Suriye'nin kuzeyindeki Kürtler, askeri harekât karşıtı gösteri düzenledi

Dün Resulayn'da düzenlenen gösterilerden bir kare (AFP)
Dün Resulayn'da düzenlenen gösterilerden bir kare (AFP)
TT

Suriye'nin kuzeyindeki Kürtler, askeri harekât karşıtı gösteri düzenledi

Dün Resulayn'da düzenlenen gösterilerden bir kare (AFP)
Dün Resulayn'da düzenlenen gösterilerden bir kare (AFP)

Suriye’nin kuzeyinde bulunan Resulayn şehrinde yüzlerce kişi dün sokaklara çıkarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna yönelik askeri harekât düzenleyecekleri açıklamalarına tepki gösterdi.
Ankara hükümeti son aylarda, Suriye’nin kuzeyine olası bir askeri harekât düzenleyeceklerini sıklıkla vurgularken, Washington’un, Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kürt bölgesini Türkiye sınırından ayırmayı planlayan tampon bölge oluşturma noktasında attığı adımlardan duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi.
AFP’nin bölgede bulunan muhabirine göre, Resulayn yakınlarındaki sınıra toplanan çok sayıda gösterici, “Erdoğan devriliyor” sloganları attı. Kaynak, göstericilerin daha sonra ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun kontrolü altında olan Tel Erkam köyü yakınlarındaki üsse doğru yürüdüğünü söyledi. 52 yaşındaki Ahmed Muhammed Salim isimli gösterici yaptığı açıklamada, “Savaş değiş barış istiyoruz. Topraklarından vazgeçmeyeceğiz, burada kalacağız ve ayağa kalkacağız” dedi.
Erdoğan geçtiğimiz Cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Hazırlıklarımızı yaptık, harekât planlarımızı tamamladık, gereken talimatları verdik. Kararı verilen ve süreci tamamlanmış olan barış pınarlarının önünü açma ihtimali belki bugün belki yarın denecek kadar yakın. Hem karadan hem de havadan bu harekâtı yöneteceğiz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın bu açıklamaları, geçtiğimiz Ağustos ayında Ankara ve Washington’un, Kürtlerin kontrolü altındaki ve Türkiye sınırı arasındaki alanda oluşturulmak istenen “güvenli bölge” anlaşması kapsamında iki ülke arasında yapılan ortak askeri devriyelerin ardından geldi.
Erdoğan’ın açıklamalarından saatler sonra Kürt Özerk Yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Kürtlerin kontrolü altında bulunan bölgelere yapılan harekâta karşı uluslararası toplumdan Türkiye’ye baskı uygulanması çağrısı yapıldı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından dün yapılan açıklamada, yerel güçlerin muhtemel harekâta karşılık Resulayn, Tel Abyad ve Kobani’deki sınır hattı boyunca hendek ve tüneller kazdığı duyuruldu.
Erdoğan daha önce yaptığı açıklamalarda, ülke olarak sabırlarının tükendiğini ve terörist olarak sınıflandırılan Kürt militanlara karşı harekât başlatacakların söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, ABD ile güvenli bölge oluşturma konusunda istedikleri gibi bir ilerleme kaydedemediklerini belirtmişti.
Ankara yönetimi, 2 milyon Suriyeli mültecinin ülkelerine geri dönmesi ve Kürt militanların sınırın dışında tutulması için güvenli bölgenin acil bir şekilde oluşturulmasını istiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’de 2016 yılında DEAŞ karşıtı, 2018 yılında ise Afrin’de PYD’ye karşı askeri harekât düzenlemişti.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.