iPhone 11 Pro’yu almak için Türkiye’de 89, İsviçre’de 5 gün çalışmak gerekiyor

Fotoğraf: apple.com
Fotoğraf: apple.com
TT

iPhone 11 Pro’yu almak için Türkiye’de 89, İsviçre’de 5 gün çalışmak gerekiyor

Fotoğraf: apple.com
Fotoğraf: apple.com

Uluslararası alışveriş sitesi Picodi farklı ülkelerinin vatandaşlarının kaç gün çalışarak yeni iPhone 11 Pro’yu alabildiklerini araştırdı. Sonuçlara göre, Türkiye’de yeni iPhone’u alabilmek için 89.1 gün çalışmak gerekiyor.
En pahalı iPhone Ukrayna'da
Maaşa göre en pahalı iPhone kullanacaklar listesinde Türkiye 3. sırada yer alıyor.Listenin başında Ukrayna yer alıyor. Bir Ukraynalı 96.7 günlük maaşı ile bir iPhone Pro alabiliyor. İkinci sıradaki Kolombiya’da ise aynı telefon için 89,7 gün çalışmak gerekiyor.
Independent Türkçe'nin haberine göre, listenin en altında ise, İsviçre var. Bir İsviçreli, 4.8 gün çalışarak iPhone Pro sahibi olurken, yeni telefon için Amerikalının 5.8 gün, Lüksemburglunun ise 6.7 günlük maaşını vermesi gerekiyor.
Geçim masrafları hesaba katılmadı
Araştırmanın metodu hakkında da bilgi veren Picodi, 64 GB’lik iPhone 11 Pro’nun Türkiye satış fiyatını 10.999 lira olarak aldıklarını belirtti.
Picodi analitik ekibi, ortalama maaşları ülkelerin resmi birimlerinden ya da istatistik sayfalarından aldıklarını belirtti. Araştırmacılar, Türkiye’de 2014 yılından bu yana resmi bir veri bulamadıkları için son 12 ayda 2028 farklı katılımcının girdisi ile oluşturulan Numbeo verilerini kullandıklarını ifade etti.

Görsel: picodi.com
Bu verilere göre araştırmada Türkiye’deki ortalama maaş 2.593 lira olarak değerlendirildi. Günlük maaş miktarı ise ortalama maaşın 21’e yani aylık işgününe bölünmesi ile bulundu.  
Araştırmada, geçim masrafları ise hesaba katılmadı. Yani Türkiye’de aylık 2.593 lira alan bir kişi iPhone 11 Pro almak isterse, başka hiçbir harcama yapmadan 89.1 günlük maaşını vermek zorunda.
Aralarında 3 bin lira fark var
Önümüzdeki günlerde Türkiye’de de satışa çıkacak olan iPhone 11 Pro, 64 GB, 256 GB ve 512 GB olmak üzere üç farklı hafıza seçeneğiyle sunulacak. Türkiye fiyatları da sırasıyla 10.999 TL, 12.299 TL ve 13.999 TL olarak belirlendi.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe