​Moskova, Türk operasyonunun sonuçlarını değerlendiriyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
TT

​Moskova, Türk operasyonunun sonuçlarını değerlendiriyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin

Rusya dün, Kürtlerin Suriye hükümeti ile cepheleri kontrol altına almayı amaçlayan anlaşmalarına ilişkin yaptığı açıklamada Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler hakkında uyarıda bulundu. Yapılan ndeğerlendirmeler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye’nin kuzeyinde başlattığı askeri harekatın Kremlin’in hedeflerine uygun ilerlediği yönünde.
Konu hakkında bilgi sahibi kaynaklardan edinilen bilgiye göre dün  Suriyeli Kürtler ve hükümet rejimi arasındaki Rus Hmeymim Hava Üssü’ne  gerçekleştirilen müzakerede sınır bölgeleri üzerindeki kontrolün genişletilmesi için uzlaşı yapıldığı ortaya çıktı. Bu adım, Moskova’nın birkaç gün önce taraflar arasında arabuluculuğa yönelik söylemini yansıtıyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın Suriye hükümeti ve Kürt yetkiler arasında iletişim kanalları açtığını ve Rusya’nın rolünün taraflarca olumlu karşılanacağını söyledi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Rusya ve Türkiye yönetimleri arasında temasların her seviyede sürdüğünü belirterek operasyon öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan telefon görüşmesini hatırlattı. İki ülke dışişleri bakanları arasında da temasın bulunduğunu belirten Peskov “Bazı temasların ve belirli anlaşmaların bulunduğuna ilişkin açıklamaları gördünüz. Buna başka bir şey ilave edemem. Rusya'nın yaklaşımında yeni bir gelişme yok” ifadelerini kullandı.
Kremlin Sözcüsü, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda yürüttüğü operasyon esnasında Türkiye ve Rusya'nın askeri bir çatışma içine girmesini bekleyip beklemedikleri sorusuna “Böyle bir ihtimali düşünmek dahi istemiyoruz” cevabını verdi.
Rus kaynaklara göre Moskova, Suriye hükümeti ile yapılan Kürtler konusundaki anlaşmanın geçmişte olduğu gibi şimdi de ülkenin kuzeyindeki durumu diyalog yolu ile çözmenin ve hükümetin tüm topraklar üzerindeki kontrolünü genişletmesinin gereğinin ilk adım olduğunu düşünüyor.
Kaynaklar, ABD birliklerinin bölgeden ayrılma sürecinin tamamlanmasından Rusların memnun olduğunu aktardı. Kaynaklar ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri'nin beş gün içerisinde ilerleyişinin Kürt ve Şam arasındaki müzakerelerin hızını artırdığına işaret etti. Moskova, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelere çözüm için 1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatı göz önünde bulundurularak Ankara ve Şam arasında yeni müzakerelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti. Adana Mutabakatı'na göre Ankara, Suriye’nin kuzeyinde 5 kilometre derinliğe inebiliyor. Her ne kadar Rusya bu süreci hızlı bir şekilde gerçekleştirilebileceğine inanmasa da söz konusu senaryo bölgedeki durumuna kesin bir çözüm ve Suriye’deki siyasi yerleşim konusunda müzakerelerin başlatılması için en uygun yol olarak görünüyor.
Rusya, Türk operasyonunda geniş kazanımlar elde etmek için elini güçlendirmeye devam ediyor. Rus parlamentosunun alt kanadı Duma'da Savunma Komitesi tarafından hazırlanan bir raporda Moskova’nın önümüzdeki yıl askeri bütçede önemli derecede bir düşüş yaşayacağı ve bu durumun Suriye’deki askeri etkinliği azaltma planını  etkileyeceği kaydedildi. Nezavisimaya gazetesine göre Moskova, Suriye projesindeki askeri bütçesini kapatmaya hazırlanırken Suriye’nin kuzeyinde  yaşanan mevcut gelişmeler ışığında ihtiyaçlarını karşılamak için Türkiye ve Suriye arasında ilerlemeye çalışacağı aktarıldı.
Raporda, 2020 yılı askeri bütçe tasarısında 2021 ve 2022 yılları için önerilen bütçe planın ın son 10 yıla nazaran küçüleceği aktarılırken bütçenin GSYİH’nın yüzde 2,6’sını oluşturduğu, bu rakamın 2016 ve 2017 yıllarında ise yüzde 4,7 oranında olduğu kaydedildi. 2026 ve 2017, Rusya’nın Suriye’de en geniş çaplı askeri faaliyet yürüttüğü yıllar oldu.
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreter Yardımcısı Yuriy Kokov, El Kaide ile bağlantısı olan ve Suriye’nin İdlib bölgesinde faaliyet gösteren militanların sayısının 36 bin kişi olabileceğini bildirdi.
Rusya Savunma Bakanlığı da ABD basınında yer alan ve Rusya’nın Suriye’deki hastaneleri hedef aldığı öne sürülen saldırılarla ilgili açıklamalarda bulundu. New York Times gazetesinin yapmış olduğu haberlere cevap veren Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, teröristler ve İngiliz güvenlik hizmetleri tarafından yürütülen manipülasyonun kurbanı olduklarını söyledi.



