Yurtdışına giden öğrencilerin yüzde 20’si Avrupa ülkelerini tercih ediyor

Yurtdışına giden öğrencilerin yüzde 20’si Avrupa ülkelerini tercih ediyor
TT

Yurtdışına giden öğrencilerin yüzde 20’si Avrupa ülkelerini tercih ediyor

Yurtdışına giden öğrencilerin yüzde 20’si Avrupa ülkelerini tercih ediyor

Her yıl 50 bin öğrenci Türkiye’den eğitim için yurtdışına çıkıyor. Eğitim için gidilecek ülkelerde eğitim kalitesi, müfredat, denklik, yaşam koşulları ve eğitim sonrası çalışma hakları önem taşırken, son dönemde Avrupa ülkeleri yeniden kaliteli ve bütçe dostu okul seçenekleriyle öne çıkıyor.
Türk öğrenciler yurtdışında eğitim için en çok Avrupa ülkelerindeki üniversitelere gidiyor. UNESCO verilerine göre her yıl eğitim amacıyla yurtdışına çıkan 50 bin öğrencinin yüzde 20’si Avrupalı üniversiteleri tercih ediyor. Türk öğrencilerin artan ilgisi karşısında Avrupa’nın en çok tercih edilen dil okulu, lise, kariyer koleji, kolej ve üniversiteleri 12-18 Ekim 2019 tarihleri arasında İstanbul, Ankara ve İzmir’e geliyor. Her yaştan öğrenci ve mezunun ücretsiz katılabileceği fuar öncesinde Akare Yurtdışı Eğitim Fuarları Türk öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkelerden İtalya, Polonya, Almanya ve Ukrayna’da eğitim almak isteyen öğrenciler için öne çıkan konulara değindi.
Tasarım, moda, sanat alanlarında İtalya ön planda
Akare’nin yaptığı analize göre; tasarım, moda ve sanat eğitimi için dünyada en daha fazla tercih edilen ülke İtalya, hem lisans hem de yüksek lisans için dünya sıralamasında ilk 1000’de yer alan pek çok üniversiteye ev sahipliği yapıyor. 58 tane devlet, 17 tane özel üniversitenin bulunduğu ülkeye üniversite eğitimi için gidecek öğrencilerin, Türkiye’de üniversite sınavında baraj puanı geçmiş olması gerekiyor. İtalya’da lisans düzeyinde mühendislik eğitimi 3 yıl sürüyor ve elde edilen diploma hem Türkiye’de hem de Avrupa genelinde geçerliliğe sahip oluyor.
Politecnico di Milano, Politecnico di Torino, Bocconi University, University of Rome Sapienza, Universita Cattolica del Sacro Cuore, Universit di Bologna İtalya’nın eğitim alınabilecek en iyi üniversitelerinin başında geliyor.
Polonya 80 bin yabancı öğrenciye ev sahipliği yapıyor
Polonya, 2019 senesi itibarıyla yaklaşık 80 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaparak, son yıllarda eğitim için Avrupa’da en çok tercih edilen ülkelerden biri konumuna yükseldi. Yaşam giderlerinin diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelere kıyasla düşük olması ve ülkenin Avrupa Birliği üyeliğini elde etmesi uluslararası öğrencilerin Polonya’ya ilgisini artırıyor. Polonya Avrupa’da İngilizce’nin anadil olarak konuşulduğu ülkelerin ardından en fazla İngilizce eğitim programı sunan ülkelerden biri konumunda. Lise diplomasına sahip adayların pek çok bölümde sınavsız üniversite eğitimine başladığı ülke, Türkiye’deki üniversitelerinden mezun olan öğrencilerin sorunsuzca yüksek lisans eğitimine devam edebileceği bir eğitim sistemine de sahip. Özel eğitim kurumlarında yıllık harçlar bin 300 eurodan, devlet üniversitelerinde ise 2 bin eurodan başlıyor.
Uluslararası akademik kalite değerlendirme raporlarına göre ilk 1000 üniversite arasında 26 üniversiteye ev sahipliği yapıyor. Polonya’nın öne çıkan 5 üniversitesi ise şöyle: Jagiellonian University, University of Warsaw, AGH University of Science & Technology, Warsaw University of Technology, Adam Mickiewicz University Poznan.
Almanya mezun öğrenciler için 18 ay çalışma izni veriyor
Avrupa’da en çok üniversiteye sahip olan Almanya, akademik eğitim alınabilecek 10.000'den fazla bölüm sunarak her öğrencinin kendi yeteneklerine uygun bölümleri seçebilmesi için fırsat sağlıyor. Özellikle mühendislik alanında mezun olduktan sonra 18 aya kadar verilen çalışma izniyle Türk öğrenciler için büyük bir kariyer fırsatı sunuyor. YÖK denkliğiAlmanya'nın tüm devlet üniversitelerinde geçerli. Alman devlet üniversitelerine başvuru yapabilmek için temle kural ise Türkiye’de üniversiteye giriş sınavına girerek Almanya’da okumayı planladığınız bölümün aynısını veya benzerini kazanmak.
Dünya sıralamasında en iyi 1000 içinde 44 üniversiteye sahip Almanya’da üniversitelerin yıllık harç bedelleri 200 ile 1.500 Euro arasında değişiyor. Almanya’nın öne çıkan ilk 5 üniversitesi: Heidelberg Üniversitesi, Münih Üniversitesi, Münih Teknik Üniversitesi, Karlsruhe Üniversitesi, Humboldt Berlin Üniversitesi
Ukrayna’da lise diplomasıyla üniversiteye başlanabiliyor
Özellikle eğitim alanında yaptığı yatırımlarla öne çıkan Ukrayna, Türk öğrencilerin üniversite eğitimi için yoğun olarak tercih ettiği ülkelerden biri haline geldi. üniversitelerin birçoğu Avrupa Üniversiteler Birliği üyesi olduklarından, Ukrayna üniversitelerinden alınan diplomalar Avrupa ülkelerinde geçerliliğe sahip. Öğrenciler aynı zamanda Avrupa ülkelerindeki üniversitelere yatay geçiş de yapabiliyor. Türkiye'de uygulanan TYT ve AYT sınavlarına girmeksizin sadece lise diplomasıyla istenilen bölümde eğitim alınabilirken, yüze yakın Ukrayna üniversitesi YÖK tarafından da tanınıyor. Yıllık 1.500-4.500 ABD doları arasında değişen eğitim ücretleri, aylık ortalama 300 ABD doları civarındaki düşük yaşam maliyetleri, binlerce uluslararası öğrencinin ilgisini Ukrayna’ya çekiyor. Ukrayna’nın öne çıkan ilk 3 üniversitesi; Karazin Kharkiv Ulusal Üniversitesi, Kiev Ulusal Taras Schevchenko Üniversitesi, Kiev Politeknik Üniversitesi.



Londra'ya Bridget Jones heykeli dikiliyor

Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)
Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)
TT

Londra'ya Bridget Jones heykeli dikiliyor

Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)
Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)

Renée Zellweger, Londra'daki Leicester Meydanı'nda sevilen romantik komedi karakteri Bridget Jones'u ölümsüzleştiren bir heykelle onurlandırılacak.

Helen Fielding'in yarattığı eksantrik kadın kahraman Jones, sinema dünyasından bir düzineden fazla heykelin yer aldığı bu ikonik yolda yıldız muamelesi gören ilk romantik komedi karakteri olacak.

Deadline'ın aktardığı üzere Zellweger, heykelin 17 Kasım'daki açılışına katılacak.

Açılış törenini, 4 filmlik seride Bridget'in sadık arkadaşı Shazzer'ı canlandıran oyuncu Sally Phillips yönetecek. Serinin son bölümünde Bridget'in duygusal ilişki yaşadığı karakterleri canlandıran oyuncular Chiwetel Ejiofor ve Leo Woodall da törende bulunacak.

Jones, bu yol üzerindeki bronz heykelle ölümsüzleştirilen diğer efsanevi karakterlere katılacak. Bunlar arasında Jordan Peele'nin popüler filmi Kapan'da (Get Out) Daniel Kaluuya'nın canlandırdığı karakter, Daniel Radcliffe'in Harry Potter'ı, Mary Poppins rolündeki Julie Andrews ve Paddington Ayısı var.

Working Title Eş Başkanı Eric, yayın kuruluşuna yaptığı açıklamada "Bu inanılmaz olay Working Title için bir ilk; en sevilen karakterlerimizden birinin bronz heykelinin Leicester Meydanı'na dikilmesi çok heyecan verici" dedi.

Fellner şöyle ekledi:

Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadık. Bence bu harika çünkü Bridget tam bir Londra kahramanı ve Bridget'in Londra'nın merkezindeki muhteşem bir mekanda yer alması fikri gerçekten heyecan verici.

Bu onur, anında klasikleşen ilk film Bridget Jones'un Günlüğü'nün (Bridget Jones's Diary) 25. yıldönümünden bir yıl önce geliyor.

2001 yapımı filmde Zellweger, Hugh Grant ve Colin Firth'ün karakterleri arasında bir aşk üçgeninde sıkışıp kalan, karşı konulmaz derecede komik bir gazeteci olarak izleyici karşısına çıktı. İlk filmin büyük başarısının ardından devam filmleri Bridget Jones: Mantığın Sınırı (Bridget Jones: The Edge of Reason), Bridget Jones'un Bebeği (Bridget Jones’s Baby) ve Bridget Jones: Onun İçin Çıldırıyor (Bridget Jones: Mad About the Boy) geldi ve sonuncusu şubatta doğrudan Peacock'ta yayımlandı.

Fielding'in 1995'ten itibaren kurgusal bir günlük yaratmak için bu hayali karakteri kullanmasıyla Bridget, ilk olarak The Independent'ta bir köşe yazısında kaleme alındı. Fielding, ertesi yıl Bridget Jones'un Günlüğü'nü roman olarak yayımladı ve kitap dünya çapında çok satanlar listesine girdi.

Deadline'a konuşan Fellner şöyle diyor:

30 yıl önce bir gazetede yazdığı muhteşem yazıların Leicester Meydanı'nda bir heykelle son bulması fikrine bayıldım. Muhteşem bir şey.

2016'da Fielding, bu işe başlamasını değerlendirirken, "Bana anonim ve özgün bir üslupla yazma özgürlüğü verdiği için gazeteye her zaman minnettar kalacağım" demişti.

Tüm filmler Fielding'in daha önce yayımlanmış köşe yazıları ve çok satan romanlarından uyarlandı ancak Zellweger, Fielding 5. film için bir fikir kaleme alırsa Bridget'i canlandırmayı sürdürme isteğini açıkça belirtiyor.

Zellweger, 4. filmin galasında, "Helen bir şey yazarsa, ben de varım" demişti.

Independent Türkçe 


Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika liderine cinsel istismar suçlaması

Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)
Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)
TT

Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika liderine cinsel istismar suçlaması

Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)
Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)

Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika lideri Stephen Wood, cinsel istismarla suçlanıyor.

Washington Post'un haberine göre, ABD'deki St. Andrew's Kilisesi'nde çalışan Claire Buxton, Nisan 2024'te Wood'un ofisinde tacize uğradığını iddia ediyor. Buxton, Wood'un kendisini zorla öpmeye çalıştığını savunuyor.

Kilisenin eski çocuk hizmetleri direktörü Buxton, başpiskoposun kendisine toplamda 3 bin 500 dolar değerinde nakit para ve çek verdiğini, ayrıca onu bir lüks spa tatiline göndermeyi teklif ettiğini ileri sürüyor.

Buxton, kilise yönetimine pazartesi günü şikayette bulunmadan önce bu olayları üç meslektaşıyla daha paylaştığını belirtiyor.

Wood ise hakkındaki tüm iddiaları reddettiğini ve sürece saygı göstererek daha fazla açıklama yapmayacağını söylüyor.

Din adamı, bu olaydan iki ay sonra Haziran 2024'te Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika kolunun en üst makamına seçilmişti.

New York Times'ın aktardığına göre, Wood tarafından zorbalık dahil çeşitli tacizlere maruz kaldığını söyleyen 6 kişinin daha yeminli ifadeleri alındı ve şikayete eklendi.

Kilise şikayetin değerlendirildiğini belirtirken Wood hakkında resmi bir soruşturma başlatılıp başlatılmayacağı henüz açıklanmadı.

Haberde, kilise içinde yürütülecek hukuki bir soruşturma neticesinde 62 yaşındaki din adamının ihraç edilebileceği belirtiliyor.

Wood'la ilgili iddialar Anglikan Kilisesi, piskopos Stewart Ruch hakkındaki suçlamalarla çalkalanırken ortaya çıktı.

58 yaşındaki din adamı, şiddet veya cinsel taciz geçmişi olan erkeklerin kiliselerde personel olarak işe alınmasına veya üst düzey makamlara atanmasına müsaade etmekle suçlanıyor. Ruch hakkındaki davanın bu ay sonuçlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post


Ödüllü komedinin kardeşleri 20 yıl sonra yeniden bir arada

Dewey adlı diğer kardeşi canlandıran Erik Per Sullivan oyunculuğu bıraktığı gibi dizi ekibinin bir araya geldiği organizasyonlara da katılmıyor (X/@frankiemuniz)
Dewey adlı diğer kardeşi canlandıran Erik Per Sullivan oyunculuğu bıraktığı gibi dizi ekibinin bir araya geldiği organizasyonlara da katılmıyor (X/@frankiemuniz)
TT

Ödüllü komedinin kardeşleri 20 yıl sonra yeniden bir arada

Dewey adlı diğer kardeşi canlandıran Erik Per Sullivan oyunculuğu bıraktığı gibi dizi ekibinin bir araya geldiği organizasyonlara da katılmıyor (X/@frankiemuniz)
Dewey adlı diğer kardeşi canlandıran Erik Per Sullivan oyunculuğu bıraktığı gibi dizi ekibinin bir araya geldiği organizasyonlara da katılmıyor (X/@frankiemuniz)

2006'da final yapan ve komik olduğu kadar kaotik bir aileyi konu alan Malcolm in the Middle'ın kardeşlerinin birlikte göründüğü bir fotoğraf yayımlandı.

Diziye adını veren Malcolm karakterini canlandıran Frankie Muniz, abileri Reese ve Francis'e hayat veren Justin Berfield ve Christopher Masterson'la çektirdikleri fotoğrafı X hesabından paylaştı.

Bir süre oyunculuğa ara veren Frankie Muniz perşembe yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

Bunu şimdilik paylaşmamamı söylediler ama sonra dizinin jenerik şarkısını hatırladım. Yeni bölümleri izleyeceğiniz için çok heyecanlıyım ve kardeşlerimi özledim.

Muniz, ilk cümlesiyle They Might Be Giants'ın Boss Of Me parçasının "Artık benim patronum değilsin" sözlerine işaret etti. 

2000-2006'da yayımlanan ve 7 sezonda 7 Emmy ödülü kazanan dizi, bir yandan izleyicilerin beğenisini kazanırken diğer taraftan da eleştirmenlerden tam not almıştı. Grammy ve Peabody ödüllerine de layık görülen yapım, dahi bir çocuğun gürültülü ve çoğu zaman akılalmaz bir ailede büyüme mücadelesini konu alıyordu.

Gelecek yıl Disney+'ta ekranlara gelecek 4 bölümlük yeni mini diziyse Malcolm ve Keeley Karsten'ın hayat vereceği kızı etrafında şekillenecek.

Ailenin ebeveynleri Hal ve Lois'i canlandıran Bryan Cranston ve Jane Kaczmarek aynı rollerle geri dönüyor.

Malcolm, ailesinin 40. evlilik yıldönümü kutlaması için ebeveynleri Hal ve Lois'in ısrarı üzerine yeniden bu kaotik ortamın içine çekilecek.

Dewey karakteriyse bu kez Caleb Ellsworth-Clark tarafından canlandırılacak. Erik Per Sullivan, 2010'da oyunculuğu bıraktığı için projede yer almayacak.

Dizinin yeni yüzleri arasında Kiana Madeira, Anthony Timpano ve Vaughan Murrae var. 

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety