen sahibi Zorlu grubu da şehircilik ilkelerine ve imar planlarına aykırı imar planları nedeniyle İstanbul Şehir Plancıları Odası tarafından Mimarlar Odası tarafından defalarca dava edildi fakat inşaat durdurulamadı.
*Maslak’ta Ağaoğlu İnşaat’a ait pek çok gökdelenin bulunduğu 1453 de hakkında bir dizi dava açılan projeler arasında.
*Dumankaya İkon gökdelenini inşa eden Dumankaya İnşaat’ın sahipleri FETÖ operasyonunda tutuklandılar.
*Danıştay, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin, Mecidiyeköy’de yıkılan Likör Fabrikası yerine yapılan Quasar gökdelenleri projesi hakkında verdiği iptal kararını onadı. İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nde İstanbul Mimarlar Odası’nın TOKİ ve İBB Başkanlığı aleyhine açtığı imar planının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle açtığı dava devam ediyor.
*Taşyapı İnşaat’a ait Four Winds Residence Kuleleri de mahkemelik oldu. Grup Kadıköy Belediyesi ile karşı karşıya geldi.
*İstanbul’da 3 gökdelen inşa eden Torunlar Grubu da pek çok defa mahkemelik oldu. İnşaat sırasında, düşen asansörde 10 işçinin ölümü nedeniyle sahipleri yargılanan gruba, Mimarlar Odası’nın açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi.
*Gökdelen inşa eden gruplardan Dap Yapı da Mimarlar Odası ile imar planları yüzünden mahkemelik oldu.
Patronu Soma Davası’nda da yargılanan Spine Tower
*Çiftçiler Towers imar barışıyla kurtuldu, imar planlarında ticaret merkezi ve turizm alanı olan 23 bin metrekarelik arazide yükselen proje için Beşiktaş Belediyesi'nden apart otel ruhsatı alınmasına rağmen, yasalar ve imar mevzuatı yok sayılarak 308 lüks konut inşa edildi. Kuleler imar barışı ile kurtuldu. Şahenk, 6 yıllık gecikme nedeniyle 4 dava açtı
*Omurga Kule (Spine Tower); Soma Holding’in plan tadilatlarıyla inşaat hakkını 3 kat artırarak 900 milyon dolarlık rant sağladığı Spine Tower projesine, Sarıyer Belediyesi 1 milyon 83 bin lira para cezası kesti. Manisa’nın Soma İlçesi’nde Mayıs 2014’te yaşanan maden faciasında 301 işçiye mezar olan madenin işletmecisi Soma Holding’e ait İstanbul Maslak’taki  Spine Tower’ın patronu hakkında suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı.
*Mashattan konutlarıyla ilgili, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü soruşturma devam ediyor.
*TAT kuleleri inşaatı sürerken, Tatlıcı ailesi arasında miras davasına konu oldu, inşaat pek çok kez durduruldu.
İstanbul’un en yüksek 20 gökdeleni
Skyland Residence Kulesi, 65 kat, yükseklik 284 metre (2017)
Skyland Ofis Kulesi, 64 kat, 284 metre (2017) 
Metropol Kulesi, 58 kat, 280 metre, (2017)
Nurol Hayat, 55 kat, 261 metre (2018)
Safir Kule, 54 kat, 261 metre (2010)
Faco Kulesi, 55 kat, 220 metre (2018)
Anthill Residence 2, 55 kat, 210 metre (2010)
Anthill Residence 1, 55 kat, 210 metre (2010)
Omurga Kulesi, 51 kat, 201 metre (2014)
Bomonti Time Residence, 52 kat, 195 metre, (2018)
Varyap Meridian Blok A, 52 kat, 188 metre (2012)
Allianz Kulesi, 42 kat, 186 metre (2014)
İş Bankası Kulesi 1, 52 kat, 181 metre (2000)
Kule Kulem A, 52 kat, 181 metre (2013)
Varyap Meridian Blok C, 45 kat, 180 metre (2012)
Çiftçi Kule B, 45 kat, 180 metre (2018)
Çiftçi Kule A, 45 kat, 180 metre (2018) 
Paladyum Kulesi, 43 kat, 180 metre (2014)
Skyland Otel Kulesi, -180 metre (2018)
Leopardus, 48 kat, 178 metre (2015)



