Afganistan: Bazı Taliban liderleri serbest bırakıldı

Taliban lideri Molla Abdulgani Birader (sağda), geçen hafta Afganistan’da barış fırsatı hususunda yapılan görüşmeler öncesinde İslamabad’daki Pakistan Dışişleri Bakanlığı’na ulaştı (EPA)
Taliban lideri Molla Abdulgani Birader (sağda), geçen hafta Afganistan’da barış fırsatı hususunda yapılan görüşmeler öncesinde İslamabad’daki Pakistan Dışişleri Bakanlığı’na ulaştı (EPA)
TT

Afganistan: Bazı Taliban liderleri serbest bırakıldı

Taliban lideri Molla Abdulgani Birader (sağda), geçen hafta Afganistan’da barış fırsatı hususunda yapılan görüşmeler öncesinde İslamabad’daki Pakistan Dışişleri Bakanlığı’na ulaştı (EPA)
Taliban lideri Molla Abdulgani Birader (sağda), geçen hafta Afganistan’da barış fırsatı hususunda yapılan görüşmeler öncesinde İslamabad’daki Pakistan Dışişleri Bakanlığı’na ulaştı (EPA)

Taliban Hareketinden yetkililer, Afganistan’daki üst düzey güvenliğe sahip bir cezaevinde 11 Taliban liderinin serbest bırakıldığını açıkladı. Yaklaşık 1 tonluk afyon sevkiyatı yaparken 5 yıl önce yakalanan isyancı bir liderin de bir güvenlik anlaşması çerçevesinde serbest bırakıldığı belirtildi.
ABD ve Afganistan hükümetleri, Bagram hava üssü yakınlarında Afgan mahkumların serbest bırakıldığına dair suskunluklarını korudu. Üst düzey bir Afgan yetkili, Taliban liderlerinin serbest bırakılmasının, ülkenin kuzeyindeki Bağlan vilayetindeki yerel Taliban liderleriyle aylarca süren görüşmeler sonrasında hareket tarafından gözaltında bulunan 3 Hint mühendisin serbest bırakılması karşılığında gerçekleştiğini belirtti. Söz konusu 3 mühendis, geçen yıl gözaltına alınmıştı. Hindistan’ın Kabil Büyükelçiliği ise konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.
ABD’nin Taliban ile baş müzakerecisi olan üst düzey diplomatı Zalmay Halilzad’ın Taliban temsilcileriyle görüşmek üzere İslamabad’a ziyarette bulunmasından birkaç gün sonra, geçen pazar günü Taliban liderlerini serbest bırakma kararı alındı. Ziyaret kapsamında, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış yolunda atılacak muhtemel bir adım öncesinde hareketle görüşmeleri durdurduklarını ilan etmesinin ardından isyancılarla ilk defa görüşme gerçekleşti.
Katar'ın başkenti Doha’da düzenlenen müzakerelerin bir parçası olarak Taliban’a mensup binlerce mahkumun serbest bırakılması planlanmıştı. Bununla birlikte söz konusu mesele, hükümetin Katar’da devam eden müzakerelerden uzak tutulması dolayısıyla memnuniyetsizliğini belirten üst düzey Afgan yetkililerle büyük bir anlaşmazlık konusu oldu. ABD hükümeti, Afganistan yönetimi tarafından alıkoyulan mahkumların serbest bırakılması için pazarlık yapıyordu.
Geçen pazar günü ilan edilen serbest bırakma kararının, Taliban ve ABD arasındaki görüşmeyle ilgili olup olmadığı henüz net değil. Ancak haberin yayınlanmasının hemen ardından çeşitli söylentiler yayılmaya başladı. Diplomatik çevrelerde ise esir takasının, Halilzad ve Taliban yetkilileri arasındaki İslamabad toplantısının ana tartışma gündemleri arasında bulunduğuna inanılıyor.
Taliban, Ağustos 2016’dan bu yana Afganistan’da faaliyet yürüten 3 ABD’li profesörü rehin tutuyor. Söz konusu ABD’li mahkumlardan birinin, bu süre boyunca sağlık durumu kötüleşti. Taliban, söz konusu ABD’lilerin serbest bırakılması karşılığında Taliban’ın bir kanadı olan Hakkani terör ağı üyesi Enes Hakkani’nin serbest bırakılmasını istedi. Enes Hakkani, örgütün kurucusu Celaleddin Hakkani’nin de erkek kardeşi.
Afganistan hükümeti ve Taliban’ın bazı yetkilileri, iki tarafın da esir takası hususunda bir uzlaşı sağladığını açıkladı. Uzlaşının, iki taraf arasında daha geniş çaplı barış müzakerelerinin canlanmasına yardımcı olabilecek güven artırıcı önlemlerden biri olabileceği ifade edildi.
Her iki taraftan mahkumların serbest bırakılması olağandışı bir durum değil. Zira Afganistan hükümeti, onlarca mahkumu serbest bırakıyor.
Bununla birlikte son serbest bırakma kararı, Taliban’a mensup üst düzey bir ismin sahip olduğu ünle de bağlantılı. ABD Hazine Bakanlığı listesinde “özel statülü küresel terörist” olarak bulunan Abdurraşid Belluş, yaklaşık 5 yıl önce bir uyuşturucu baskını sırasında yakalanmıştı.
Belluş, Taliban’a mensup önemli bir gölge valisi ve ülkenin güneybatısındaki Nemruz vilayetinde askeri harekatlardan ve siyasi meselelerden sorumlu bir bölge subayı. Büyük miktarlarda afyon sevkiyatı yapıldığı bir sırada yakalandı.
Abdurraşid Belluş, Afganistan’da çeşitli terör saldırılarında parmağının olduğunun kanıtlanmasına rağmen kasıtlı olarak uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığı yapma suçlamasıyla yargılandı. Zira Afganistan’daki savcılar, terörle mücadele davalarının siyasi dalgalanmalara yol açmasından endişe duyuyordu.
Abdurraşid Belluş’un serbest bırakılması, özellikle ABD ile Taliban arasındaki barış müzakereleriyle ilgili olsa da Taliban’ın ülke genelindeki yoğun uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinin nasıl kontrol edileceği başta olmak üzere ABD müzakerelerinin Afgan çatışmasının karmaşıklığını ciddi bir şekilde ele almadığı hususundaki şüpheleri de yineledi.
Belluş Afgan hükümeti tarafından verilen tek taraflı bir kararla serbest kalsa da Afgan hükümetinin, bu derece önemli bir teröristi ABD’ye danışmadan tek taraflı alınan bir kararla serbest bırakmasının pek mümkün olmadığı biliniyor.
Belluş, Temmuz 2014’te İran ile ortak sınırda kaçakçılık geçidi olarak bilinen Nemruz vilayetinde tutuklandı. O dönemde Afganistan Özel Kuvvetleri’ne ait askeri bir helikopter, çölde oldukça süratli şekilde hareket eden iki aracı takip etmiş, hafif ve orta ölçekli silahlarla başarılı bir baskın sonucunda yaklaşık 1 ton afyonu ele geçirmişti. Yakalanan iki unsur, halı satıcıları olduklarını savunmuştu. Daha sonra soruşturma makamlarının unsurların kimliklerini tespit etmesinin ardından Muhammed Şak olarak çağrılan unsurun gerçek isminin Abdurraşid Belluş olduğu açıklanmıştı.
Ardından Afgan ve Batılı yetkililer, medya organlarına konuya ilişkin olarak “gözaltı faaliyetinin, terörle mücadele operasyonu yerine uyuşturucuyla mücadele operasyonu kapsamında gerçekleştiğini” servis etti. Belluş, Afganistan Uyuşturucu Mahkemesi tarafından yargılandı ve 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
ABD tarafından yapılan açıklamalara göre ABD, Afganistan’ın yeniden inşası için uyuşturucuyla mücadele kapsamında en az 8 milyar dolar harcama yaptı. ABD’li yetkililer, savaş boyunca birçok defa uyuşturucu kontrolü stratejilerini değiştirdi.



Keşmir'de Pakistan mevzilerine saldıran Hindistan: Üç savaş uçağımız düştü

Keşmir'in Pulwama bölgesinde bir uçağın gövdesine ait olduğu anlaşılan enkazın çevresindeki Hint askerleri (Reuters)
Keşmir'in Pulwama bölgesinde bir uçağın gövdesine ait olduğu anlaşılan enkazın çevresindeki Hint askerleri (Reuters)
TT

Keşmir'de Pakistan mevzilerine saldıran Hindistan: Üç savaş uçağımız düştü

Keşmir'in Pulwama bölgesinde bir uçağın gövdesine ait olduğu anlaşılan enkazın çevresindeki Hint askerleri (Reuters)
Keşmir'in Pulwama bölgesinde bir uçağın gövdesine ait olduğu anlaşılan enkazın çevresindeki Hint askerleri (Reuters)

Hindistan, Pakistan ve Pakistan’ın idaresindeki Keşmir'de kendisine karşı saldırıların planlandığını iddia ettiği dokuz noktayı hedef aldığını açıkladı. Öte yandan bir Hint güvenlik kaynağı, üç savaş uçağının ‘bilinmeyen nedenlerle’ Hindistan topraklarına düştüğünü açıkladı.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, ülkesinin Hindistan tarafından gelebilecek herhangi savaş eylemine güçlü bir karşılık verme hakkına sahip olduğunu söyledi. Pakistan, Hindistan'ın üç noktayı füzelerle vurduğunu duyururken, Hindistan hükümetinden yapılan açıklamada saldırıların niteliğine ilişkin ayrıntı verilmedi.

Hindistan hükümetinden yapılan açıklamada, Hindistan ordusunun ‘Pakistan ve Pakistan’ın işgali altındaki Cammu ve Keşmir'de Hindistan'a yönelik terör eylemlerinin planlandığı ve uygulandığı terör altyapısını’ hedef alan 'Sindoor Operasyonu'nu başlattığı belirtildi.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Eylemlerimiz isabetli, ölçülü ve çatışmasızdı. Pakistan’daki hiçbir askeri tesis hedef alınmadı. Hindistan hedef seçiminde ve eylemin gerçekleştirilme biçiminde büyük bir itidal gösterdi.”

fg
Keşmir'in Srinagar kentindeki karakolunda barikat kuran bir Hint askeri (EPA)

Hindistan ordusu X platformu üzerinden yaptığı ikinci bir açıklamada, Pakistan'ın Keşmir'in Hindistan kesimindeki Pimper Gali ve Poonch Rajouri bölgelerini toplarla hedef alarak ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal ettiği ve buna uygun bir şekilde karşılık verildiği ifade edildi. Açıklamada ayrıca, Hindistan'ın Pakistan topraklarını hedef alan bir füze saldırısına karşılık olarak Pakistan ordusu tarafından iki ülke arasındaki sınır boyunca başlatılan topçu ateşinde üç Hint sivilin öldüğü belirtildi. Ancak günün ilerleyen saatlerinde bir polis yetkilisi Pakistan'ın Keşmir'in Hindistan'a ait bölümünü bombalaması sonucu 8 kişinin öldüğünü ve 35 kişinin yaralandığını açıkladı.

Öte yandan Pakistan ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, Hindistan ordusunun Pakistan'da ‘altı noktaya’ düzenlediği 24 saldırıda sekiz sivilin öldüğü, 35 kişinin yaralandığı ve iki kişinin ise kaybolduğu belirtildi. Pakistan Ordu Sözcüsü Korgeneral Ahmed Şerif, ölen sekiz kişi arasında Pakistan'ın Pencap eyaletindeki Bahawalpur'da bir camide öldürülen ‘üç yaşında bir kız çocuğunun’ da bulunduğunu söyledi. Pakistanlı başka bir yetkili de Hindistan'ın Bahawalpur’daki camiye düzenlediği füze saldırısında aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 13 kişinin öldüğünü açıkladı.

Pakistan devlet televizyonu PTV’nin güvenlik yetkililerinden aktardığına göre Pakistan Hava Kuvvetleri, Hindistan’a ait iki savaş uçağını düşürdü. Pakistan ordusu sözcülerinden biri ordunun, Hindistan'ın Pakistan'daki ‘üç bölgeye’ düzenlediği hava saldırılarına misilleme sözü verdiğini açıkladı. Hindistan, Pakistan idaresindeki Keşmir'de iki ve Hindistan sınırındaki Pencap eyaletindeki bir şehir olmak üzere üç noktayı hedef aldı. Saldırılarda üç kişi öldü, 12 kişi yaralandı.

Saldırıların ardından görgü tanıkları, Pakistan Keşmir'inin yönetim şehri Muzafferabad'da elektriklerin kesildiğini söyledi. Görgü tanıkları ve Keşmir'in Hindistan kısmındaki iki sınır karakolunda görevli bir polis, yüksek sesli patlamalar, ağır topçu ateşi ve tepelerinde uçan savaş uçaklarının seslerini duyduklarını belirttiler.

Bu gelişme, iki nükleer komşu arasındaki gerilimin geçtiğimiz ay Hindistan'ın Keşmir bölgesinde Hindu turistlere yönelik bir saldırının ardından tırmanması üzerine yaşandı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Hindistan 26 kişinin ölümüne neden olan saldırının arkasında Pakistan'ın olduğunu iddia etti ve misilleme sözü verdi. Pakistan ise saldırıyla herhangi bir ilgisi olmadığını belirterek, Hindistan'ın bir saldırı planladığına dair istihbarata sahip olduğunu açıkladı. Saldırıların ardından Hindistan ordusu tarafından X platformu üzerinden yapılan bir paylaşımda ‘adalet yerini buldu’ ifadeleri yer aldı.