'OK' işareti ve Bowl Cut saç kesimi nefret sembolleri arasında yer aldı

Dylan Roof ve ‘OK’ sembolü (Time)
Dylan Roof ve ‘OK’ sembolü (Time)
TT

'OK' işareti ve Bowl Cut saç kesimi nefret sembolleri arasında yer aldı

Dylan Roof ve ‘OK’ sembolü (Time)
Dylan Roof ve ‘OK’ sembolü (Time)

‘OK’ anlamına gelen emoji ve Bowl Cut denilen saç kesimi,  Hakaretle Mücadele Birliği’nin (ADL) veritabanına eklediği, beyazlar ve aşırı sağcıların üstünlüğüne inanan insanlar tarafından kullanılan 36 yeni ‘nefret emoji sembolleri’ arasında yer aldı.
Time dergisinde yer alan habere göre ADL, söz konusu yeni sembolleri hamalı ve yanan haçların da arasında yer aldığı 200 sembolün bulunduğu veritabanına ekledi.
New York merkezli ADL, söz konusu veri tabanını güvenlik güçleri, okul yetkilileri ve diğer makamlara radikal faaliyetlerin sembollerini tanımlamada yardımcı olmak amacıyla 2000 yılında oluşturdu.
ADL CEO’su Jonathan Greenblatt “Radikaller on yıllar öncesine ait semboller kullanmaya devam etse bile nefret duygularını ifade etmek için düzenli olarak yeni semboller ve sloganlar yaratıyor” dedi.
Yeni Zelanda’daki Christchurch’te iki camiye saldırı düzenleyerek 51 kişiyi öldürmekle suçlanan Avustralyalı terörist Brenton Tarrant, mahkemeye çıkarıldığında eliyle ‘White Power’ (Beyaz Güç) anlamına gelen ‘OK’ işaretini yapmıştı.
Veri tabanında, 2015 yılında Güney Carolina’da Emanuel African-Methodist Episcopal Kilisesi’nde saldırı düzenleyerek 9 siyah vatandaşın ölümüne yol açan ABD’li Dylann Roof'un saç modeli olan Bowl Cut da yer alıyor.
Aynı şekilde, 1980'lerin ortalarında McDonald's restoranlarının pazarlamasında kullanılan, kurgusal bir karakter olan ve şiddet içerikli ırkçı sözlerin bulunduğu rap kliplerinde yer alan siyah gözlüklü ay da listede yer aldı.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe