İngiltere: Yemen siyasi süreci kırılgan ilerliyor

İngiltere'nin Yemen Büyükelçisi Micheal Aron
İngiltere'nin Yemen Büyükelçisi Micheal Aron
TT

İngiltere: Yemen siyasi süreci kırılgan ilerliyor

İngiltere'nin Yemen Büyükelçisi Micheal Aron
İngiltere'nin Yemen Büyükelçisi Micheal Aron

İngiltere'nin Yemen Büyükelçisi Michael Aron, geçtiğimiz günlerde Yemen siyasi sürecinde gelişmelerin kaydedildiğini açıkladı. Söz konusu gelişmelerin ‘hassas’ olduğunu belirten Aron, tarafların barışa yönelik olumlu adımlarını kuvvetlendirmek gerektiğini ifade etti.
Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Yemen dosyasındaki gelişmelerden bahseden Büyükelçi Aron, “Suudi Arabistan’ın Saudi Aramco petrol tesislerine yapılan ‘oldukça korkunç’ saldırıların ardından Yemen’de ilerleme kaydedildiğini düşünüyorum. Husiler, şiddetle kınadığımız bu saldırılardan sonra açıklama yapmışlardı. Suudi Arabistan ise tepki göstermişti. Daha sonra Husiler, yaklaşık 300 mahkum ve tutukluyu serbest bırakarak bazı olumlu adımlar attı” dedi.
Aron, Birleşmiş Milletler’in (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in Umman Sultanlığı’na daha sonra ise Yemen’in başkenti Sana’ya ziyaretinin verimli geçtiğini belirtti.  Griffiths, bu ziyareti meşru Yemen hükümeti ve Husi milisler arasında imzalanan Stocholm Anlaşması’nı yeniden canlandırmak amacıyla gerçekleştirmişti.
Aron, Husilerin Suudi Arabistan’a düzenlenen saldırıyı durdurma adımlarının önemini vurgulayarak “Bu gibi adımlar atmaya devam etmeliyiz. Duyduğumuza göre Husiler endişeli bir şekilde Suudi Arabistan’ın tepkisini ölçmek istiyor. Griffiths’in düzenlediği ziyaret ve onlarla yapılan toplantılar, onların tutumlarını anlayıp barışa yönelik adımlarını sürdürmeleri için onları cesaretlendiriyor” dedi.
Griffiths’in Prens Halid bin Selman ile 24 Eylül’de Cidde’de gerçekleştirdiği görüşmenin önemine de değinen Aron, “Hassas nitelikte olmasına rağmen bu gelişmeleri durdurmak istemiyoruz. BM Yemen Özel Temsilcisi, uluslararası toplumun yardımı ile taraflar arasında henüz çok zayıf olan güveni güçlendirmeye ve onları olumlu adımlar atmaya teşvik ediyor. Taraflar vaziyetin ne kadar kötü olduğunu biliyor. Saldırıları takas etmenin kimseye hiçbir faydası olmayacak çünkü insanlar acı çekiyor. Bu yüzden Griffiths aracılığıyla barışa doğru ilerlemenin vakti geldi” dedi.
Büyükelçi Aron, Husi liderlerin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın son açıklamalarına olumlu baktıklarını da ifade ederek “İki tarafın da barış sürecindeki gelişmeleri destekleyen açıklamalar yaptığını görüyoruz” dedi.
Diğer Suudi Arabistan himayesi altında Yemen hükümeti ve Güney Geçiş Konseyi arasında dolaylı diyalog hakkındaki sorulara ise Büyükelçi Aron, bu konuda tarafların temsilcileriyle görüştüğü cevabını vererek “Gerçeğin, söylentilerden daha iyi olduğunu düşünüyorum” dedi.
Tarafların anlaşmaya varmak istediklerini belirten Aron, “Bir anlaşmaya varmak herkesin yararına olacaktır. Geçici bir anlaşma olmadan meşruiyet sağlanamaz, meşru hükümet Aden’e geri dönemez” diyerek önümüzdeki haftalarda bir anlaşma yapılmasını beklediğini ifade etti.



Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
TT

Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, hükümet cihazlarında yasaklı olmasına rağmen, genç seçmenlerle bağlantı kurmak amacıyla dün TikTok hesabını açtı.

Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın uygulamadaki hesabında "güçlendirilmiş güvenlik önlemlerinin" etkinleştirildiğini söyledi. Kendisinin ve eşinin Downing Caddesi'ndeki Noel ağacını yaktığını gösteren ilk TikTok videosunda Starmer, "TikTok, beni takip edin" dedi.

Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerilerini görüşmek üzere bir araya gelmeden önce, konutunun dışında kendisine sarıldığı bir başka videoyu paylaştı.

Mart 2023'te Londra, popüler video paylaşım uygulaması ByteDance'in Çinli ana şirketiyle bağlantılı veri güvenliği endişeleri nedeniyle resmi cihazlarda TikTok kullanımını yasakladı. Bu yasaktan önce, Boris Johnson'ın Başbakan olduğu Mayıs 2022'de İngiltere Başbakanı @10DowningStreet adına resmi bir hesap açılmış, ancak üç ay sonra video paylaşımı durdurulmuştu.

Starmer'ın sözcüsü, "Uygulamanın, çoğu devlet cihazında kullanımına ilişkin kısıtlamalar devam ediyor ve TikTok ile ilgili güvenlik politikamızda herhangi bir değişiklik yok" açıklamasını yaptı. Bu hamle, Starmer'ın ve hükümetinin popülaritesinin düşmeye devam etmesi nedeniyle seçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için attığı son adım olarak görülüyor.


"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
TT

"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)

Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.

1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu. 

30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı. 

Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.

Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş. 

Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş. 

Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.

Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.

Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.

Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail


İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
TT

İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)

Eylül sonunda Tahran'la anlaşarak onlarca İranlıyı sınır dışı eden ABD, bir uçağı daha doldurdu. 

New York Times'ın (NYT) iki İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, pazar günü Arizona'nın Mesa kentinden havalanan uçakta 50'ye yakın İran yurttaşıyla birlikte Arap ülkelerinin veya Rusya'nın pasaportlarını taşıyıp da sınır dışı edilenler de var.

Ad ve görevlerinin gizlenmesini isteyen yetkililer, kiralanan uçağın Mısır ve Kuveyt'e gideceğini söyledi. 

Ruslar ve Arapların Kahire'de ineceği, İranlılarınsa Kuveyt'te bir başka uçağa binerek ülkelerine döneceği aktarıldı. 

Uçaktaki kişilerin kimlikleri açıklanmadı. ABD'den gönüllü mü zorla mı ayrıldıkları da bilinmiyor. 

Yaklaşık 2 bin İranlının ABD'de kaçak statüsünde olduğu tahmin ediliyor. Geçmişte ABD, sınır dışı ettiği İranlıları ticari uçaklarla ülkelerine gönderiyordu. 

Washington ve Tahran arasında aylardır yürütülen görüşmelerin ardından iki ülke eylülde nadir görülen bir işbirliğine imza atmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı'nın kendi vatandaşlarının dönüşünü koordine ettiği ve bu kişilerin herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı güvencesini verdiği yine NYT tarafından bildirilmişti. 

Ancak uçaktaki 45 kişiden en az 8'i zorla gönderildiğini ve hayatından endişe ettiğini de söylemişti. 

ABD Başkanı Donald Trump, sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısında rekor kırmayı planlıyor.

79 yaşındaki Cumhuriyetçi, Demokrat Partili selefi Joe Biden döneminde çok fazla kişinin yasadışı yollarla ABD sınırlarından girdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savunuyor. 

Ancak Trump yönetimi yeni yollar bulsa da bu hedefi gerçekleştirmekte zorlanıyor. 

Kaçak yollarla ABD'ye giden göçmenlerin, yurttaşları olmadıkları ülkelere gönderilmesi de bu yeni yöntemlerden biri. 

Bu hamleler, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Göçmenlerin gönderildikleri yerlerde zor durumlara düşmesinin önemsenmediği vurgulanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Reuters