SRMG, Nebil el-Hatib’i Bloomberg Asharq kanalının genel yayın yönetmeni olarak atadı

SRMG, Nebil el-Hatib’i Bloomberg Asharq kanalının genel yayın yönetmeni olarak atadı
TT

SRMG, Nebil el-Hatib’i Bloomberg Asharq kanalının genel yayın yönetmeni olarak atadı

SRMG, Nebil el-Hatib’i Bloomberg Asharq kanalının genel yayın yönetmeni olarak atadı

Görsel-işitsel medyada uzman Suudi Araştırma ve Pazarlama Grubu (SRMG) tarafından bugün yapılan açıklamada, medyanın tanınan ismi Dr. Nebil el-Hatib’in Bloomberg Asharq televizyon kanalına genel müdür olarak atandığı bildirildi. Açıklamada, farklı seviyelerde farkındalığı teşvik etmek ve gerçeğe erişim hakkını korumak için aynı ruhla çalışan, profesyonellerden oluşan bir ekip tarafından büyük bir çaba ile yönetilen televizyon kanalının Arap medya alanına önemli bir katkı sağlayacağı kaydedildi.
SRMG’nin girişim, plan ve projelerini devem ettirmesi kapsamında yapılan bu atamanın Arap dünyasının medya alanının güçlendirilmesine katkıda bulunması bekleniyor.
Atama, grubun izleyicilerine uygun bir medya ürünü sunmak için tanınmış, dengeli ve deneyimli Arap medyacıları ile çalışmaya odaklandığını gösteriyor. Ayrıca grubun medya platformlarını çeşitlendirme ile profesyonel ve teknolojik düzeyde son gelişmelere ayak uydurma konusundaki istekliliğine de işaret ediyor. Bu atama, dünyadaki en iyi yatırımın halkın bilinçlendirilmesine yapılan yatırım olduğu ilkesini de benimsiyor.
Asharq, Bloomberg Medya Grubu ile iş birliği içinde başlatılacak. Medya dünyasında öne çıkacak hayati bir proje haline getirilecek.
Dr. Nebil el-Hatib’in merkezi Dubai Uluslararası Finans Merkezi’nde (DIFC) olacak Asharq Şirketi’nin Genel Müdürlüğü’nü de üstlenmesi bekleniyor.
SRMG ve Bloomberg tarafından yapılan açıklamada, DIFC’de bulunan Bloomberg Asharq projesinin iki taraf arasındaki stratejik iş birliği anlaşmasının bir parçası olduğu belirtildi.
Nebil Hatib daha önce Al Arabiya Haber Ağı Genel Müdürü, Al Arabiya ve Al Arabiya El Hadath platformları ve haber kanallarında görev yaptı. Arap medyasında çalıştığı tüm kurumlarda ön plana çıkan Dr. Hatib'in eğitim kurumlarında önemli etkiye sahip olan ve birçok kuşaktan geçen akademik ve eğitim kariyerine ek olarak uygulamalı ve profesyonel deneyimleri bulunuyor.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe