Irak Cumhurbaşkanı'ndan kabinede değişiklik çağrısı

Başkent Bağdat’ta askeri aracın yanında duran bir Irak polisi (Reuters)
Başkent Bağdat’ta askeri aracın yanında duran bir Irak polisi (Reuters)
TT

Irak Cumhurbaşkanı'ndan kabinede değişiklik çağrısı

Başkent Bağdat’ta askeri aracın yanında duran bir Irak polisi (Reuters)
Başkent Bağdat’ta askeri aracın yanında duran bir Irak polisi (Reuters)

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih bugün yaptığı açıklamada, kabinede geniş ve kayda değer bir değişikliğe gidilmesi çağrısında bulunurken, “hükümetin performansını arttırmak için temel bir değişiklik yapılması gerektiğini” ifade etti.
Irak resmi haber ajansı INA’ya göre, Cumhurbaşkanı Berhem Salih tarafından yapılan açıklamada, işsizliğin azaltılması, sosyal adaletin sağlanması ve daha iyi hizmet sunulması adına bazı bakanların değişmesi ile hükümet çalışmalarında niteliksel bir yükselişin sağlanması gerektiğinin altı çizildi.
Irak Cumhurbaşkanı, Iraklıların devletin inşası ile ilerlemede kararlı olduklarını belirterek, özgür bir yaşam sağlanması için gerekli reformların yapılmasının görevleri olduğunu ifade etti.
Aşiret liderleri ile yaptığı görüşme sırasında açıklamalarda bulunan Salih, gösterilerin, vatandaş ve güvenlik güçlerinin kanı dökülmeden, kamu mallarına zarar verilmeden barışçıl olması şartı ile her vatandaş için bir hak olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı açıklamasında, gösterilerden etkilenen kimselere tazminat ödeneceğini ifade ederek, göstericilere ateş açan kişilerin kanunlar karşısında hesap vereceğini dile getirdi.
Irak hükümetinden ikinci paket duyurusu
Öte yandan Irak hükümeti dün, onlarca insanın hayatını kaybettiği protesto gösterilerini hafifletmek için ikinci bir reform paketi açıkladı.
Irak medyasında yer alan haberler göre, ikinci pakette hak sahiplerine arsa dağıtımı yapmak, bir kişinin birden fazla maaş almasına olanak tanıyan kanunların askıya alınması, emeklilik yaşının düşürülmesi gibi uygulamalar yer alıyor.
Pakette ayrıca, Elektrik Bakanlığı’nın 3 bin yoksul aileye ücretsiz güneş enerjisi sistemi dağıtacağı da yer alıyor.
Irak hükümeti tarafından daha önce duyurusu yapılan ilk pakette, çalışamayacak durumda olan 150 bin kişiye üç ay süreyle aylık 175 bin dinar (yaklaşık 150 dolar) hibe edilmesi ve Bağdat’taki ticaret bölgelerine modern alışveriş kompleksleri kurulması kararlaştırılmıştı.
Pompeo’dan çağrı
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Bakan Mike Pompeo’nun Irak’taki kanlı şiddet olaylarını kınayarak, hükümete “kendini kontrol etme” çağrısında bulunduğu aktarıldı.
Bakanlık, son gösterilerde hayatını kaybeden 10 kişinin ardından dün yaptığı açıklamada, Irak’ta yaşanan şiddet olaylarını kınarken, insan haklarını ihlal edenlerin hesap vermesi gerektiğine vurgu yaptı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Pompeo’nun Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Irak’ta yaşanan şiddet olaylarını kınadığı belirtilerek, insan haklarını ihlal edenlerin hesap vermesi gerektiğine vurgu yaptığı aktarıldı.
Açıklamada, Pompeo’nun Irak’ta son birkaç gün içinde yaşanan olaylar sebebi ile üzüntü duyduğu ifade edilerek, Irak hükümetine kendini kontrol etme çağrısında bulunduğu aktarıldı.
ABD’li Bakan, Abdulmehdi’den protestocuların talep ettiği reformlar ve yolsuzluk ile ilgili şikâyetlerin giderilmesi için acil adımlar atmasını talep etti.
800 gösterici gözaltına alındı
Göstericiler dün gece başkent Bağdat’ın Sadr bölgesine geri dönerken, 1 güvenlik görevlisi ise çıkan çatışmada hayatını kaybetti. Ülkedeki protesto gösterileri, politikacıların ayaklanmaya son verme çağrısının ardından biraz olsun sakinleşti.
Reuters’a konuşan polis kaynakları, güvenlik güçlerinin başkent Bağdat’ın doğu ve kuzeybatı bölgelerindeki göstericileri gözaltına almaya başladığını söyledi. Polis, göstericileri tespit etmek için yanlarında fotoğraf taşırken, Irak İnsan Hakları Yüksek Komiserliği geçtiğimiz hafta 800 göstericinin gözaltına alındığını, 300’ünün ise serbest bırakıldığını duyurdu.
Hükümet karşıtı protesto gösterilerine katılan çok sayıda kişi ağırlıklı olarak Bağdat ve ülkenin güneyindeki şehirlerde güvenlik güçleri ile çatıştı.
Irak’ta yaşanan bu şiddet, DEAŞ mağlup edilmesinden sonra bir yıl önce iktidara geçen Abdulmehdi’nin önündeki en büyük sınav olarak görülüyor.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.