İslamcılar ve laikler arasında bir mesele: Aile hukuku…

Cezayir, kelimenin tam anlamıyla İslam hukukundan alınan aile hukuku konusunda tartışmalara sahne oluyor (Independent Arabia)
Cezayir, kelimenin tam anlamıyla İslam hukukundan alınan aile hukuku konusunda tartışmalara sahne oluyor (Independent Arabia)
TT

İslamcılar ve laikler arasında bir mesele: Aile hukuku…

Cezayir, kelimenin tam anlamıyla İslam hukukundan alınan aile hukuku konusunda tartışmalara sahne oluyor (Independent Arabia)
Cezayir, kelimenin tam anlamıyla İslam hukukundan alınan aile hukuku konusunda tartışmalara sahne oluyor (Independent Arabia)

Ali Yahi
Cezayir’de İslamcılar ve laikler arasında çatışmaya neden olan aile hukuku meselesi yeniden gündeme geldi. 1990’lı yılların başında İslamcıların sahneyi egemenliği altına almasıyla alevlenen bu tartışma, geçtiğimiz Nisan ayında istifa eden Abdulaziz Buteflika’nın cumhurbaşkanı olmasının ardından dinmişti. İslami akımın zayıflığında faydalanıp, İhvan-ı Müslimin’e (Müslüman Kardeşler) hükümette görev vererek ‘rüşvet’ veren Buteflika, kadınlarla ilgi yasanın belirli noktalarını değiştirdi. Bu noktada cumhurbaşkanlığı vaatlerini yerine getirebilmek için kadınların sempatisini kazanmayı umuyordu.
Aile hukuku
Cezayir, tamamen İslam şeriatından alınan aile hukuku ile ilgili tartışmalara sahne oluyor. Öte yandan bazı halk hareketleri, kadınlar, çocuklar, uyuşturucu kullanımı ve toplumun gelişimi ile ilgili çeşitli kuruluşlar tarafından hazırlanan istatistiklerle çok sayıda dosyayı gündeme getirdi. Bu durum, aile hukukunun gündeme gelmesinin ana sebeplerinden biri oldu.
Cezayir Kadın Gözlemevi, mevcut aile hukuku yasalarının kadınlara tanıdığı ayrıcalıklara rağmen içerisinde “felaketler” barındırdığını açıkladı. Yasalarda en son 2005 yılında değişiklik yapıldığını bildiren Gözlemevi yetkilileri, yasaların İslam şeriatı ruhunu korurken, günümüz şartları ile revize edilmesi gerektiğini söyledi. Nasların yanlış uygulanmasının pek çok kişinin gözünde yasayı ‘uygunsuz’ kılmanın en önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken yetkililer, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
CEDAW anlaşması ve İslam şeriatı arasında
Gözlemevi, Cezayir tarafından imzalanan uluslararası anlaşmalar konusunda da uyarıda bulundu. Bunlar arasında en önemli anlaşmanın ‘CEDAW’ olduğuna dikkat çeken Gözlemevi, anlaşmanın kadınlar için güzel şeyler sunmasına rağmen Cezayir Müslümanlarının ve muhafazakâr toplumun dağılmasını da beraberinde getirdiğini bildirdi. Cezayir’in CEDAW’ın dine dokunan bazı maddeleri konusunda çekimser kaldığını belirten yetkililer, örneğin 16 ve 17. maddelerin bedeni yönetme özgürlüğü ve evlilik için veli onayına gerek olmadığından bahsettiğini ifade etti. Ancak 20 yıl sonra, CEDAW, Sözleşme imzalandığı zaman söz konusu maddelere yönelik çekincelerin kaldırılmasını istedi.
Aile hukuku hükümlerinin yüzde 80 ila 90'ı İslam hukukundan türetilmiş, ancak oldukça katı. Laik eğilime sahip siyasi parti, dernek ve organların, özgürleştirmek ve her düzeyde gelişme ile uyumlu hale getirmek için bahis oynadığı şey budur. Öte yandan bu, İslami akım ve Şeriat'tan türetilen yasal metnin ‘özüne’ halel getirmeksizin düzeltilmesi gerektiğine inanan muhafazakârla tarafından reddedilen bir hikâye.
Yasaların yanlış uygulanması
Bir hukuk uzmanına göre revizyon, örf, gelenek ve şeri nasları ihlal etmeden yasaları gelişmelere paralel hale getirmektir. Hukukçu Süleyman Behlül, Independent Arabia’dan Ali Yahi’ye yaptığı açıklamada, aile hukuku sorununun, hükümlerin yanlış uygulanmasından kaynaklı olduğuna dikkat çekti. Zamana uyumsuzluktan bahsetmenin, Kur’an ve Sünnetin her zaman ve mekânda geçerli olduğu ilkesine aykırı olduğuna dikkat çeken Behlül, Cezayirli kadınların kimliğini yok etmeyi ve Cezayir toplumunu parçalamayı amaçlayan ‘CEDAW’ anlaşmasının uygulanmasını isteyen derneklere karşı uyarıda bulundu.
Öte yandan Psikoloji Profesörü Âdem bin Yeles; Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, aile hukukunun eleştirilebilir ve yenilenebilen bir entelektüel çaba olduğuna işaret etti. Âdem bin Yeles, “Her yıl 68 bin boşanma kaydediliyor. Hatanın aile hukukunda, kadının önemsiz nedenlerle eşinden boşanmasına izin veren boşluklar olduğunu doğruluyor” dedi. Hukukçuların, sosyal hizmet uzmanlarının ve psikologların Cezayir bireylerinin dönüşümünün ruhsal ve psikolojik boyutuna odaklanması gerektiğini söyledi. Ailenin dağılmasının nedenlerinden birinin Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın yönetimi sırasında ülkede tanık olunan yolsuzluk olduğunu ifade etti.
Buteflika aile hukukunu bir ‘mayına’ dönüştürdü
Cumhurbaşkanı Buteflika’nın görev süresi boyunca ceza kanununda ve “mayınlı arazi” konumunda olan bu dosyada yapılan gelişigüzel değişiklikler, Cezayir’de şiddetli tartışmalara neden oldu. Solcu partiler, aile hukukunun revizyonunu, aile hukuku konusunda kendi görüşlerini dayatan İslamcıların tırnaklarını kesmek için bir fırsat olarak görüyor. İslami akımlar, değişiklik kapısının açılmasının İslam hukuku ile ilgili her şeyin ve dış baskıya itaat etmeyi yasaklamak için gizli bir arzunun varlığını gösteriyor. Bu, fikir çatışmaları ve karşılıklı suçlamalara kapı aralamak anlamına geliyor. Cezayir Müslüman Âlimler Derneği, yeni ceza kanunu fitneyi körüklemek için tehlikeli bir faktör olduğunu düşünüyor. Peki, mevcut durumda dosyayı kışkırtmak masum mu?



