Erdoğan: Fırat’ın doğusuna askeri harekat başladı

Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
TT

Erdoğan: Fırat’ın doğusuna askeri harekat başladı

Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin kuzeyine yönelik ‘Barış Pınarı Harekatı’ ismi verilen askeri harekatın başladığını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan bu sabah yapılan açıklamaya göre Erdoğan, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye’nin kuzeyine düzenlenmesi planlanan askeri harekat hakkında görüşmüştü.
Açıklamada, Erdoğan’ın görüşmede, Putin’e söz konusu askeri harekatın Suriye'nin barış ve istikrara kavuşmasına katkıda bulunacağı ve Suriye'deki siyasi sürecin önünü açacağını ifade ettiği belirtilmişti.
Erdoğan'ın Twitter'dan paylaştığı mesajı;

“Tek hedefimiz teröristler”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise resmi ziyaret için bulunduğu Cezayir'de mevkidaşı Sabri Bukadum ile ortak basın toplantısında konuya ilişkin şu açıklamada bulundu;
“Uluslararası hukuk çerçevesinde gerek askerlerimiz gerek biz Dışişleri Bakanlığı olarak, Birleşmiş Milletler (BM) dahil ilgili ülkelere, Suriye dahil bildirimlerde bulunacağız. Bu harekat bölgenin istikrarı ve güvenliği için önemli bir harekat olacak. Bizim tek hedefimiz buradaki teröristler. Bu şekilde de Suriye'nin sınır bütünlüğüne önemli bir katkıda bulunacağız.”
Şam rejimi kınadı
Suriye resmi haber ajansı SANA’nın aktardığına göre Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan resmi bir kaynak, "Türk rejiminin ifadelerini, agresif niyetlerini ve Suriye sınırının yakınında toplanmakta olan askeri konuşlanmayı en şiddetli ifadelerle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye tarafından yapılacak herhangi bir operasyona tüm meşru yollarla karşı koymakta kararlı oldukları ifade edilen açıklamada, Türkiye’nin Suriye topraklarındaki genişleme hedefleri kınandı.
Açıklamada,  Suriye’nin yaşanan kimi olaylardan dolayı bazı Kürt örgütlerini sorumlu tuttuğu  belirtilerek, bu örgütlerin ABD ile işbirliğini sürdürdükleri vurgulandı.
Suriye’nin selameti ve toprak bütünlüğünü korumayı garantileyecek şekilde yolunu kaybeden vatandaşların doğru akıl ve yola gelmeleri halinde Şam’ın kucaklamaya hazır olduğu da ifade edildi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nden seferberlik
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, ülkenin kuzey ve kuzeydoğusunda kontrol ettiği bölgelerde 3 günlük ‘genel seferberlik’ ilan ettiğini açıklayarak, Türkiye sınırına askeri takviyeler gönderdi.
ABD askerlerini çekti
ABD, geçtiğimiz Pazartesi günü Suriye’nin kuzey sınırından 50 ila 100 arasında özel kuvvet askerini geri çektiğini açıklamıştı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın bu sürpriz hareketi, Washington’ın DEAŞ ile mücadelesinde kilit bir müttefiki olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) terk edilmesi olarak gören üst düzey Cumhuriyetçilerin yoğun eleştiriyle karşılaşmıştı.
Suriye'deki Kürt etkisi 2011'deki çatışmadan sonra tırmandı. Bunun ardından petrol sahaları, tarım ovaları ve su kaynakları bakımından zengin olan kuzey ve kuzey doğuda kontrol ettikleri alanlar üzerinde öz yönetim kurdular.
Suriye rejimi önderliğinde, SDG ile onun kontrol ettiği bölgelerin kaderiyle ilgili yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedilmedi. Rejim, durumun, çatışmanın patlak verdiği 2011 yılı öncesine dönmesinde ısrar ederken, Kürtler, kendi idareleri, sivil ve askeri kurumlarına bağlı kaldı.
Omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Suriye topraklarının yaklaşık yüzde 30’unu kontrol ediyor.

 


ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.