​Rusya’nın Suriye politikası

Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü’nden kalkışa hazırlanan Rus Suhoy Su-35 uçağı. (AFP)
Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü’nden kalkışa hazırlanan Rus Suhoy Su-35 uçağı. (AFP)
TT

​Rusya’nın Suriye politikası

Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü’nden kalkışa hazırlanan Rus Suhoy Su-35 uçağı. (AFP)
Lazkiye’deki Hmeymim Hava Üssü’nden kalkışa hazırlanan Rus Suhoy Su-35 uçağı. (AFP)

Rusya'nın Suriye'deki “mantığı” artık görmezden gelinemez. Moskova’nın Suriye’ye gerçekleştirmiş olduğu doğrudan askeri müdahaleden sonra Rus "mantığını” görmezden gelmek daha da zorlaştı.
Zira Kremlin yönetimi 20 yıl önce “renkli devrimleri” ve Sovyet atmosferindeki değişimleri hatırlatan Arap Baharı’nı memnuniyetle karşılamadı. Rusya için protesto gösterileriyle veya dışarıdan gelen müdahalelerle hangi Arap liderin devrildiği değil, yerine yönetimi kimin devralacağı önemli oldu. Rusya, Irak ordusunun 2003’teki savaştan sonra dağılması sebebiyle Suriye'de orduyu destekleyerek ülkenin her tarafında etkin kılmayı planlıyor.
Rusya, yöneticilerin meşruiyetini ve değişimin de sandık yoluyla gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor. Sık sık yöneticilerin ülkenin tamamında egemenlik sahibi olması gerektiğini söylüyor.
Moskova'nın Suriye ordusu tasavvuru, devlet egemenliğinin ve güçlü ordunun İdlib'de, Fırat'ın doğusunda ve ülkenin her yerinde var olması üzerine kurulu. Rusya’nın Suriye’deki siyasi çözüm tasavvuru ise 2254 sayılı kararın uygulanması ile uluslararası denetim ve şeffaflık standartlarına uygun bir şekilde parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması…
Rusya diğerleri gibi kimin iktidardan devrileceğine değil sandık yoluyla kimin yönetimi devralacağına bakıyor.
2254 sayılı karar, mültecilerin ve Suriye diasporasının Birleşmiş Milletler’in yürüttüğü sürece katılımını sağlıyor.



Hizbullah, devlet otoritesine meydan okuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)
TT

Hizbullah, devlet otoritesine meydan okuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, dün (salı) Baabda Sarayı'nda düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (EPA)

Hizbullah, İsrail'in ateşkes anlaşmasını ihlal etmesi nedeniyle, silahların devletin elinde toplanması için önerilen herhangi bir takvimi reddederek Lübnan devletinin otoritesine meydan okudu. Bu olay, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın başkanlık ettiği ve silahların devletin tekelinde olması konusunun görüşüldüğü Bakanlar Kurulu toplantısıyla aynı zamana denk geldi.

Bakanlar Kurulu dün bu konuyu dört saat boyunca görüştü. Lübnan ordusuna, bu yılın sonuna kadar silahların tamamen resmi güvenlik kurumlarının elinde toplanması için bir uygulama planı hazırlaması talimatı verildi ve bu planın ağustos ayı sonuna kadar Bakanlar Kurulu'na sunulması istendi. Başbakan Nevvaf Selam'ın açıklamasına göre, ‘silahların tek elden kontrolü’ konusu oturumda tam olarak tartışılmadı; yarınki (perşembe) oturumda görüşülmeye devam edecek.

Hizbullah, hükümetin takvim belirleme çabalarına iki yönlü bir tepki gösterdi. İlki, güney banliyölerinde onlarca gencin motosikletlerle yürüyüşler düzenlemesi şeklinde sokaklarda yaşandı. İkincisi ise siyasi alanda, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın Lübnan devleti ile İsrail arasında 27 Kasım'da imzalanan ateşkes anlaşması dışında herhangi bir yeni anlaşmayı kabul etmeyi reddetmesiyle ortaya çıktı. Kasım, “Silahlarımızı çekmeye niyetimiz yok” dedi ve ‘ulusal güvenlik ve savunma stratejisi hakkında ulusal bir tartışma’ çağrısında bulundu. Kasım ayrıca, İsrail'in Lübnan'a geniş çaplı bir savaş başlatması halinde füzelerle saldırı tehdidinde bulundu.

Kasım, Lübnan hükümetine şu soruyu yöneltti: “Bakanlar Kurulu bildirisinin üçüncü maddesine göre, direnişi bırakıp İsrail'e teslim olmak ve silahları teslim etmek egemenliği korumak mıdır?”

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlar Kurulu bildirisi saldırganları caydırmaktan bahsediyor, ama Lübnan'ı felaketten kurtaracak devlet nerede? Sınırları ve hudutları kim savunacak? Eğer bunu yapamayacağınızı söylüyorsanız, o zaman bu yeteneği koruyalım ve geliştirelim.”

Hizbullah’ın ‘üç başkanla (Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı) iş birliğini sürdürmeye kararlı olduğunu, tartışma, anlayış ve iş birliğine önem verdiklerini’ vurgulayan Kasım, “Kimsenin bize emir vermesine izin vermeyeceğiz” dedi.