Suudi Arabistan'dan 49 ülkenin vatandaşlarına vize uygulaması

​Turizm ve Ulusal Miras Genel Otoritesi Başkanı Ahmed el- Hatib (Şarku’l Avsat)
​Turizm ve Ulusal Miras Genel Otoritesi Başkanı Ahmed el- Hatib (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan'dan 49 ülkenin vatandaşlarına vize uygulaması

​Turizm ve Ulusal Miras Genel Otoritesi Başkanı Ahmed el- Hatib (Şarku’l Avsat)
​Turizm ve Ulusal Miras Genel Otoritesi Başkanı Ahmed el- Hatib (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan, spor ve eğlence etkinliklerine katılmak için elektronik vize sistemi çalışmasından 9 ay sonra dün, yeni bir vize uygulaması başlattığını duyurdu.
Suudi Arabistan Krallığı, 49 ülkenin vatandaşlarına vize uygulaması getiriyor, kadın turistlere yönelik kıyafet zorunluluğunu da esnetiyor.
Turizm Bakanı Ahmed el Hatib, bu adımı ülke için "tarihi bir an" olarak nitelendirdi.
Ülkede vizeler şimdiye kadar çoğunlukla iş insanları ve yurt dışından gelen işçilerin yanı sıra hac için ülkeyi ziyaret edenlere veriliyordu.
Turizm ve Ulusal Miras Genel Otoritesi Başkanı Ahmed el-Hatib, Diriye’de düzenlenen
“Dünyaya Hoş Geldin” isimli tören sırasında yaptığı açıklamada, ülkesinin önemli kültürel ve doğal hazinelere sahip olduğunu belirterek, dünyanın her yerinden turist çekebilmek için “kapıları açtıklarını” belirtti.
Hatib açıklamasında, ülke kapılarını yalnızca turistlere değil yatırımcılara da açtıklarını belirterek, 2030 Vizyonu kapsamında turizm alanlarında yatırım yapmak için mükemmel fırsatların olduğuna dikkati çekti. Uluslararası yatırımcılar için önemli potansiyele sahip olduklarını belirten Turizm ve Ulusal Miras Genel Otoritesi Başkanı, “Yatırımcı çekmek için harekete geçtik. Turizm sektörüne yapılan 115 milyar riyal için herkese teşekkür ediyorum” dedi.
2030 yılına gelindiğinde Suudi Arabistan’a yıllık 100 milyon turist çekmeyi hedeflediklerini söyleyen Hatib, bunun için 500 bin yeni otel odasının gerektiğine dikkati çekti.
Suudi Arabistan, yeni vize uygulaması ile dünyanın farklı noktalarından gelen turistleri ağırlamayı hedefliyor. Yeni vize uygulaması ile turistler 90 gün boyunca sorun yaşamadan Suudi Arabistan’da kalabilir.
Vize alma noktasında ülkeler iki gruba ayrıldı. Bu kapsamda belirlenen A grubu ülkeleri, elektronik platformlar üzerinden ve pasaport ofisleri aracılığıyla girişlere ulaştıklarında vize alabilecekler. B Grubu ülkelerinin turistleri ise Suudi temsilcilikleri aracılığıyla vize başvurusunda bulunabilecekler.
Yeni vize uygulamasını kapsayan 49 ülke şöyle:
ABD, Kanada, İsviçre, İrlanda, Lihtenştayn, Litvanya, Monaco, Andorra, Rusya, Malta, Karadağ, San Marino, Ukrayna, İngiltere, Portekiz, Polonya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Romanya, Slovakya, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, İspanya, İsveç, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Norveç, Lüksemburg, Fransa, Almanya, Yunanistan, Slovenya, Hollanda, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Brunei, Japonya, Singapur, Malezya, Güney Kore, Kazakistan, Çin (Hong Kong, Macao, Tayvan) ve Avustralya ve Yeni Zelanda.
Yeni vize sistemi, Suudi misafirperverliğini, zengin mirasını, canlı kültürünü ve doğal güzelliklerini gözler önüne sermek için turistleri, Abha dağlarından ve Kızıldeniz kıyılarından, Boş Altın Kum tepelerinin içinden geçirerek ülkeyi keşfetmek için turizm sektörü açısından tarihi bir adım olarak görülüyor.
Ahmed el- Hatib, Reuters’a verdiği demeçte, kadın turistlerin giyimi hakkında da açıklamalarda bulundu. Kadın turistlere yönelik kıyafetlerde daha esnek kuralların geçerli olacağının ifade edildiği açıklamada, kadın turistlerin geleneksel siyah çarşaf giymek zorunda olmadıkları ve uygun bir kıyafetin yeterli olacağı belirtildi. Öte yandan açıklamada, ülkedeki yasalar uyarınca içki tüketimine izin verilmeyeceği ve gayrimüslimlerin Mekke ve Medine’ye girişlerinin yasak olacağı kaydedildi. Ayrıca yanlarında bir refakatçi olmaksızın kadınların ülkeye yalnız olarak gelebilecekleri ifade edildi.
İnternet üzerinden verilen vizelerin fiyatının 80 dolar olacağını belirten ve 2030 yılına kadar inşa edilecek 5 bin yeni otel odası dahil yaklaşık 250 milyar riyallik yatırıma ihtiyaç olduğunu söyleyen Hatib, bunların yarısının hükümet, yarısının ise özel sektördeki yatırımcılar tarafından desteklenen mega projeler olduğunu vurguladı.
Bazı ülkeler arasında Suudi Arabistan için olumsuz algı olduğu sorusuna Hatib, bu ülkelerden gelen insanların Suudi Arabistan’da yaşadıklarında kararlarını değiştireceklerinden emin olduğunu söyleyerek, onlara harika anılarla ülkeden ayrılma sözü verdiğini söyledi.
Başkan açıklamasına, “Heyecanlıyız… Büyük bir mirasımız var. Birçok turist bu kültürü keşfetmek, daha fazla şey öğrenmek ve tecrübe etmek isteyecektir” şeklinde devam etti.
El-Hatip ayrıca, “Halen gayri safi milli hasılanın yüzde 3'ünü oluşturan turizm gelirinin oranının 2030'a kadar yüzde 10'a yükseltilmesi hedefleniyor. Ayrıca 2030'a kadar yerli ve yabancı turistlerin sayısının yılda 100 milyona yükseltilmesi de hedefler arasında bulunuyor. Bu rakam halihazırda 41 milyon civarında. Ayrıca ülkeyi turizme açma planlarının hayata geçirilmesi için inşa edilecek tesislere yaklaşık 61 milyar euro yatırım yapılacak. Kızıldeniz kıyısında ve adalarda lüks plajlar oluşturulacak” dedi.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Suriye'ye destek konusunda varılan mutabakat yaptırımların kaldırılmasının ötesine geçiyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Suriye'ye destek konusunda varılan mutabakat yaptırımların kaldırılmasının ötesine geçiyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (telefonla katıldı) arasında gerçekleşen görüşmeyi ‘iyi bir toplantı’ olarak nitelendirdi. Görüşmenin, tüm tarafların tam egemenliğini yeniden kazanan ve bölgenin gelişimine katkıda bulunan istikrarlı ve güvenli bir Suriye'ye yönelik arzularını yansıttığını kaydetti.

Riyad'da düzenlenen Suudi Arabistan-ABD ve Körfez-ABD zirvelerinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Suriye'de sadece yaptırımların kaldırılması değil, geçiş sürecinin desteklenmesi konusunda da görüş birliğine varıldığını açıkladı ve ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını ‘cesur ve önemli bir adım’ olarak nitelendirdi. Prens Faysal bin Ferhan, liderlerin bu kararın daha geniş bir süreç için bir sıçrama tahtası olduğunu ve güçlü ve istikrarlı bir ekonomi inşa etmek için bu fırsattan yararlanma sorumluluğunun şimdi Suriye hükümetinde olduğunu vurguladıklarını açıkladı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Suriye'deki ekonomik rönesansı destekleme çabalarına öncülük etmeye hazır olduğunu ve katılımcı liderlerin Suriye halkının isteklerini karşılamaya devam etmesini sağlamak için bu geçiş aşamasını destekleme konusundaki ortak taahhüdünü vurgulayarak, ABD yaptırımlarının kaldırılmasının ardından Suriye içinde birçok yatırım fırsatı olduğunu belirtti.

Bu eğilimin Avrupa Birliği'ni (AB) de yaptırımların kaldırılması konusunda benzer adımlar atmaya motive edebileceğini kaydeden Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, “Suriye büyük bir ekonomik rönesansa tanıklık etmek için pek çok fırsata sahip. Suriye yalnız olmayacak, Suudi Arabistan ve müttefikleri kalkınmayı desteklemede ön saflarda yer alacak” ifadelerini kullandı.

Bölgesel sorunlar

Diğer bölgesel konularla ilgili olarak Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ile ABD arasında İran'ın nükleer meselesi konusunda büyük bir mutabakat olduğunu belirterek, Suudi Arabistan'ın Washington ile Tahran arasında devam eden görüşmelere tam destek verdiğini ve bu görüşmelerin bölgenin istikrarını sağlayacak ve nükleer programın barışçıl olmayan veya askeri amaçlarla kullanılmasını önleyecek olumlu sonuçlara ulaşmasını umduğunu vurguladı. Faysal bin Ferhan, ABD tarafının Suudi Arabistan'ı müzakerelerin gidişatına ilişkin ayrıntılar konusunda bilgilendirdiğini açıkladı.

Faysal bin Ferhan, Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesle ilgili olarak, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin Washington ve diğer ülkelerle koordinasyon halinde yürüttüğü diplomatik çabaların ateşkes anlaşmasıyla sonuçlandığını belirterek, ateşkesi memnuniyetle karşıladı ve gelecekte herhangi bir gerilimin önlenmesi için iki taraf arasında doğrudan diyalog başlatılması çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, bu müzakerelerin başarılı olmasının bölgeyi tehdit eden tehlikeleri büyük ölçüde azaltacağını ve çeşitli zorluklara rağmen daha fazla bölgesel iş birliği ve entegrasyona kapı açacağını söyledi.

Filistin konusunda ise Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'nde ateşkesin acil bir öncelik olduğunu vurgulayarak ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının kapsamlı bir ateşkesin temelini oluşturması gerektiğini belirtti. Askeri operasyonların devam etmesinin Filistin halkının acılarını arttırdığını ve insani yardımların ulaştırılmasını engellediğini ifade eden Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ne yardım akışındaki herhangi bir aksaklıktan İsrail'i sorumlu tuttu.

Görüşmeler sırasında yardımların ulaştırılması konusunun da gündeme geldiğini belirten Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın uluslararası ortaklarıyla iş birliği içinde ateşkes sağlanması ve Gazze Şeridi'ndeki insani acıların hafifletilmesi konusundaki rolünü sürdürdüğünü vurguladı.

Körfez-ABD Zirvesi’ne de değinen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, zirvenin ‘Körfez-ABD ortaklığını derinleştirme taahhüdünü yinelediğini ve her alanda iş birliğini geliştirme yönündeki ortak kararlılığı yansıttığını’ söyledi.

Washington-Riyad ortaklığı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad ile Washington arasındaki savunma ve güvenlik ortaklığının ‘uzun soluklu’ bir ortaklık olduğunu vurguladı. Bu iş birliğinin her iki tarafa da fayda sağladığını ve Suudi Arabistan'ın teknoloji transferi ve sanayinin yerelleştirilmesi yoluyla savunma kabiliyetlerini desteklemek ve teknoloji, uzay ve geleceğin endüstrileri sektörlerindeki yatırımlarını arttırmak için güçlendirilmeye devam edeceğini belirten Bakan, Suudi Arabistan'ın ABD'deki yatırımlarını bir trilyon dolara çıkarmayı hedeflediğini kaydetti.

Prens Faysal bin Ferhan, “Suudi yatırımları, öncelikle Suudi Arabistan'ın çıkarlarını dikkate alan stratejik kararlara dayanıyor ve ABD pazarı dünyanın en büyük ekonomisi olduğu ve büyük ülkeler ve şirketler buraya yatırım yapmak istediği için ABD ekonomisinin sahip olduğu cazip yatırım ortamını göz önünde bulunduruyor” dedi.

ABD Başkanı'nın Riyad'da yaptığı konuşmayla ilgili olarak Prens Faysal bin Ferhan, konuşmanın bölgenin istikrarını destekleme konusunda ‘çok önemli’ mesajlar taşıdığını ve bölgesel ortaklığın değerinin ve herkese hizmet edecek şekilde nasıl geliştirileceğinin derinlemesine anlaşıldığını vurgulayarak, Körfez deneyiminin diğerlerine ilham verebileceğini belirtti.

Bakan, iki ülkenin uzay keşif fırsatlarını keşfetme, ortak görevleri ve uzun uçuşlar için astronot eğitim programını arttırma ve insanlığa hizmet etmek için uzay ve uydular alanındaki fırsatları değerlendirme konusunda yakın iş birliği içinde olduğuna dikkat çekti.