ABD’nin düşme savaşı ve başlangıçlar ile sonların birbirine karışması

ABD'de bir yıldan fazla süren başkanlık seçimi karnavalı sıkıcı ve maliyetli bir etkinliğe dönüştü (AFP)
ABD'de bir yıldan fazla süren başkanlık seçimi karnavalı sıkıcı ve maliyetli bir etkinliğe dönüştü (AFP)
TT

ABD’nin düşme savaşı ve başlangıçlar ile sonların birbirine karışması

ABD'de bir yıldan fazla süren başkanlık seçimi karnavalı sıkıcı ve maliyetli bir etkinliğe dönüştü (AFP)
ABD'de bir yıldan fazla süren başkanlık seçimi karnavalı sıkıcı ve maliyetli bir etkinliğe dönüştü (AFP)

Refik Huri

Neredeyse sürekli bir seçim karnavalı olduğundan, ABD için ne başkanlık savaşından çıkmak ne de milyarlarca dolara mal olan seçim kampanyalarının ateşinden kurtulmak kolay değil.

Başkan, Beyaz Saray'a gelir gelmez bir sonraki başkanlık dönemi için mücadeleye başlıyor. Kongre’nin Temsilciler Meclisi'ndeki bir üyenin daha koltuğu ısınmadan, ara seçimler gelip onu buluyor. Her iki yılda bir herkesin üyeliği ve onlarla birlikte Senato'daki bazı senatörlerin, bazı eyalet valilerinin ve diğer pozisyonların sahiplerinin görev süresi bitiyor.

Bir yıldan fazla süren başkanlık karnavalı ise yalanlarla dolu bir sezon olmanın yanı sıra sıkıcı, yorucu ve oldukça maliyetli bir hadiseye dönüştü. Demokrat aday Kamala Harris ile Cumhuriyetçi aday Donald Trump arasındaki 2024 seçiminde yaşananlar ise önceki kampanyalarda görülen her türlü düşüşün ötesine geçti. Seviyede ve Kongre'de veya başka yerlerde birlikte çalışacak rakip ortaklar olması gereken düşmanlar arasındaki tartışmalarda korkutucu bir düşüşe sahne oldu. İçerik olarak zayıf tartışmalarda, karşılıklı olarak kullanılan sözcükler yumruk gibiydi. Trump rakibini “marksist, faşist ve aptal” olarak tanımlarken, Harris kendisini “güç takıntılı, ABD ve demokrasi için tehlike” olarak tanımladı. Tartışmaların doruk noktasını ise Biden’ın Trump’ın seçmenlerine çöp demesi ve Porto Riko adası hakkında söylenen yüzen çöp adası şakası oluşturdu.

Gözlemcilerin sonuçların açıklanmasından sonra en azından bekledikleri şey, iç savaşa yol açacak şekilde siyasi şiddette artış görülmesi ve seçim sistemi ile yargı sisteminin yıkılmasıdır. Ama bu kez iç savaş, eğer çıkarsa, Boston Üniversitesi'nden siyaset bilimi ve uluslararası çalışmalar profesörü Jonathan Kushner’in dediği gibi, komplo teorilerine inanan geniş kesimlerle birlikte “irrasyonellik aşamasına” girmiş bir ABD’de çıkacaktır.

19. yüzyıldaki iç savaş ile birlikte kurulan denklemin yeniden kurulabileceği ise bir yanılsamadır. Yale Üniversitesi'nden Amerikan tarihi profesörü David Blunt'a göre ABD İç Savaş'ta öldü ve daha sonra daha iyi bir şekilde yeniden doğdu. Zira o dönemde ülkenin başkanı Amerikalıların en önemli figürlerinden biri olan Abraham Lincoln idi ve savaşın nedeni Kuzey eyaletleri ile Güney eyaletleri arasındaki ayrılık ve köleler meselesiydi.

Bugün ise savaş, Joe Biden'ın başkanlığının ilan edilmesini engellemek için Kongre binasına saldıran, ne istediğini bilmeyen aşırılar ile birçok şeyden mahrum azınlıklar arasında. Buna ek olarak, birbirleri ile yarışan rakipler olması gereken düzeyin çok altında. Öyle ki Cumhuriyetçi bir kongre üyesi, Florida'yı vuran kasırganın Demokrat yönetimin işi olduğunu iddia etti.

Seçim kampanyaları, göç, ekonomi ve kürtajın yanı sıra Ukrayna, Gazze ve Lübnan'daki savaşlar, Uzakdoğu'da Çin ile rekabet ve İsrail'e destek yarışı gibi meselelerde ayrıntıları belirli projeler olmaksızın bir tür karşılıklı manşet alışverişi gibiydi. Tartışmalar genellemelerin sınırları içinde kaldı.

ABD'deki demografik değişim ve İspanyol ile Asya kökenlilerin sayısının artması gibi en önemli faktörler üzerinde durulmadı. Oysa ABD Dışişleri Bakanlığı'nda daha önce siyasi planlamadan sorumlu olan Anne-Marie Slaughter'ın kaydettiği gibi, ABD “beyaz çoğunluklu bir ulustan çoğulcu bir ulusa” dönüşüyor.

Önemli üniversitelerin Amerikası’nın karşı karşıya olduğu tehlikeli sorunu çözmeye yönelik gerçek ve pratik bir plan yok. Foreign Affairs dergisinde Amy Zinar’ın net bir denklemle özetlediği şey de buydu: “Bilgi güçtür ve ABD bilgiyi kaybediyor.” Amerikalıları Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore arasında kurulu yeni eksenle yüzleşmeye hazırlayacak pratik bir proje yok. Sadece kendisini “kargaşa ekseni” olarak adlandırıp daha sonra yüzleşme yöntemi hakkında tereddüt etmek var. Aynı şekilde herhangi bir yönetimin gelecekte karşı karşıya kalacağı meydan okumaya genel bir başlık vermek dışında bir şey yok. O başlık da Başkan Joe Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'dan alıntı yapacak olursak, “Karşılıklı bağımlılık çağında rekabettir.”

Eski CIA direktörü ve ABD savunma bakanı Robert Gates, kimsenin ABD'den korkmuyor gibi göründüğünü söylüyor ve bu da Amerikalının bildiği ve bilmediği şeylerden korkmasına neden oluyor. Amerikalıların bu korkusunu ne Cumhuriyetçilerin şahsi ilişkiler diplomasisini kullanma vaadi ne de Trump'ın başkan olsaydı Ukrayna savaşı, Aksa Tufanı ve Gazze savaşı yaşanmazdı şeklindeki abartıları, bir telefon görüşmesiyle Ukrayna savaşını durdurabileceği iddiası durdurmayacak. Aynı şekilde Demokratların, İngiliz The Economist dergisinin tehlikeye yol açabilecek fikir eksikliğinin bir işareti olduğunu düşündüğü pragmatizmden bahsetmesi de Amerikalıların korkularını gidermeyecek.

ABD'nin Ortadoğu'daki politikalarına gelince, özellikle Michigan gibi önemli ve salıncak bir eyalette, Arap ve Müslüman seçmenlere, Filistinlilerin haklarını destekleme, Gazze ve Lübnan'daki soykırım savaşını sona erdirme konusunda bir vaat bile verilmedi. Bu nedenle kötü ile daha kötüsü arasında seçim yapmayı seçtiler, ancak tercihlerinin seçim sonuçlarını etkilediğini varsaysak bile, politikalarda hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.

Ortadoğu'da Filistin devleti olmadan istikrar olamaz, Knesset'in son kararına göre ise bir Filistin devleti olamaz. ABD'nin “iki devletli çözüm”ü uygulama vaadini beklemek bir nevi Godot'yu beklemektir.

Ama ABD, her şeye rağmen, Gazze savaşından bu yana Ortadoğu'da bir şey yapabilecek ve bir eylemde bulanabilecek tek uluslararası güçmüş gibi görünüyor ne Çin ne de Rusya değil. Etkili Arap başkentleri de bölgede pratik adımlar atılması umuduyla Washington ile birlikte çalışmaya mahkumdur.

Teksas Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler profesörü Gregory Couse’un, “ABD hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi yönetimler altında, devletleri yıkma konusunda, inşa etmekten çok daha iyi olduğunu kanıtladı” sözünde bir abartı yok. Yarın başlangıçlar ile sonların birbirine karıştığı gündür.

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.