Bahçeli'nin son hali: 21 gün sonra MHP Genel Merkezi’nde

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter
TT

Bahçeli'nin son hali: 21 gün sonra MHP Genel Merkezi’nde

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter

Üst solunum rahatsızlığı geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tedavisinin ardından parti genel merkezindeki mesaisine başladı.
Üst solunum yolu rahatsızlığı geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 21 gün süren tedavi ve istirahatin ardından parti genel merkezine geldi. MHP lideri Bahçeli'yi, parti genel merkezi önünde çok sayıda partili karşılarken, Bahçeli, bozkurt selamı ile partilileri selamladıktan sonra makam odasına çıktı. Diğer yandan, Bahçeli'nin sakallı hali ise ilk kez görüntülendi.

MHP'li Yalçın'dan Bahçeli açıklaması
Yalçın yaptığı yazılı açıklamada, Devlet Bahçeli'nin geçen ay ortalarında Ankara'da rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmasının ardından, FETÖ'den ilham alan entrika tiryakilerinin durumdan yararlanmak üzere sinsi planlarını devreye soktuğunu belirtti. Yalçın, FETÖ'nün kaçak militanları vasıtasıyla sosyal medyadan Türkiye aleyhinde sürdürülen algı operasyonlarının, MHP'ye ve Bahçeli'nin varlığına yöneltildiğini vurguladığı açıklamada, “Sayın Devlet Bahçeli'nin hastalığı iyileşmeye yüz tutmuş ve bu hususta partimizce defalarca açıklama yapılmış olmasına rağmen malum çevreler, FETÖ fitnesinin ateşini sürekli harlayarak medya ve siyaset kurumlarının gündemini kaynatmayı sürdürmüşlerdir.Hastalık, hayat döngüsü içinde her insanın yaşayabileceği olağan bir imtihanken; neden MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin hastalığı 40 derecelik ateş gibi gündemin hararetini yükseltmek için kullanılmak istenmektedir? MHP Liderinin ismi etrafında koparılan ve bir türlü dindirilmek istenmeyen ahlak ve edep dışı dedikodu fırtınasının arka planında, Devlet Bahçeli olmaksızın siyaset umutları yatmaktadır.

Çünkü FETÖ akrebinin başının ezilmesi için milletçe dayanışmayı teşvik eden Sayın Devlet Bahçeli'nin gösterdiği celadet, herkese örnek olmuştur.Çünkü Devlet Bahçeli ve Milliyetçi Hareket'in; varlığımıza mukaddesatımıza ve birliğimize yönelen bedhahların önünde en aşılmaz engel olduğu anlaşılmıştır” dedi.
Açıklamasında, MHP'nin, egemenlik azim ve iradesinin sembolü, toplumda direniş azminin kalesi olduğunu aktaran Yalçın, “Milletimize has yüksek insani değerler siyaset kurumunda MHP ve onun saygın lideri eliyle yaşadığı sürece, bütünlüğümüze ve bekamıza dönük bütün saldırıların püskürtüleceği tecrübe edilmiştir.MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli; siyasette kültürel ve geleneksel değerlerimizin mümtaz bir temsilcisi; yüksek ahlak, fazilet ve metanet timsalidir.Türk milliyetçiliği davasının aynı zamanda yüksek ahlak ve karakterli nesiller yetiştirme mücadelesi olduğunu, devletimizin ancak bu sayede ayakta kalabileceğini, milletimizin bekasının bu sayede korunabileceğini unutanlarsa aramızda tutunamayıp sapır sapır dökülmüşlerdir” ifadelerini kullandı.
“Devlet Bahçeli'nin temposuna ayak uyduramayan gevşekler ve onun liderliğinde düşük karakterleri yüzünden kuru fasulye kabuğu gibi su yüzüne çıkan edep düşkünleri, birer birer hareketimizden ayıklanmıştır” diyen Yalçın, açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:
“Fısk, fücur ve tefrika erbabının Sayın Devlet Bahçeli'nin hastalığı meselesini alçakça deşelemekten muratları, MHP kalesini komutansız bırakarak düşürmektir.Bu sebepledir ki FETÖ'cü akreplerle fırsatçı politika sırtlanları sırt sırta vermiş, Türk milletini büyük kılan ne kadar değer varsa unutturarak ülkemizi menfaatçılık ve makyavelizmin hâkim olduğu bir kargaşa iklimine sürükleme derdine düşmüşlerdir.Akreplerle sırtlanlar iki temel noktadan hareket ederek yeniden yıkım peşinde koşmaya başlamıştır:
- Birincisi; Devlet Bahçelisiz bir MHP ve siyaset inşası,
- İkincisi; ailevi değerlerimizi siyaset kurumunda yaşatan, ‘baba, ata ve reis hükmündeki lidere sadakat, saygı ve itibar' gibi güzide geleneklerin yerle bir edilmesi suretiyle Devlet Bahçeli'nin toplumda ve milliyetçi camiadaki saygınlığının bitirilmesi.
MHP'nin diğer siyasi muarızları ve rakipleri de algı operasyonlarıyla Sayın Genel Başkanımız ve partimiz aleyhinde kamuoyunda soru işaretleri bırakmaya çalışan sırtlanlara iğrenç bir çıkarcılıkla malzeme vermekte, rezil dedikodulardan yararlanmayı kâr bellemektedir.
Politika kulvarına ve medyaya FETÖ militanları tarafından serpilmiş entrika yemlerinin ardından giden bilumum MHP muarızı sırtlanlara; üzülecekleri, kahrolacakları bir haber vermek istiyoruz:
Üst solunum yolu rahatsızlığı geçiren Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin tedavisi tamamlanmış ve an itibarıyla Genel Merkezimizde mesaisine başlamıştır.”



Britanyalı çift, 7 aydır Afganistan'da tutuklu: "Gerçekten ölüyorlar"

Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
TT

Britanyalı çift, 7 aydır Afganistan'da tutuklu: "Gerçekten ölüyorlar"

Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)
Çiftle birlikte Faye Hall ve bir çevirmen de gözaltına alınmıştı (BBC)

Afganistan'ın 1 Şubat'ta gözaltına alıp tutukladığı Peter ve Barbie Reynolds çiftinden yeni haber var.

80 yaşındaki Peter Reynolds ve ondan 4 yaş küçük eşi Barbie'yle birlikte tutuklanan Amerikalı bir kadın, çiftin durumunu BBC'ye anlattı.

Serbest kaldıktan sonra ilk kez röportaj veren Faye Hall, gözyaşlarına boğularak çifte seslendi: 

Onları çok seviyorum. Kısa süre içinde dışarıya çıkacaklarını biliyorum. Pes etmeyin.

Hall, cezaevi koşullarının zorlu olduğunu belirtti. Çok kilo veren Barbie'nin yürümekte zorlandığını gördüğünü aktardı. 

Kalp ameliyatı olmuş ve kanser tedavisi görmüş Peter ilaçlarını alsa da sağlık durumunun kötüleştiğini vurguladı:

Gerçekten ölüyorlar, zaman tükeniyor. Sağlıklı bir ortamda değiller.

Reynolds çiftinin yaşadığı Bamyan Vilayeti'ne birlikte dönerlerken gözaltına alındıklarını belirten Faye Hall, Katar'ın arabulucuğuyla yürütülen müzakerelerin ardından iki ay içinde özgürlüğüne kavuşmuş.

Cezaevinde kendilerinden başka yabancı görmediğini söylüyor. 

Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı, çiftin ailesine destek sağlandığını bildirdi. 

1970'te Kabil'de evlenen çift, 18 yıldır Afganistan'da yaşarlarken gözaltına alındı. 4 kere mahkemeye çıksalar da neyle suçlandıkları açıklanmadı.

Afganistan pasaportlarına sahip ikili, Taliban'ın da onayladığı bir yardım programını yürütüyordu. 

BM, çiftin tutulduğu koşullarla ilgili olarak Taliban yönetimini temmuzda uyarmıştı. 

Afganistan Dışişleri Bakanlığı ise aynı ay yaptığı açıklamada Barbie ve Peter'a yeterli bakımın sağlandığını savunmuştu. 

Serbest bırakılmalarına yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirten Taliban yönetimi, "Henüz gereken adımlar tamamlanmadı. İnsan hakları güvence altında. Tedavi görüyorlar, aileleriyle sürekli olarak iletişim halindeler" de demişti. 
Independent Türkçe, BBC, AP


İsrail, New York Deklarasyonu'nu reddetti: Hamas'ı savaşı sürdürmeye teşvik ediyor

İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)
İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)
TT

İsrail, New York Deklarasyonu'nu reddetti: Hamas'ı savaşı sürdürmeye teşvik ediyor

İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)
İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)

İsrail, dün akşam BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen iki devletli çözümle ilgili kararı “gerçeklerden kopuk” ve “Hamas'ı savaşı sürdürmeye teşvik eden” olarak nitelendirerek kategorik olarak reddettiğini açıkladı.

BM Genel Kurulu, 22 Eylül'de Paris ve Riyad'ın başkanlık edeceği zirveden on gün önce, Filistin-İsrail çatışmasında iki devletli çözüme yeni bir ivme kazandırmayı amaçlayan “New York Deklarasyonu”nu kabul etti. Emmanuel Macron, bu zirvede Filistin Devleti'ni tanıyacağına söz verdi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail ve ABD'nin de aralarında bulunduğu 10 ret oyuna karşı 142 oyla kabul edilen metin, 12 çekimser oyla Hamas'ı açıkça kınıyor ve silah bırakmaya çağırıyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, yeni kararın “BM Genel Kurulu'nun sahadaki gerçeklerden uzak, siyasi bir sirke dönüştüğünü bir kez daha gösterdiğini” belirtti.

Bakanlık, “Hamas'ın terör örgütü olarak rolünün tamamen göz ardı edildiğini” eleştirdi ve düzinelerce madde içeren kararın ekindeki bildirgede “Hamas'ın çatışmaların devam etmesindeki sorumluluğuna veya rehineleri serbest bırakmayı ve silahlarını teslim etmeyi reddetmesine tek bir atıfta bulunulmadığını” ifade etti.

Kararın barış sürecine hizmet etmediğini, aksine “Hamas'a savaşı sürdürmesi için bahane sağladığını” düşünen bakanlık, karar lehinde oy kullanmayan ülkelere “Genel Kurul'da bu utanç verici tutuma ortak olmayı reddettikleri” için teşekkür etti.


İsrail'in yarışmadan çıkarılması yönündeki çağrıların artmasına rağmen Eurovision, üyelerinin çekilme hakkına saygı duyuyor

 İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)
İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)
TT

İsrail'in yarışmadan çıkarılması yönündeki çağrıların artmasına rağmen Eurovision, üyelerinin çekilme hakkına saygı duyuyor

 İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)
İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)

Eurovision direktörü, Avrupa şarkı yarışmasına katılan her ülkenin, İsrail'in dünyanın en çok izlenen müzik etkinliğinin bir sonraki edisyonuna katılması halinde yarışmayı boykot edecekleri yönündeki Avrupa ülkelerinin tehditlerinin ardından, katılıp katılmama konusunda özgürce karar verebileceğini vurguladı.

Hollanda yayın kuruluşu Avrotros, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'in gelecek yıl yarışmaya katılması halinde şarkı yarışmasını boykot edeceğini açıkladı ve bu yılın galibi Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenecek olan gelecek yılki yarışmadan çekilme tehdidinde bulunan ülkeler listesine katıldı.

Eurovision Şarkı Yarışması'nı yedi kez kazanan İrlanda, perşembe günü İsrail'in yarışmada kalması halinde gelecek yıl yarışmaya katılmayacağını açıkladı. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, geçtiğimiz mayıs ayında İsrail'in gelecek yıl şarkı yarışmasından çıkarılmasını talep etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre yarışma direktörü Martin Green yaptığı açıklamada, "Ortadoğu'da devam eden çatışmayla ilgili endişeleri ve görüşleri anlıyoruz" dedi. Green, "Yayıncıların gelecek yıl Viyana'da düzenlenecek yarışmaya katılımlarını onaylamak için aralık ortasına kadar süreleri var. Yarışmaya katılıp katılmamak her üyenin kendi kararıdır ve biz de her yayıncının kararına saygı duyacağız" ifadelerini kullandı.

Yarışma, 1950 yılında kurulan ve 35'ten fazla ülkedeki üyeleriyle iş birliği içinde çalışan, önde gelen bir küresel kamu medya kuruluşları ittifakı olan Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından düzenlenmektedir.

Geçtiğimiz temmuz ayında Londra'da düzenlenen EBU Genel Kurulu'nda üyeler, Gazze dahil olmak üzere dünya çapındaki siyaset ve çatışmalarla ilgili “baskılar”ı müzakere etmiş ve bu konu hakkında iç “diyalog” başlatmaya karar vermişlerdi.

Önerilerin yıl sonuna kadar sunulması bekleniyor.

Green, “Katılım ve jeopolitik gerilimleri nasıl yönetebileceğimiz konusunda tüm EBU üyelerinin görüşlerini almak için istişarelere devam ettiklerini” ifade etti.

Daha önce de bazı ülkeler Eurovision Şarkı Yarışması'ndan dışlanmıştı. Bunlar arasında, Cumhurbaşkanı Alexander Lukaşenko'nun tartışmalı olarak yeniden seçilmesinin ardından 2021'de dışlanan Belarus da bulunuyor. Rusya ise Ukrayna'yı işgalinin ardından ertesi yıl yarışmaya alınmadı.

Hollanda'nın kamu yayıncısı Avrotros, İsrail'in yarışmaya katılması halinde 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmasının mümkün olmayacağını dün duyurdu.

Açıklamada, karara gerekçe olarak İsraillilerin Gazze'deki "ağır basın özgürlüğü ihlalleri"ni gösterdi. Ayrıca, İsrail'i "son yayına kanıtlanmış müdahalede bulunmak ve etkinliği siyasi olarak manipüle etmekle" suçladı.