İçinde 70'e yakın vitamin olan şifa kaynağı polenin bilinmeyen yönleri

İçinde 70'e yakın vitamin olan şifa kaynağı polenin bilinmeyen yönleri
TT

İçinde 70'e yakın vitamin olan şifa kaynağı polenin bilinmeyen yönleri

İçinde 70'e yakın vitamin olan şifa kaynağı polenin bilinmeyen yönleri

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde dev bir arı çiftliği bulunan ve şehrin önde gelen arıcıları arasında yer alan Gökhan Küçüközen, içinde 70’e yakın vitamini barındıran polenin bilinmeyen yönlerini anlatarak, vücuttaki birçok dengesizliğe şifa olduğunu vurguladı.
Arısı ile meşhur Gökçeada'da ürettiği lezzetli ballarla ve aldığı ödüllerle adından sıkça söz ettiren Gökhan Küçüközen, düzenli olarak kullanılması halinde birçok rahatsızlığa şifa olan polenin bilinmeyen yönlerini anlattı. Kabızlığı gideren, direk kana karışan, kilo aldırmayan ve düzenli olarak kullanıldığı zaman bağışıklık sistemini güçlendiren polenin birçok hastaya şifa olduğunu vurgulayan Küçüközen, tarifini verdiği bal şerbeti ile karıştırılarak tüketilmesi halinde bu ürünün vücuttaki birçok dengesizliği ortadan kaldırdığını ifade etti. Aktarlarda ve marketlerde satılan kurutulmuş polenin bir etkisinin bulunmadığını, dipfrizde korunan polenin ise vücuda yüksek seviyede bir enerji verdiği vurgulayan Küçüközen, şu ana kadar müşterilerinden çok iyi geri dönüşler aldığını, bunun da kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
Arı, 2 tanesini 50 çiçeğe konarak getiriyor
Açıklamalarına polenin ortaya çıkışını kısaca anlatarak başlayan Küçüközen, “Gün doğmadan önce, mesela ‘çiy düştü' deriz yere. Çiy düşmediyse arı kursağını balla doldurur. Daha sonra gider çiçeğin özüne konar. Eğer çiy düşmediyse o kursağındaki balla karıştırıp poleni ayaklarına takar, kovana getirir. Arı, polenin her 2 tanesini yaklaşık 50 çiçeğe konarak getiriyor kovanın içine. Eğer kovanın içine getirmezse ana kraliçe yumurtlamıyor. Çünkü yavru ilk çıktığında polen tüketiyor, müthiş bir enerji sağlıyor ve iş yapmaya başlıyor” ifadelerini kullandı.
“70'e yakın vitamin var”
Polenin bilinmeyen özelliklerini paylaşarak bir de tarif veren Küçüközen, “Bunda 70'e yakın vitamin vardır. Vücutta ne kadar dengesiz bir şey varsa dengeler. Yalnız bunu sabahları aç karna bir çay kaşığı kullanacağız. Eğer akşam kullanırsak uykusuzluk yapıyor. Müthiş bir enerji veriyor çünkü. Kahvaltıdan yarım saat önce su bardağının içine bir çorba kaşığı bal koyuyoruz. Üzerine de yarım su bardağı ılık su ilave ediyoruz. Parmağınız girecek şekilde cezvede ılıtın bunu. Ilık bal şerbetinin içine de bir çay kaşığı polen koyuyoruz. Ama bu polenin de dipfrizde olması lazım. Kurutulmuş polenin bir anlamı yok. Aktarlarda veya marketlerde bulunan kurutulmuş polenler genelde ticari amaçlı kurutulurlar. Verdiğimiz tarifi güzelce karıştırıp içersek bu ne yapıyor? Kabızlığı gideriyor, mideyi yormuyor, direk kana karışıyor ve kilo da aldırmıyor. Düzenli olarak kullanıldığı zaman da bağışıklık sistemini güçlendiriyor. En kötü ihtimalle gribi ayakta atlatmış olursunuz. Bahsettiğimiz bal şerbetinin içine bir çay kaşığı poleni koyup içerseniz vücutta patlamayı daha iyi yapıyor ve daha çabuk kana karışıyor. Poleni direk tüketirseniz kana karışması 2 saati buluyor. En iyisi poleni ılık bal şerbeti ile tüketmektir” şeklinde konuştu.
“Bize bunun geri dönüşleri çok iyi oldu”
“Bunu düzenli kullandığımız zaman vücutta ne kadar dengesiz bir şey varsa dengeliyor” diyen Küçüközen, hamile kalamayan müşterilerinin bu ürün sayesinde çocuk sahibi olmaya hazırlandığını da dile getirerek, şunları kaydetti:
“Ben doktor değilim, bilimsel açıklamasını yapamayacağım ama bize bunun geri dönüşleri çok iyi oldu. Bir kavanoz yaklaşık 1,5-2 ay gidiyor bir kişiye. Neye iyi geldiğine bakacak olursak; mesela bir hastamız vardı bizim. Bayanda yumurtası sayısı azmış, küçükmüş. Bunu kullandıktan sonra büyüklük oranı 5,5'miş ama bu 8,5-11,5 aralığına kadar çıkmış. Bu sefer de çocuk tutmasına vesile oluyor. Şu an hastalarımızın 2 tanesine şifa oldu. Birisi 4 aylık hamile, diğeri de muhtemelen doğuma yaklaşmıştır.”

