'Dünyanın ilk romanının' kayıp bölümü Tokyo'da bir evde bulundu

Şair Teika'nın orijinal versiyondan çıkardığı kopyalar günümüze kadar ulaşabilmeyi başardı (Britanya Kütüphanesi)
Şair Teika'nın orijinal versiyondan çıkardığı kopyalar günümüze kadar ulaşabilmeyi başardı (Britanya Kütüphanesi)
TT

'Dünyanın ilk romanının' kayıp bölümü Tokyo'da bir evde bulundu

Şair Teika'nın orijinal versiyondan çıkardığı kopyalar günümüze kadar ulaşabilmeyi başardı (Britanya Kütüphanesi)
Şair Teika'nın orijinal versiyondan çıkardığı kopyalar günümüze kadar ulaşabilmeyi başardı (Britanya Kütüphanesi)

Dünyanın ilk romanı olarak kabul edilen kitabın kayıp bir bölümü bulundu.
Japonya'da ulusal bir gazete olan Asahi Shimbun'un haberine göre el yazması kitap, eski bir derebeyin soyundan gelen bir kişinin Tokyo'daki evinde bulundu.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Genji'nin Hikayesi'ni (The Tale of Genji) 11. yüzyılda kaleme alan yazar Murasaki Shikibu, romanı yazdığı dönemde Japon sarayında nedimeydi.
Kitap, Genji adında bir prensin hikayesini anlatıyor. Genji, yazarla aynı isme sahip Murasaki adlı bir kadınla tanışıyor ve sonunda evleniyor.
Japon medyasına göre uzmanlar yeni bulunan el yazmasının gerçekliğini onayladı.
El yazmasının 21,9 cm uzunluğunda ve 14,3 cm genişliğinde olduğu belirtiliyor.
Genji'nin Hikayesi'nin orijinal versiyonunun yok olduğu düşünülüyor ama başka yazarlar hikayenin kopyasını çıkarmış.
Uzmanlara göre ortaya çıkan yeni el yazmasının kopyasını Japon şair Fujiwara no Teika çıkarmış. Teika'nın kopyalarının, romanın mevcut en eski versiyonları olduğuna inanılıyor.
Bundan önce yine Teika tarafından kopyalanmış 4 bölüm daha bulunmuştu.
Kyoto İleri Bilimler Üniversitesi'nden profesör Junko Yamamoto, Asahi Shimbun'a yaptığı açıklamada, yeni keşfedilen bölüm üzerinde yürütülen mevcut çalışmanın daha önce Teika döneminden 250 yıl sonra tamamlanmış el yazmaları kullanılarak yapıldığını söyledi.
Yamamoto “Teika'nın düzenlediği bu el yazması keşfinin araştırmacılara açık olacak olması çok önemli” diye konuştu.

 


Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tom Hanks'in kızı E.A. Hanks, annesinin, Forrest Gump'la bilinen aktörün artan şöhretiyle nasıl mücadele ettiğini anlattı.

Elizabeth Anne'in kısaltması olan E.A., Hanks'in ilk eşi Susan Dillingham'dan olan kızı. Eski çiftin Colin Hanks adında bir de oğlu var.

Sacramento Eyalet Üniversitesi'nde tiyatro öğrencisiyken tanışan Dillingham ve Hanks, 1978'den 1987'ye kadar evliydi.

Yeni anı kitabı The 10: A Memoir of Family And The Open Road'da (10: Bir Aile Hatırası ve Açık Yol) E.A., 2002'de akciğer kanserinden ölen annesi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Los Angeles'tan, annesinin ailesinin yaşadığı Florida'nın Palatka ilçesine 6 ay süren bir yolculuğa çıkıyor.

Kitabın bir bölümünde Dillingham'ın, Deniz Kızı (Splash/1984), Para Tuzağı (The Money Pit/1986) ve Büyük (Big/1988) gibi filmlerdeki rolleriyle 1980'lerin sonunda şöhrete kavuşan Hanks'in yükselişine uyum sağlaması anlatılıyor.

E.A. annesinin, "eski eşinin felakete yol açan şöhretini asla atlatamayan bir aktris adayı" olduğunu özellikle belirtiyor.

Vanity Fair'a yakın zamanda verdiği bir röportajda E.A., "felaket" kelimesinin Dillingham'ın eski eşinin başarısı hakkında hissettiklerini en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünü söyledi.

E.A., "Onun dünyadaki itibarının, kendisini ve sahne kariyerine devam etme şansını yok ettiğini hissetti" dedi.

Rahatsız edici gerçek, ki bu kitapta bunlardan çok var, aslında bir kariyeri yoktu ve eski eşinin Tom Hanks olması yaraya tuz bastı.

Sözlerine şöyle devam etti:

'Felaket' olmasının bir nedeni de bu megawatt şöhret markası bir sanatçıda asıl önemli olan ve babamı diğerlerinden ayıran şeyleri siliyor: insanlık ve yetenek. Ama bu felaket sözcüğünü ben seçtim, annem değil.

Hanks daha sonra 1988'de Rita Wilson'la evlendi ve iki oğulları oldu: 1990'da doğan Chet ve 1995'te dünyaya gelen Truman.

E.A., hiçbir zaman resmi bir teşhis almasa da annesinin bipolar olduğunu ve buna şiddetli paranoya ve sanrı ataklarının eşlik ettiğini varsayıyor.

E.A. anı kitabının bir bölümünde annesinin yavaş yavaş daha ihmalkar olmaya başladığını, bunun da velayet düzenlemesinde bir değişikliğe yol açtığını, yani kendisiyle Colin'in annelerini yalnızca hafta sonları ve yazın görebildiğini anlatıyor.

Kitapta "Yıllar geçtikçe arka bahçe o kadar çok köpek pisliğiyle doldu ki yürünemiyordu, ev duman kokuyordu. Buzdolabı çoğu zaman boştu ya da son kullanma tarihi geçmiş yiyeceklerle doluydu ve annem 4 direkli büyük yatağında İncil'i inceleyerek giderek daha fazla zaman geçiriyordu" diye yazıyor.

Bir gece duygusal şiddeti fiziksel şiddete dönüştü ve ardından 7. sınıfın tam ortasında Los Angeles'a taşındım.

Independent Türkçe