Kadınlara özel ilk otel Mallorca'da açıldı

Som Dona Hotel'deki havuz alanı (Som Dona Hotel)
Som Dona Hotel'deki havuz alanı (Som Dona Hotel)
TT

Kadınlara özel ilk otel Mallorca'da açıldı

Som Dona Hotel'deki havuz alanı (Som Dona Hotel)
Som Dona Hotel'deki havuz alanı (Som Dona Hotel)

İspanya'da kadınlara özel ilk otel Mallorca'da açıldı.
39 oda, bir havuz, spa, kütüphane ve bir çatı terasıyla birlikte 4 yıldızlı tesis “günlük hayatın stresinden uzaklaşmak isteyen kadınlar için yeni bir alan” sunmayı amaçlıyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, masajlar, tedaviler, jakuzi ve solaryum gibi sağlıklı yaşam hizmetleri ve aynı zamanda yerel yiyeceklerle "esnek gastronomi" de sağlıklı ve sürdürülebilir bir mutfak anlayışının yanı sıra otelin odakları arasında.
Otelin web sitesine göre, konuklar ada etrafındaki gezilere ve kültürel etkinliklere de katılabiliyor.
Som Dona her cinsel yönelimden kadınları, yalnız gezginleri, çiftleri, anneleri, kız çocuklarını ve daha büyük grupları hoş karşılayacağını özellikle belirtiyor.
Erkek yok politikasının ziyaretçiler için de geçerli olduğunu belirtmek gerek. Yani kendisine gecenin geç saatlerinde bir beyefendi arayanlar çok da hoş karşılanmıyor.
Som Hotels Başkanı Joan Enric Capellá, grubunun yaptığı anketlerde, kadın müşterilerin kadınlara özel bir otel fikrini beğendiğini söylüyor.
Otelin erkek çalışanları olsa da, İspanya'daki cinsiyet ayrımcılığı yasalarına uygun olarak, kuruluşun işe alım konusunda kadınlara öncelik verdiği bildiriliyor.
Capellá, Lonely Planet'a “Hedeflerimizden biri, geleneksel olarak erkeksi olarak anılan işleri yapan kadınların belli bir görünürlük kazanmasını sağlamak” dedi.
Çeşitli seyahat endüstrisi çalışmalarına göre kadınlar tarafından yapılan yalnız seyahatler her yıl artmaya devam ederken, kadın gezginler genellikle bir seyahat planlarken erkeklere nazaran daha fazla etkeni dikkate alıyor.
2018’de Birleşik Krallık, ABD, Fransa, Hindistan, Almanya, İtalya, Brezilya ve Çin’de 18 ile 64 yaş arasında yaklaşık 9 bin kişiyle yapılan bir British Airways anketinde, kadınların yüzde 50’sinin kendi başına tatil yaptığı tespit edildi. Önümüzdeki birkaç yıl içinde yalnız başına yolculuk planlayan kadınların oranınınsa yüzde 75 olacağı tahmin ediliyor.
Bu arada, 10 bin 500 kişiden oluşan bir Culture Trip anketindeyse, üç kadından birinin (yüzde 34) yalnız uçmak isteyeceği ve buna kıyasla yalnızca 7 kişiden birinin (yüzde 14) önceki 5 yıl içinde tek başına seyahate çıktığı belirtildi.
Som Dona'daki çift kişilik odaların bir gecelik fiyatı 72,50 avrodan başlıyor (yaklaşık 470 TL).



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology