​Suudi Arabistan kadınlara asker olma kapıları açıyor

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı, kadınların asker olabilmesi için anne ve babanın Suudi vatandaşı olmasını şart koştu (Reuters)
Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı, kadınların asker olabilmesi için anne ve babanın Suudi vatandaşı olmasını şart koştu (Reuters)
TT

​Suudi Arabistan kadınlara asker olma kapıları açıyor

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı, kadınların asker olabilmesi için anne ve babanın Suudi vatandaşı olmasını şart koştu (Reuters)
Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı, kadınların asker olabilmesi için anne ve babanın Suudi vatandaşı olmasını şart koştu (Reuters)

Suad el-Yala
 Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı’ndan bu hafta yapılan açıklamada kadınların er, onbaşı, çavuş ve subay rütbeleriyle kara, hava, deniz, stratejik füze kuvvetleri ve sağlık hizmetleri kollarında görev almasına olanak sağlarken, bu karar çok sayıda grup tarafından memnuniyetle karşılandı. Suudi Arabistan Şura Meclisi bu kararın, ülke ve bölgenin ulusal katılımı arttırma ve gerektiğinde nefsi müdafaa edebilmeyi sağlamak amacıyla geçmekte olduğu aşamaya uygun olduğunu bildirdi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada kadın askerlerin, kara, hava, deniz, stratejik füze kuvvetleri ve sağlık hizmetleri kollarında gerekli eğitimleri aldıktan hemen sonra göreve başlayabilecekleri bildirildi.  Kabul şart ve prosedürlerini görmek ve başvuruda bulunmak için, oluşturulan portalı ziyaret etme çağrı yapıldı. Kadın askerlere, erkeklere benzer şartlar getirilirken onlara özel olarak yabancı uyruklu bir kişi ile evli olmama şart koşuluyor.
Geçtiğimiz yıldan bu yana kadınlar, askeri rütbelerle kamu güvenliğini sağlama birimlerinde faaliyet gösterseler de Suudi Arabistan tarihinde ilk kez kadınlara askeri görevlerde yer alma olanağı sunuluyor. Suudi kadınlar 2018 yılından bu yana, kadınların uyuşturucuyla mücadele dairesi, ceza infaz kurumları, ceza soruşturma birimleri ve gümrük muhafaza gibi güvenlik güçleri olarak görev yapıyor.
Şura Meclisi üyesi Dr. Sami Zeydan bu konu hakkında yaptığı açıklamada, Suudi kadınların gönüllü asker olarak hemşirelik yapma, orduya lojistik sağlama, ofis işleri ve birliklerin idari işlerini yerine getirmek üzere güney sınırındaki (Yemenli isyancılarla savaşılan bölge) operasyonlara bile katılmalarına izin veriliyor.
Kadınların savaşması Sünnet’e uygun
Şarku'l Avsat'ın Independet Arabia'dan çevirdiği habere göre, Zeydan, kadınların bu görevleri yerine getirmesinin erkeklerin kendilerini savaş alanlarındaki çatışmalara adamalarına katkı sağlayacağına işarette bulundu. Bu duruma, Hz. Peygamber döneminde İslam’ı savunmak için yapılan savaşlar sırasında askerleri tedavi ederek onlara yemek yapan sahabi kadınları örnek gösterdi. Meclisteki mevkidaşı İkbal Derdani de kadınlara verilen askerlik görevinin erkeklere zorunlu hizmet olarak sınırlandırılmaması için çağrıda bulundu. Kadın ve erkeklerin eşit olması gerektiğini söyleyen Derdani, kadınların vatana hizmet etme ve bölgede meydana gelebilecek herhangi bir kriz, saldırı, savaş vb. durumlarda kendilerini savunma konusunda hazır olmaları gerektiğini ifade etti. Suudi kadınların doğaları gereği güçlü ve mücadeleci olmaları nedeniyle toprakları ve kendilerini savunabileceklerine işarette bulundu. Bunun herkesin güçlü hissetmesini sağlayacağını belirten Derdani, “Allah göstermesin istenmeyen bir durum söz konusu olduğunda yüksek savunma eğitimi almış kadınların varlığı güven hissi verecektir” dedi.
Derdani, bu isteklerini silahaltına alma ve zorunlu hizmetin, kişinin fiziksel ve psikolojik inşasına ve ulusal aidiyet, sabır, dayanıklılık ve fedakarlık gibi temel değerlerin derinleşmesine katkıda bulunduğunu söyleyerek gerekçelendirdi. İkbal Derdani, “Ayrıca gençlere disiplin, fiziksel ve zihinsel aktiviteler öğretiliyor. Gerektiğinde ülkeye hizmet etmek veya savunmak için farklı güç ve beceriler gerektiren zor görevler için hazırlanıyorlar” şeklinde konuştu.
Derdani ayrıca kendisine göre uygun olan eğitim sürecinin üç ay ile 1 yıl arasında olduğunu ifade etti. Kişinin isteğine, becerisine ve kabiliyetine bağlı olarak, süresi ve eğitimi tamamlayanlar için askeri, güvenlik veya sivil pozisyonlarda çalışmaya öncelik verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca askeri eğitim ve zorunlu hizmet için bir yaş sınır getirilmesinin önemine vurgu yaparak, fiziksel yeterliliğe ulan 18 yaş üzeri kadınların kabul edilmesini önerdi. Ayrıca, şartlara bağlı olarak, askeri görevlendirme veya zorunlu hizmet arasında bir seçim yapılmak üzere ertelenebileceğine işarette bulundu.
Eğitimin önemli miktarda kendini savunma tekniklerini ve hafif silahların kullanımını içermesi gerektiğini belirten Derdani, stajyerlerin daha sonra fiziksel, ahlaki ve teknik eğitim, ağır silah kullanımı ve diğer modern savunma yöntemleri arasındaki becerilerine göre sınıflandırılacağını söyledi.
Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı, kadınlara askeri görevlendirmede bulunulmasında anne- babanın Suudi vatandaşı olmasını şart koştu. Ayrıca başvuruda bulunan adayın iyi davranış sertifikasına sahip olması gerektiği belirtildi. Adayların askerlik için yeterli olduklarına dair sağlık raporu getirmeleri, boy ve kilonun orantılı olması, boy uzunluğunun 155 santimetreden kısa olmaması gerektiği bildirildi. Yabancı uyruklu vatandaşlarla evli olan Suudi kadınlar, Bakanlık tarafından herhangi bir neden sunulmaksızın saf dışı bırakıldılar. Ancak alanın hassasiyet ve önemi göz önüne alındığında ‘güvenlik gerekçesiyle’ diskalifiye edildikleri söyleniyor.