Putin-Tebbun Zirvesi İkili iş birliğine vurgu yapıyor

Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)
Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)
TT

Putin-Tebbun Zirvesi İkili iş birliğine vurgu yapıyor

Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)
Rusya Devlet Başkanı ve Cezayirli mevkidaşı iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninde iken (DPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Kremlin'deki görüşmelerin ardından dün derin ‘Stratejik Ortaklık Bildirisi'ni imzaladı. Bu bildirinin, ülkeler arasındaki ilişkilerde niteliksel bir atılımın temelini oluşturacağı belirtildi. Görüşmeler, bölgesel ve uluslararası dosyalarda ülkelerin pozisyonlarının uyumlu olduğunu yansıttı. Ukrayna savaşı ve uluslararası siyasetin dalgalanmaları nedeniyle zorlu bir dönemde Tebbun, ülkesinin Moskova ile iş birliğini azaltma yönünde uygulanan dış baskılara maruz kaldığını dile getirdi. Ayrıca, Cezayir'in BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ekonomik iş birliği grubuna katılım sürecini hızlandırmak ve ulusal para birimleriyle ticarete geçerek ‘dolar egemenliğinden kurtulmak’ isteğini vurguladı.

Kremlin'e göre, geniş kapsamlı görüşme turu, geniş bir iki taraflı ve uluslararası konular yelpazesine odaklanıldı ve her iki tarafın da ülkeler arasındaki ilişkilere güçlü bir ivme kazandırmaya verdikleri ilginin bir yansıması oldu. Putin'in toplantının başlangıcında vurguladığı gibi, tarihi ilişkilerin derinliğine işaret. Rusya için Cezayir ile ilişkilerin ‘özel bir öneme’ sahip olduğunu ve stratejik bir niteliğe sahip olduğunu vurguladı. Putin'e göre, ortak bildirinin imzalanması, iki ülke arasındaki çift taraflı ilişkilerde daha ileri bir aşamanın başlangıcı olacak.

Putin görüşmenin sonunda “Tebbun ile görüşmeler çok verimli geçti. Bu, iki ülke arasındaki ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirmeyi amaçlayan hükümetler, bakanlıklar ve belediye yetkilileri düzeyinde imzalanan çok çeşitli belgede açıkça anlaşılıyor. Ülkelerimiz arasındaki siyasi koordinasyon 60 yıldır etkilenmedi" dedi. Ticaret hacminin arttığı son aşamada ikili iş birliklerinin artırılmasının önemine işaret eden Putin, ayrıca “Koordinasyonun derinleştirilmesi, özellikle uluslararası arenada, bölgesel ve uluslararası kuruluşlarda ve ‘OPEC Plus grubu’ gibi kilit rol oynayan gruplar çerçevesinde iş birliği açısından gelinen aşamada ayrı bir önem taşımaktadır” dedi.

Putin, ‘stratejik ortaklık’ anlaşmasını imzaladıktan sonra Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile el sıkışırken (EPA)
Putin, ‘stratejik ortaklık’ anlaşmasını imzaladıktan sonra Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ile el sıkışırken (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Cezayir resmi haber ajansı APS’den aktardığına göre Putin, Cezayir'in önümüzdeki iki yıl boyunca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) daimi olmayan üyesi olarak seçilmesinin iki ülke için önemli dosyalarda iş birliğini geliştirmek için geniş ek alanlar sağladığını söyledi.

Putin, anlaşmayla ilgili olarak şu anda belgenin öneminin, iki taraflı iş birliğini enerji ve askeri alanlar gibi geleneksel dosyalardan daha geniş bir yelpazede, mali sektör, sanayi, tarım, ticari konular gibi yeni alanları kapsamasında yattığını belirtti. Ayrıca, çevresel ve su kaynakları gibi önemli konuları kapsaması gerektiğini ifade etti. Putin, Cezayir’i ‘Arap dünyası ve Afrika'da Rusya'nın ana ortaklarından biri’ olarak tanımlayarak, Rusya'nın Cezayir ile ‘tüm alanlarda iş birliği alanlarını genişletmek için hiçbir kısıtlaması olmadığını’ vurguladı.

İki lider daha önce uzayın barışçıl amaçlarla kullanılması konusunda iş birliği anlaşması da imzalamıştı.

Öte yandan Tebbun, özellikle ilişkilerin gelişme seviyesinden memnuniyetini ifade ederek, farklı alanlarda koordinasyonun güçlendirilmesi sürecinden memnuniyetini dile getirdi. Ülkesinin ‘en kısa sürede’ BRICS grubuna katılmayı hedeflediğini ve dolar ve euroya olan bağımlılığı azaltma çabalarını vurguladı. Ayrıca Rusya ve Cezayir arasında ulusal para birimlerini kullanarak karşılıklı yerleşimleri genişletmenin önemine değindi.

İki lider zirve sonunda basın mensupları ve iki ülkenin heyeti önünde iki ayrı bildiri sundu. Putin, Cumhurbaşkanı Tebbun'u gelecek ay St. Petersburg'da düzenlenecek Rusya-Afrika Zirvesi'ne davet etti.

Rusya Devlet Başkanı Putin ile Tebbun'un Kremlin'deki görüşmesinden bir kare (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Tebbun'un Kremlin'deki görüşmesinden bir kare (EPA)

Putin ayrıca “İki ülkenin ekonomisini güvence altına alacak olan ulusal para birimleriyle takas uygulamasının yoğun bir şekilde uygulanması gerekiyor. Cezayir'e ve Cezayir Cumhurbaşkanı'na Ukrayna'daki durumla ilgili bazı arabuluculuk hizmetleri sunmaya istekli oldukları için minnettarız” ifadelerini kullandı. Rusya ve Cezayir'in çok taraflı çabalarının, diğer şeylerin yanı sıra, küresel enerji piyasalarının istikrarına katkıda bulunduğuna işarette bulundu.

Öte yandan Tebbun, Cezayir'in ‘zor koşullar altında koruyabilmesi için kendisine silah sağlayan Rusya'nın desteği sayesinde bağımsızlığını koruduğunu’ açıkça belirtti. Moskova'ya yaptığı ziyaretin, iki ülkenin ikili ilişkileri pekiştirme ve işbirliği hızını artırma yönündeki çabaları çerçevesinde olduğuna işaret etti.

Tebbun, Putin ile yaptığı görüşmelerin ‘verimli, samimi ve açık’ olduğunu ifade ederek, bu görüşmelerin her iki ülke arasındaki üst düzey siyasi ilişkilerin seviyesini yansıttığını ve geleneksel siyasi istişareyi sürdürme yönündeki ortak iradeyi teyit ettiğini belirtti. Ayrıca, Putin'in müdahalesiyle ortaya koyduğu her şeye katıldıklarını ifade etti. Ayrıca çeşitli alanlardaki ikili ilişkileri ve bunları geliştirmenin yollarını tartıştıklarını ve iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.

Tebbun, görüşmede ele alınan konular, Batı Sahra sorunu, Sahel bölgesindeki durum, Filistin meselesi ve Ortadoğu'daki gelişmeler gibi dosyalara ilişkin görüş birliği konusundaki memnuniyetini dile getirdi. Ayrıca, Rusya'nın Cezayir'in BRICS grubuna katılımını desteklemesinden dolayı Putin'e teşekkür etti.