Greta Thunberg, 'okul grevinden' Nobel Barış Ödülü'ne koşuyor

İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg (Reuters)
İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg (Reuters)
TT

Greta Thunberg, 'okul grevinden' Nobel Barış Ödülü'ne koşuyor

İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg (Reuters)
İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg (Reuters)

Her zaman olduğu gibi Nobel ödülleri arasında en fazla dikkat çeken Nobel Barış Ödülü’nü kimin alacağı konusu büyük merak uyandırdı.
Oslo'da Cuma günü sahibi açıklanacak olan Nobel Barış Ödülü’nü İsveçli 16 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg’in alacağına ilişkin spekülasyonlar artıyor.
Greta daha önce, Uluslararası Af Örgütü'nün 2019 Vicdan Elçisi Ödülü ve Nobel Ödülleri'nin alternatifi olarak da bilinen Doğru Yaşam Ödülü’ne (Right Livelihood) layık görüldü.
İsveçli aktivist, İsviçre merkezli televizyon kanalı RTS’ye verdiği röportajda, “Eğer bu gerçekleşirse (Nobel Barış Ödülü), hareketin daha fazla tanınması, daha güçlü ve daha geniş kapsamlı olmasını sağlayacaktır” yorumunda bulundu.
Greta Thunberg, Cuma günleri okula gitmeyerek, İsveç Parlamentosu önünde başlattığı okul grevlerinden, dünya çapında milyonlarca gencin toplantılara ulaşarak bir yıl içinde, iklim konusunda dünya kamuoyunu sarstı.
Thunberg, Eylül ayında New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi'nde dünya liderlerine hitaben kullandığı şu ifadelerle tüm dikkatleri üzerine çekti;
 “Nasıl cüret edersiniz? Boş sözlerinizle benim hayallerimi ve çocukluğumu çaldınız.”
Genç kız, sıfır karbondioksit salımı yapan yelkenliyle Atlantik Okyanusu'nu aşarak New York’a 15 günlük bir yolculuğun ardından varmıştı.
İsveçli genç kızın eylemlerinin etkisine rağmen, Oslo Barış Araştırma Enstitüsü Direktörü Henrik Urdal, Greta’nın Nobel Barış Ödülü’nü kazanma ihtimaline uzak bakan isimlerden.
Urdal, aktivistin genç yaşına ve küresel ısınma ile silahlı çatışma arasındaki bağlantının henüz kurulmadığına işaret etti.
Henrik Urdal, “Bunu gerçekleştirmesinin tek yolu ödülü bir başka isimle paylaşmaktır” diyerek, 17 yaşındaki eğitim hakkını savunan Pakistanlı Malala Yusufzay ve Hintli çocuk hakları savunucusu Kailaş Satyarthi'nin 2014 yılında Nobel Barış Ödülü’nü paylaşmasını örnek gösterdi.
Nobel Ödülü uzmanı Asle Sven ise, “Elbette Donald Trump'ın eleştirisiyle yüz yüze gelen uluslararası bir yıldız ve iklim değişikliği konusunu herkesten daha iyi vurguladı. Ama ona karşı olan şey 16 yaşında olması. Eğer kazanırsa çok şaşırırım” şeklinde görüş bildirdi.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dan Smith (SIPRI), “Greta ciddi bir aday çünkü geçen yıl yaptığı şey olağanüstü. İklim değişikliği, güvenlik ve barış ile yakından bağlantılı bir sorundur" diyerek, İsveçli genç aktivistin ödülü almasını destekledi.
Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi beklenen diğer adaylar arasında Eritre ile uzlaşmanın mimarı olan Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de bulunuyor.
Time dergisi de, Yeni Zelanda’da camilerde meydana gelen katliamın ardından takındığı tutum nedeniyle Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern'i 2020 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi.
2019 Nobel Barış Ödülü için aday olarak gösterilen 228 kişi ve 78 kuruluş var.



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal