Faiz indirimi sonrası konut kredisi başvuruları yüzde 300 arttı

Faiz indirimi sonrası konut kredisi başvuruları yüzde 300 arttı
TT

Faiz indirimi sonrası konut kredisi başvuruları yüzde 300 arttı

Faiz indirimi sonrası konut kredisi başvuruları yüzde 300 arttı

Kredi faizlerinde yaşanan indirimlerin ardından tüketiciler konut kredisine yöneldi. 2018 Ağustos’tan bu yana yüksek faiz oranları nedeniyle düşük seyreden konut kredisi talepleri 3 kat arttı. Kredili konut satışları ise faiz indiriminin ardından tekrar aylık 35 bin seviyelerine ulaştı.
Merkez Bankası’nın politika faizindeki indirim kararıyla bankaların kredi faizlerinde indirim kararı alması, konut almak için kredi indirimi bekleyenleri harekete geçirdi. Hesapkurdu.com konut kredisi verilerine göre, faiz indirimlerinin açıklanmasıyla birlikte online kredi başvuruları yüzde 300 artarken, her gün 200 bin kişi bankaların kredi faiz oranlarını internet üzerinden karşılaştırıyor. Kullanıcıların konut kredisinde en çok talep ettiği tutar 125 bin TL, ortalama vade süresiyse 8,5 yıl.
Konut kredisi başvurusu yapanların yüzde 71’i evliyken, başvuruların yüzde 80’i erkekler tarafından yapılıyor. En çok konut kredisi başvurusu toplam başvuruların yüzde 22’sinin yapıldığı İstanbul’dan geliyor.
Geçtiğimiz yıl kredi faizlerindeki artış, kredili konut satışının aylık 35 binden 10 bin adet seviyelerine gerilemesine neden olmuştu. 2019 yılının başında ise kredili konut satışları aylık 7 bin adetin altına kadar geriledi. Mart ve Nisan aylarında yapılan konut kampanyalarına ek olarak Temmuz ve Eylül ayında uygulanan faiz indirimleriyle kredili konut satış rakamları tekrar aylık 35 bine yükseldi.
Konut kredisinde piyasa ortalaması yüzde 1,41
Konut kredilerinin faiz oranlarında bankalar arası büyük farklar olduğunu belirten Hesapkurdu.com Kredi Ürün Müdürü Ersin Yaşar, “Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank gibi devlet bankaları yüzde 0,99 konut kredisi faiz oranıyla en uygun konut kredisi teklifi veren bankalar konumunda. Ancak devlet bankaları konut kredisi verirken özel bankalara göre daha seçici davranıyor. Kredi notundaki ufak düşüşler dahi devlet bankalarından konut kredisi almanıza engel olabiliyor. Özel bankalar ise bu konularda daha esnek olabiliyor ve rekabetçi kalabilmek için faiz oranlarını da düşürüyor. Şu an konut kredisinde piyasa ortalaması yüzde 1,41 seviyelerinde. Burada dikkat edilmesi gereken konu 10 yıl vadeli 100.000 TL’lik bir konut kredisi için yüzde 0,99 ve yüzde 1,41 faiz oranı sunan bankalar arasında 35 bin TL maliyet farkı ortaya çıkıyor. Geliştirdiğimiz ücretsiz kredi fiyat alarmı sayesinde en uygun faiz oranlarından haberdar olabilirsiniz” dedi.
Kredi faiz oranlarını karşılaştırırken ek masraflara dikkat
Konut kredilerindeki en önemli detayın ek masraflar olduğunu söyleyen Ersin Yaşar, “Bankalar konut kredisine ek olarak sunulan hayat sigortası, ferdi kaza sigortası gibi masrafların yanı sıra BES, kredi kartı gibi özel ürünleri de kullanıcıya sunma konusunda ısrarcı olabiliyor. Özellikle hayat sigortası tutarı kişiye göre değiştiği için konut kredisi karşılaştırırken önemli bir masraf kalemi olabiliyor. Konut kredisi kullanacak kişilerin tüm masrafları hesaplayıp toplam maliyet üzerinden karşılaştırma yapması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 


Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe