Petrol Ofisi ilk yeni nesil denizcilik yakıtı ikmalini gerçekleştirdi

Petrol Ofisi ilk yeni nesil denizcilik yakıtı ikmalini gerçekleştirdi
TT

Petrol Ofisi ilk yeni nesil denizcilik yakıtı ikmalini gerçekleştirdi

Petrol Ofisi ilk yeni nesil denizcilik yakıtı ikmalini gerçekleştirdi

Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO 2020 değişim süreci ile birlikte 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren tüm dünyada gemilerin kullanacağı denizcilik yakıtlarının sülfür oranı yüzde 3,5’dan yüzde 0,5’e düşürülecek. Denizcilik tarihinde çok önemli bir mihenk noktası oluşturacak bu gelişme ile ilgili hazırlıklarını aylar öncesinde tamamlayan Petrol Ofisi, denizcilik yakıtlarındaki markası PO Marine ile IMO 2020 kriterleri kapsamındaki ilk ikmalini İstanbul’da gerçekleştirdiğini duyurdu. Kumkapı açıklarında gerçekleştirilen ikmal ile Petrol Ofisi’nin Demre-8 adlı barcı tarafından, 100 ton yeni nesil denizcilik yakıtı VLSF ikmali yapıldı.
Dünya denizciliği, 1 Ocak 2020 itibari ile tarihi bir gelişme yaşayacak. IMO 2020 kriterine göre bu tarihten itibaren gemilerin kullanacağı denizcilik yakıtlarının sülfür oranı yüzde 3,5’dan yüzde 0,5’e düşürülecek. Dünya denizcilik sektörünü derinden etkileyecek IMO 2020 kriterleri; armatör, yakıt ikmalcisi, navlun fiyatları, ürün bulunabilirliği, ürünlerin karışabilirliği gibi birçok etken ile zorlu bir süreç yaşatacak. Türkiye akaryakıt ile madeni yağlar ve kimyasallar pazarının liderlerinden Petrol Ofisi, denizcilik yakıtlarındaki bu tarihi gelişmeyi için hazırlıklarını aylar öncesinden tamamladı.
Petrol Ofisi, denizcilik yakıtlarındaki markası PO Marine ile IMO 2020 kriterlerinin başlamasına aylar kala, Türkiye’nin ilk VLSF (Very Low Sulfur Foil) ikmalini İstanbul’da gerçekleştirdiğini duyurdu. Şirket, Derince Terminali’nden yeni nesil denizcilik yakıtı VLSF yüklenen Petrol Ofisi barcı Demre-8, 4 Ekim’de İstanbul’a gelerek ikmalin yapılacağı gemiye Kumkapı açıklarında yanaştı. Gerekli hazırlıkların ardından başlayan ve 2 saat süren ikmal neticesinde 100 ton VLSF yakıtı Türk bandralı gemiye teslim edildi. Başarıyla gerçekleştirilen ikmal sırasında Petrol Ofisi’nin sunduğu 'Denizcilik Yakıtları Kalite ve Miktar Güvence Sistemi' prosedürleri de yerine getirilerek, verilen yakıt güvenli bir şekilde ikmal edildi.
"Hazırlıkları aylar öncesinde tamamladık"
Türkiye’de gerçekleştirilen ilk VLSF ikmali ile ilgili açıklama yapan Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü Ulvi Kılıç, şöyle konuştu: "IMO 2020 kriterleri, gerçekten de dünya denizciliğini derinden etkileyecek. Petrol Ofisi olarak üstlendiğimiz liderlik misyonu ile her alanda olduğu gibi bu alanda da öncülük ederek, bu zorlu sürece büyük bir titizlikle yürüttüğümüz çalışmalarla hazırlıklarımızı aylar öncesinden tamamladık. Bu zorlu süreçte armatörlerimizin karşılaşabileceği sorunlara çözüm sunabilmek adına da, Denizcilik Yakıtları Kalite ve Miktar Güvence Sistemi’ni de geliştirdik".
Dünya gemicilik endüstrisi, yeni regülasyonun çevreyi korumak adına çok büyük faydası olacağı konusunda hemfikir olsa da geçiş sürecinde ciddi zararlara uğramaktan çekindiğini kaydeden Kılıç, "Zira IMO 2020 başlangıcı ile birlikte en büyük sorun yakıt ile ilgili teknik problemler ve kalite standartları oturmamış yakıtların gemilere verebileceği muhtemel zararlar olacak. Bu alanda da dünyada bir ilki gerçekleştirip, istisnasız yüzde 100 tüm ikmallerimizde bağımsız gözetim hizmeti vereceğiz. Petrol Ofisi’ni tercih eden armatörler, ne ürün aldıklarını, ürünlerini eksiksiz ve tam olarak aldıklarını, şahit numunelerinin akredite ve bağımsız bir gözetmen tarafından dünya standartlarına uygun alındığını ve bu şahit numunelerin akredite laboratuvarlarda 3 ay süre ile muhafaza edildiğini bilecekler. Hatta ikmal bitimiyle birlikte en geç 2 saat içinde, fatura, yakıt teslim formu, gözetmen raporu, şahit numuneler, fatura ve ikmal fotoğrafları armatör ve müşterilerimize direkt e-mail olarak gönderilmektedir. Halihazırda, bu hizmeti müşterilerine yüzde 100 ücretsiz sunan dünyadaki tek dağıtım şirketi olmaktan gurur duyuyoruz" dedi.

 


ABD'de tarım krizi: İşçilerin yüzde 70'i gitti

On milyarlarca dolarlık meyve ve sebze, Kaliforniya'daki göçmenler tarafından elle toplanıyor (Reuters)
On milyarlarca dolarlık meyve ve sebze, Kaliforniya'daki göçmenler tarafından elle toplanıyor (Reuters)
TT

ABD'de tarım krizi: İşçilerin yüzde 70'i gitti

On milyarlarca dolarlık meyve ve sebze, Kaliforniya'daki göçmenler tarafından elle toplanıyor (Reuters)
On milyarlarca dolarlık meyve ve sebze, Kaliforniya'daki göçmenler tarafından elle toplanıyor (Reuters)

ABD'de Donald Trump yönetiminin göçmenlere yönelik sınır dışı ve gözaltı uygulamalarını artırması bir yandan protesto gösterilerine yol açarken diğer yandan da ekonomiyi olumsuz etkiliyor. 

Reuters, Kaliforniya tarlalarındaki mahsulün toplanmadan kaldığını bildiriyor. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansına konuşan çiftçi Lisa Tate, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi'nin (ICE) düzenlediği baskınların etkilerinin sahada hissedildiğini vurguluyor. 

6 nesildir bu işi yaptıklarını belirterek şöyle diyor:

Tarlalarda çalışan işçilerin yaklaşık yüzde 70'i gitti. Eğer işgücünüzün yüzde 70'i yok olduysa mahsulün de yüzde 70'i toplanmaz ve bir günde çürüyüp gidebilir. Amerikalıların çoğu bu işi yapmak istemiyor. Buradaki çoğu çiftçi zar zor geçiniyor. Bunun bardağı taşıran son damla olmasından, pek çok kişinin batmasından korkuyorum.

Adını vermek istemeyen Meksikalı bir tarımcı geçen hafta çilek ektiklerini anlatırken eskiden 300 kişiyle bu işi yaptıklarını ancak bu sene işçi sayısında 80'de kaldıklarını aktardı. 

Bir başkası da önceden tarlada 80 kişiyle çalıştıklarını ama artık sayının 17'ye kadar indiğini vurguladı. 

csdfgthy
Endişeli tarım işçileri, marketlere ABD pasaportuna sahip olan çocukları gönderdiğini söylüyor (Reuters)

İşçiler tarlalarda yakalanırlarsa ailelerini bir daha görememekten korkuyor. Bir tanesi durumlarını şöyle anlattı:

Sabah korkarak uyanıyoruz. Güneş bizi endişelendiriyor, sıcak bizi endişelendiriyor ve artık daha da büyük bir sorunumuz var: Pek çok kişi eve dönemiyor. Sokakta herhangi bir belaya karışmak istemiyorum. Hangi sebeple olursa olsun gözaltına alınanlar sınır dışı ediliyor.

Kongre Bütçe Ofisi'nin eski direktörlerinden Douglas Holtz-Eakin, tarım çalışanlarının yaklaşık yüzde 80'inin ABD dışında doğduğunun, bunların da yarısının kaçak olarak ülkede yaşadığının tahmin edildiğini bildirdi.

Cumhuriyetçi ekonomist, kaçak işçilerin kaybının fiyatları yükselteceğine işaret etti. 

ABD'de sebze hasadının üçte birinden fazlası, meyve ve kabuklu yemiş üretimininse dörtte üçünden fazlası Kaliforniya'da yapılıyor. Eyaletin 2023'te tarımdan elde ettiği gelir 60 milyar doları aştı.

Merkez sol eğilimli Brookings Enstitüsü'nden Wendy Edelberg ve Tara Watson'la muhafazakar Amerika Girişim Enstitüsü'nden (American Enterprise Institute/AEI) Stan Veuger, bir makale hazırlayarak en az 50 yıldır ilk kez görülebilecek bir değişime işaret etmişti: Bu yıl ABD'ye giden göçmen sayısı, ülkeden ayrılanlardan az olabilir. 

Washington Post'un haberinde, ABD dışında doğmuş işçilerin sayısının marttan beri bir milyondan fazla düştüğü aktarılmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Washington Post