Metallica, James Hetfield rehabilitasyon programına girdiği için bütün konserlerini erteledi

Hetfield yıllardır  bağımlılıkla mücadele ediyor (Reuters)
Hetfield yıllardır bağımlılıkla mücadele ediyor (Reuters)
TT

Metallica, James Hetfield rehabilitasyon programına girdiği için bütün konserlerini erteledi

Hetfield yıllardır  bağımlılıkla mücadele ediyor (Reuters)
Hetfield yıllardır bağımlılıkla mücadele ediyor (Reuters)

Metallica, grubun lideri James Hetfield rehabilitasyona gireceği için gelecek turnesini iptal etti.
Grubun internet sitesinde yayımlanan açıklamada, grup üyeleri Lars Ulrich, Kirk Hammett ve Robert Trujillo şunları söyledi:
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, muhtemelen çoğunuzun bildiği gibi, kardeşimiz James, aralıklarla yıllardır bağımlılıkla mücadele ediyor. Maalesef şimdi iyileşmek için tekrar bir tedavi programına girmesi gerekti. (...) Sağlık durumu ve programımız izin verir vermez ülkenize gelmeye niyetliyiz. Mümkün olan en kısa sürede size haber vereceğiz. (...) Birçoğunuzu, özellikle de konserlerimizi deneyimlemek için uzak mesafelere yolculuk eden en sadık hayranlarımızı bir kez daha sıkıntıya soktuğumuz için çok üzgünüz. Anlayışınız ve James'e olan desteğiniz için minnetarız ve, her zaman olduğu gibi, Metallica ailesinin bir parçası olduğunuz için teşekkür ederiz.
Ayrıca yapılan bir diğer açıklamada Metallica, 17 Ekim'de Perth'de başlaması ve 2 Kasım'da Auckland'da sona ermesi planlanan WorldWired turnesi için satılan tüm biletleri iade etme sözü verdi. 
Hetfield'ın bağımlılık ve alkolizmle mücadelesi, Hetfield'ın ilk rehabilitasyon girişimini kayıt altına alan Metallica: Some Kind of Monster (2004) adlı belgeselde detaylı olarak gösteriliyor.
2017'de Joe Rogan Experience podcast'inde konuşan Hetfield 15 yıldır sarhoş olmadığını ve korkunun iyileşme kararında “büyük motivasyon” olduğunu söylemişti.
Hetfield, “Ailemi kaybediyordum, bu beni çok korkuttu. Dibi görmüştüm. Turnelerden eve taşıdığım davranışlarım yüzünden ailem uzaklaşacaktı" demişti.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe