Rusya, en ünlü silahının mucidi Kalaşnikof''un yüzüncü yılını kutluyor

(AFP)
(AFP)
TT

Rusya, en ünlü silahının mucidi Kalaşnikof''un yüzüncü yılını kutluyor

(AFP)
(AFP)

Mihail Kalaşnikof için düzenlenen bir sergide, Rus "Gençlik Ordusu"ndan onlarca çocuk açık kahverengi üniformaları ve kırmızı şapkalarıyla dünyanın en ünlü silahı olan ve Türkiye'de "AK-47" diye bilinen Kalaşnikof silahının ilk modellerini düzenlenen sergide izleme fırsatı buldular.
Rusya, tasarladığı silahını uzun bir süre kullanılabilecek, aynı zamanda hafif ve kullanımı kolay, emsali görülmemiş özelliklerle tasarlamadan önce bir şair olmayı hayal eden ve basit bir Sovyet askeri olan Mihail Kalaşnikof'un ölümünün yüzüncü yılını kutluyor.
Rus yetkililer, kutlama merasimini gerçekleştirebilmek için Kalaşnikof’un tasarımcısı ve orduda asker olan Mihail’in doğduğu İjevsk kentindeki Kalaşnikof Müzesi'nde sergilenen koleksiyonu Moskova'ya getirdiler.
Kalaşnikof, 10 Kasım 1919'da Altay bölgesindeki Kurya köyünde çiftçi bir ailenin 19 çocuğundan biri olarak doğdu. 1941'de tank tekerleğinin arkasındayken yaralandı ve kurtarma sırasında sahada gördüğü Alman silahından etkilenerek tüfeğini çizmeye ve tasarlamaya başladı.
Bir ordu yarışmasında başarısız olduktan sonra, 1947 Otomatik Kalaşnikof’u tasarlayarak Sovyet askerinin teçhizatının bir parçası olmasını sağladı.
Bugüne kadar, 100 milyondan fazla silah üretildi ve dünyada yaklaşık 50 ordu Kalaşnikof’u kullanmaktadır.  Bugün hala Mozambik Devlet bayrağı üzerinde amblem bileşenlerinden biri olmaya devam etmekte.
Sovyet propagandası onu bir savunma aracı olarak tanıttı ve bu yeni silahın ilk kullanımı 1953'te Doğu Almanya'da ve 1956'da Macaristan'da olduğu gibi baskıcı eylemlerde kullanıldı. Ayrıca gazeteci K.J. Chevers 'in Venedik adlı kitabında anlattığı gibi, Demir Perde'yi geçmeye çalışan sivilleri de vurmak için kullanıldı.
Sovyetler Birliği bu başarıyı Varşova Paktı'nın "kardeş ülkeleri" ile paylaştı. Ancak efsanevi silah, Birliğin çöküşü ile birlikte siviller arasında yayılmaya ve yaygın olarak kullanılmaya başladı.
AK-47 dünya çapında üretilmekte ve zaman içinde gerilla savaşlarında, teröristler ve diktatörlere karşı kullanıldı. Bunun yanı sıra ABD okullarında atış yapılan bir silah haline geldi.
Kullanım kolaylığı, dünyanın çeşitli bölgelerinde görev alan çocuk askerlerin rahat kullanımını sağlamıştır. Ayrıca Afrika’da yasadışı balıkçılık operasyonlarında kullanılan bir silahtır.
Bu silah, özellikle Filistinli gruplar arasında ve Lübnan’da iç savaş (1975-1990) sırasında orta doğu'da en popüler silah oldu. Arap rejimlerinin Doğu Avrupa ülkeleriyle yaptıkları silah anlaşmaları Kalaşnikof'un bu bölgeye erişim kanallarından biri olmuştur ve bugün de hala varlığını sürdürmektedir.
Bu silahlar genellikle eski Yugoslavya lideri Tito'nun eski mağazalarından geliyor ve Avrupa'da 1.000 avrodan daha az bir paraya satılıyor.
Gazeteci K.J. Chevers, 1953 yılında İjevsk'te üretilen ve halen Afgan askerleri tarafından kullanılmakta olan Ak-47'lerin Afganistan'da fotoğrafını çekti. Ayrıca bu silahın, Afganistan'daki Sovyet savaşı sırasında üretimi arttığı bilinmekte.
Izhevsk müzesi müdür yardımcısı Alexander Armakov, "Bu neslin büyüyüp bize sadece silah değil, diğer alanlarda da yeni icatlar ortaya koymasını umuyoruz." dedi. Diğer yandan, Silahların "saldırmak için değil, vatanı savunmak için tasarlandığını vurgulayarak "Her yerde hatta teröristlerin elinde bile AK-47'lerin varlığı Kalaşnikof’un suçu değil, siyasilerin suçudur." ifadelerini kullandı.
Ünlü silah tasarımcısının kızı 77 yaşındaki Nelly Kalaşnikov: "Fabrikada yaptığı ve icat ettiği şey gizliydi. Hiçbir şey bilmiyorduk. Bu, onun efsanevi bir tasarımcı olduğunu keşfettiğimiz 1990 yılına kadar sürdü." Dedi.
Kalaşnikof'un ölümünden sonra, onu onurlandırmak için Moskova'da 2017 yılında tüfeğini taşıdığını gösteren bir anıt yapıldı.
Sovyetler Birliği'nde fikri mülkiyete ortak olduğu için, çok fazla ün kazanan Kalaşnikof’un tasarımları ona maddi olarak bir geri dönüş sağlamadı.
Kalaşnikof'un ailesi 2004 yılında diğer ürünler için ticari markayı tescil ettirmeyi başardı ancak 2014 yılında bir mahkeme tarafından iptal edildi.
Ölümünden kısa bir süre önce pişman olduğunu belirten Mihail Kalaşnikof, Rus kilisesinin başına "Ağrım dayanılmaz," diye yazdı. "Silahım insan hayatını gasp ediyor... Bundan ben sorumlu muyum?"
Halen, Kalaşnikof grubu (2013'te seçildiği gibi) Rus hafif silahlarının yüzde 95'ini üretiyor ve onları 27 ülkeye ihraç ediyor. Diğer yandan ünlü silah beşinci nesline ulaştı.
2014 yılında özel hissedarların gruba girmesinden sonra, ABD'nin şirkete yönelik yaptırımlarına rağmen yeni modeller sunuldu ve ihracat odağı oldu.
Ayrıca mağazalarda satılan araçların yanı sıra sivil ürünlerin serbest bırakılması ile imajını değiştirdi. 2017'nin başında devlet grupta azınlık haline geldi.



Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
TT

Danimarka sularını insansız tekneler koruyacak

Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)
Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışabilen yelkenli drone’lar ortalama 100 gün kesintisiz faaliyet gösteriyor (AP)

Danimarka, denizaltı kablolarını Rusya'ya karşı korumak için ABD yapımı yelkenli drone'lar kullanmaya başladı.

Danimarka, Rusya'nın hibrit saldırı tehdidine karşı denizaltı altyapısını korumak ve denetimi güçlendirmek için Baltık Denizi'ne özel drone’lar yerleştirdi. 

Kaliforniya merkezli Saildrone merkezinin ürettiği yelkenli drone’lar, 10 metre uzunluğa sahip. Yapay zeka destekli yazılımlar, sensörler, kameralar ve radarlarla donatılmış bu insansız tekneler, denizcilik faaliyetleriyle ilgili veri topluyor. 

Önceden ABD donanmasıyla da ortak çalışmış olan şirket, Danimarka’yla yapılan sözleşmeyle ilk kez Avrupa sularında faaliyet gösteriyor. 

Şirketin CEO’su Richard Jenkins, “Saildrone'un amacı, daha önce gözümüzün ve kulağımızın ulaşamadığı yerlere erişim sağlamak” diyor.

Baltık ülkeleri, Rusya'nın “gölge filosuyla” denizaltı kablolarına yönelik sabotajlar düzenlediğini öne sürüyor. Sözkonusu gemiler, Çin ve Hindistan'a ham petrol taşıyarak yaptırımları atlatmak için kullanılan eski tankerlerden oluşuyor. Yelkenli drone’ların özellikle bu gemilerin hareketlerini takip edeceği belirtiliyor. 

Guardian’ın aktardığına göre Danimarka ordusu, deniz gözetleme ve istihbarat toplama kapasitesini geliştirmek için Baltık Denizi'nde 4 adet insansız tekneyi test etmeye başladı. 

Diğer yandan Danimarka’yla ABD’li şirket arasındaki drone anlaşması ülkede tepki çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı topraklarına katma tehditleri nedeniyle Washington ve Kopenhag arasında gerginlik yaşanmıştı.

Danimarkalı yazılım mühendisi David Heinemeier Hansson, ABD’nin veri kaçırabileceğini savunarak şunları söylüyor: 

Amerikan şirketlerinin sorunu, Amerikan yasalarına, Amerikan kararnamelerine ve Amerikan Başkanı’na uymak zorunda olmalarıdır. Başkan istediği zaman veri talep edebilir ve istediği zaman bir hesabı kapatabilir.

Danimarka Siber Güvenlik Konseyi Başkanı Jacob Herbst de “Karşı karşıya olduğumuz uluslararası durum göz önüne alındığında, bu alanda Amerikan tedarikçileri seçerken çok dikkatli düşünmek gerekiyor” ifadelerini kullanıyor. 

Firmanın CEO’su Jenkins ise veri toplanmayacağını ve dataların güvenli şifreleme sistemleriyle korunacağını savunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, AP