 


Charlize Theron'dan The Old Guard 2 itirafı

The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
TT

Charlize Theron'dan The Old Guard 2 itirafı

The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)

Oscar ödüllü oyuncu Charlize Theron, The Old Guard 2'de favori aksiyon sahnesi sorulduğunda hiç düşünmeden yanıtladı: 

Kesinlikle helikopter sahnesi.

Los Angeles'ta düzenlenen bağış etkinliğinde konuşan yıldız oyuncu, bu sahnenin çekimlerinin son derece zorlu ama unutulmaz olduğunu anlattı:

Filmin sonlarına doğru çektik. İçimden 'Eğer bu sahneyi becerirsem, bir daha zorlu sahnelerde hiç oynamasam da olur' dedim. Tabii bu karar uzun sürmedi ama sahne gerçekten karmaşıktı, psikolojik olarak da zorluydu. İlk iki hafta pilotla oturup güven inşa ettik. Her şey yavaş başladı. Ama sonunda kendimi bir helikopterden sarkarken buldum, gerisi önemli değil.

49 yaşındaki Theron, sahneyi çekerken aklından geçenleri de şöyle anlattı: 

Havada asılı kalmış bir şekilde, 'Hayatım boyunca bir helikopterden sarktığımı anlatacağım' diye düşündüm.

Greg Rucka imzalı çizgi romandan uyarlanan devam filmi, ölümsüz kahramanlar Andy (Theron), Nile (KiKi Layne), Booker (Matthias Schoenaerts), Joe (Marwan Kenzari), Nicky (Luca Marinelli), Copley (Chiwetel Ejiofor) ve Jack (Henry Golding)'in insanlığı kurtarma mücadelesini anlatıyor. Ancak bu kez tehdit, kendi içlerinden çıkıyor: Discord (Uma Thurman) ve Quỳnh (Veronica Ngô).

Victoria Mahoney'nin yönettiği film, büyük bir sürprizle sona eriyor ve üçüncü filme kapı aralıyor. Yapımcı Marc Evans, 2023'te Variety'den Marc Malkin'e verdiği bir röportajda, "İkinci filmin finali adeta üçüncü filmi zorunlu kılıyor, bu da beni çok mutlu ediyor" demişti.

Güney Afrikalı aktris Theron ise şu aşamada net bir karar alınmadığını vurguluyor: 

Biraz ara vereceğiz. Dinleneceğiz. Sonra toplanıp ne yapacağımıza karar vereceğiz.

Yakında Christopher Nolan’ın The Odyssey filminde rol almaya hazırlanan Theron, bir gün yönetmen koltuğuna geçmek istediğini de belirtti: 

Aslında hep ilgimi çekti ama küçük çocuklarım var ve yönetmenlik tüm hayatını tüketiyor. Çocuklar büyüyüp evden ayrılana kadar beklemem gerekebilir.

"Kadın başrollü aksiyon filmleri hâlâ riskli görülüyor"

Theron, New York Times'a verdiği röportajda, Hollywood'da kadın başrollü aksiyon filmlerinin hâlâ erkek odaklı yapımlar kadar destek görmediğini de söyledi.

Mad Max: Fury Road yıldızı, birlikte kamera karşısına geçtiği Uma Thurman'la birlikte verdiği söyleşide şu ifadeleri kullandı:

Evet, daha zor. Bu artık bilinen bir gerçek. Erkek başrollü aksiyon filmleri çok daha kolay onay alıyor. Kadınlar bu tür işlere kalkıştığında ve gişede tam başarı gelmezse, bir daha şans bulamayabiliyorlar. Oysa aynı adamlar için bu risk defalarca göze alınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline, New York Times