Beklenen Stephen King uyarlamasına ilk tepkiler

The Long Walk, totaliter bir rejim tarafından yönetilen distopik bir ABD'deki, geleneksel "Uzun Yürüyüş" adlı ölümcül yarışmayı konu ediniyor (Lionsgate)
The Long Walk, totaliter bir rejim tarafından yönetilen distopik bir ABD'deki, geleneksel "Uzun Yürüyüş" adlı ölümcül yarışmayı konu ediniyor (Lionsgate)
TT

Beklenen Stephen King uyarlamasına ilk tepkiler

The Long Walk, totaliter bir rejim tarafından yönetilen distopik bir ABD'deki, geleneksel "Uzun Yürüyüş" adlı ölümcül yarışmayı konu ediniyor (Lionsgate)
The Long Walk, totaliter bir rejim tarafından yönetilen distopik bir ABD'deki, geleneksel "Uzun Yürüyüş" adlı ölümcül yarışmayı konu ediniyor (Lionsgate)

Stephen King'in distopik gerilim romanından uyarlanan The Long Walk'a ilk tepkiler geldi. Eleştirmenler, filmin sert ve sürükleyici bir yapım olduğunu, genç oyuncuların performanslarının ise Oscar ihtimali taşıdığını belirtiyor.

Lise yıllarında yazmış

1979 tarihli romandan uyarlanan film, devletin düzenlediği yıllık bir yarışmayı konu alıyor. 50 genç erkek, saatte 5 kilometrenin altına düşerlerse vuruldukları bir yürüyüşe çıkıyor. Yürüyüş, sadece tek bir kişi ayakta kalana dek devam ediyor. 

King, lise yıllarında kaleme aldığı bu ilk romanını daha sonra "Richard Bachman" takma adıyla yayımlatmıştı.

Uzun süredir beklenen uyarlamanın yönetmenliğini, Açlık Oyunları (Hunger Games) serisinin üç filmine imza atan Francis Lawrence üstleniyor. Başrollerde ise Philip Seymour Hoffman'ın oğlu Cooper Hoffman, Alien: Romulus'tan David Jonsson ve yarışmayı yöneten subayı canlandıran Mark Hamill yer alıyor.

İlk yorumlar, filmin King'in kült romanındaki karanlık atmosferi başarıyla yansıttığını, aynı zamanda hikayeye duygusal bir derinlik kattığını belirtiyor.

"Oscar'lık performanslar"

The Direct'ten Russ Milheim, "The Long Walk inanılmaz derecede sarsıcı, korkutucu ve travmatik bir film" diyerek ekliyor: 

Cooper Hoffman ve David Jonsson Oscar'lık performanslar sergiliyor. Belki biraz uzun ama yarattığı dünyayı ve izleyiciyi sonuna kadar yanında yürüttüğü karakterleri çok iyi aktarıyor.

Collider'dan Perri Nemiroff, filmi "yılın en yoğun duygusal darbelerinden biri" sözleriyle değerlendiriyor:

Bitkinim ama film bunu sonuna kadar hak etti. Kaynak metni gerçekten özümseyen biri tarafından uyarlandığı belli oluyor. Senarist JT Mollner'a ve yönetmen Francis Lawrence'a saygılarımı sunuyorum. Yürüyüşün ne kadar korkunç olduğunu göstermekten hiç çekinmemişler. Yine de film, tüm karanlığa rağmen ruhunu ve kalbini doğru yerde tutmayı başarıyor.

DiscussingFilm'den Andrew J. Salazar, "Son yılların en güçlü Stephen King uyarlamalarından biri. Otoriterliğin gençleri nasıl tükettiğini güçlü bir şekilde işliyor" yorumunu yapıyor.

"Açlık Oyunları tadında bir Stephen King hikayesi"

Reel Roller'dan Chris Gallardo ise "Tam anlamıyla acımasız bir deneyim; beni derinden sarstı" diyerek ekliyor: 

Hoffman ve Jonsson'ın dostluğu, tüm o zorlu anların arasında izlemeye değer. Açlık Oyunları tadında bir Stephen King hikayesi: Saf yoğunluk.

CinemaBlend'den Eric Eisenberg ise filmin kendisine yaşattığı deneyimi şöyle niteliyor: 

Gösterimden sonra bir saat araba sürdüm ve müzik ya da sesli kitap dinleyemedim; sadece midemdeki düğümle sessizlikte oturdum. Güçlü, sarsıcı, şoke edici ve kaynak romana birebir sadık bir uyarlama. Unutulmaz.

Eleştirmen Jacob Fisher, "Bu yıl izleyeceğiniz en yoğun ve duygusal filmlerden biri" yorumunu yaparken Slasher Reviews, "filmin sonunda gözyaşlarına boğulduğunu" itiraf ediyor.

The Long Walk, ABD'de 12 Eylül'de sinemalarda gösterime girecek. Filmin Türkiye'deki vizyon tarihi şimdilik belirsizliğini koruyor.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, ScreenRant