Trump: Zelenskiy'nin barış planı önerisini henüz okumamış olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradım

Trump ile Zelenskiy arasında 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da gerçekleşen fırtınalı görüşmeden, (AFP)
Trump ile Zelenskiy arasında 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da gerçekleşen fırtınalı görüşmeden, (AFP)
TT

Trump: Zelenskiy'nin barış planı önerisini henüz okumamış olmasından dolayı hayal kırıklığına uğradım

Trump ile Zelenskiy arasında 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da gerçekleşen fırtınalı görüşmeden, (AFP)
Trump ile Zelenskiy arasında 28 Şubat'ta Beyaz Saray'da gerçekleşen fırtınalı görüşmeden, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy'nin Rusya ile savaşı sona erdirmek için önerilen barış planını ilerletmemesinden dolayı "biraz hayal kırıklığına uğradığını" söyledi.

Trump, Kennedy Center'da düzenlenen yıllık ödül töreninde bir soruya yanıt olarak gazetecilere şunları söyledi: "Başkan Putin ve Ukraynalı liderlerle (...) ve aralarında Zelenskiy'nin de bulunduğu (...) kişilerle görüştüm ve Başkan Zelenskiy'nin teklifi henüz okumamış olmasından dolayı biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim; üstelik bu sadece birkaç saat önceydi."

ABD'li ve Ukraynalı yetkililer arasında günlerce süren ve Zelenskiy'nin telefonla katıldığı görüşmeler, Ukrayna Devlet Başkanı'nın "gerçek barışa" ulaşmak için daha fazla görüşme yapma sözüne rağmen, cumartesi günü herhangi bir net ilerleme sağlanamadan sona erdi.

Görüşmeler, ABD temsilcileri Steve Wittkoff ve Jared Kushner'in Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin ardından gerçekleşti. Görüşmede Moskova, ABD'nin önerisinin bazı kısımlarını reddetti.

ABD'nin planı, geçen ay ilk kez gündeme geldiğinden bu yana, Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal eden Rusya'ya karşı çok müsamahakâr olduğu yönündeki eleştirilerle bir dizi değişikliğe uğradı.


Gazze savaşı nedeniyle gerginliğin arttığı bir ortamda Merz ilk ziyaretini gerçekleştirmek üzere İsrail'e geldi

Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
TT

Gazze savaşı nedeniyle gerginliğin arttığı bir ortamda Merz ilk ziyaretini gerçekleştirmek üzere İsrail'e geldi

Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)

İsrail gazetesi Yediot Aharonot’un internet sitesi Ynet, dün yayımladığı haberinde Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in görevine başladıktan sonraki ilk resmi ziyaretini İsrail’e gerçekleştireceğini bildirdi.

Habere göre Merz, bugün (pazar) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelecek.

Öte yandan İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, X platformundaki paylaşımında Almanya’yı İsrail için ‘önemli bir ortak’ olarak niteledi. Saar, iki ülke ilişkilerinin sürekli geliştiğini belirterek Merz’in ziyaretinin bu ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti.

Saar ayrıca, Almanya’nın geçen hafta ilk kez kendi topraklarında İsrail’e ait Arrow balistik füze savunma sistemi bataryası konuşlandırdığını hatırlattı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in İsrail’e yaptığı ilk ziyarette, Berlin’in Gazze Şeridi’ndeki İsrail saldırılarına ve işgal altındaki Batı Şeria’daki şiddete yönelik son dönemdeki itirazlarına rağmen iki ülke arasındaki ‘özel’ ilişkiyi güçlendirmeyi hedeflediği bildirildi.

Merz, Ürdün’ün Akabe kentinde Kral 2. Abdullah ile yaptığı iki saatlik kısa görüşmenin ardından İsrail’e geçti. Şansölyenin bugün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi planlanıyor.

Ziyaret, Gazze Şeridi’nde savaşın başlamasından bu yana iki yılı aşkın süredir uluslararası alanda yalnızlık yaşayan Netanyahu açısından dikkate değer bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Savaşa ve yarattığı sonuçlara rağmen Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Sebastian Hille cuma günü yaptığı açıklamada, ‘Almanya-İsrail ilişkilerinin sağlam, yakın ve güvene dayalı’ olduğunu vurguladı.

Almanya, İsrail’e güçlü destek veriyor ve bunu Nazi dönemindeki Yahudi soykırımı nedeniyle taşıdığı tarihi sorumlulukla açıklıyor. Merz’in bugün, Nazi Almanya’sı tarafından öldürülen Yahudi kurbanların anısını yaşatan Yad Vashem Anma Merkezi’ni ziyaret etmesi bekleniyor.

Bununla birlikte Berlin, Gazze Şeridi’ndeki insani durumun ağırlaşmasıyla birlikte son aylarda İsrail’e yönelik söylemini sertleştirdi.

Geçtiğimiz ağustos ayında Merz, İsrail’in kuşatma altındaki ve büyük ölçüde yıkıma uğramış Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırmasına tepki olarak, Almanya’nın İsrail’e silah ihracatına kısmi kısıtlama getirme kararı almış ve bu adım ülkede siyasi tartışmaya yol açmıştı.

‘Söylem farklılığı’

Hükümet Sözcü Yardımcısı Sebastian Hille, iki ülke arasındaki ‘söylem farklılığına’ dikkat çekti.

Şansölye ile İsrail Başbakanı’nın bugün Gazze Şeridi’nde yaklaşık iki ay önce yürürlüğe giren ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için yürütülen çabaları ele alması bekleniyor.

Bu anlaşma, İsrail ile Hamas’ın neredeyse her gün karşılıklı ihlal suçlamaları yöneltmesi nedeniyle hâlâ kırılgan. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump’ın savaşın sona erdirilmesi ve Gazze Şeridi’nin yeniden inşasını öngören planının tam olarak uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin soru işaretlerini artırıyor.

Hille cuma günü, ‘yerleşimci şiddetinde büyük artış’ yaşandığını belirterek, bu durumu tekrardan kınadı ve İsrail hükümetine ‘yerleşim inşasını durdurma’ çağrısını yineledi.

Geçtiğimiz ağustos ayında açıklanan silah ihracatı kısıtlaması, Netanyahu hükümetinden sert tepki çekmişti. İsrail yönetimi, geleneksel müttefiki Almanya’yı bu adımla ‘Hamas terörünü ödüllendirmekle’ suçlamıştı.

Şansölye Merz’in, kararını İsrail Başbakanı’na telefonla bildirmesi sırasında ‘tartışmanın alevlendiği’ bildirildi.

Ancak Alman solunun radikal kanadındaki Die Linke partisine bağlı Rosa Luxemburg Vakfı’nın Tel Aviv Ofisi Direktörü Gil Shohat, AFP’ye yaptığı değerlendirmede, bunun iki lider arasındaki ‘söylemsel bir ayrışmadan’ öteye gitmediğini söyledi.

Öte yandan Alman ordusunun çarşamba günü İsrail dışında ilk kez konuşlandırılan Arrow füze savunma sisteminin ilk bölümünü faaliyete geçirmesi, Almanya’nın uzun vadeli güvenliği açısından İsrail’e duyduğu bağımlılığın boyutunu ortaya koydu.

Berlin ayrıca son dönemde, insansız hava araçlarına (İHA) karşı savunmasını güçlendirmesi konusunda İsrail’den aldığı desteğe dikkat çekti.

Yüksek beklentiler

Almanya’nın Eurovision Şarkı Yarışması’na İsrail’in katılımına onay vermesi, perşembe günü alınan kararla ülkede geniş destek görürken, bazı diğer ülkelerde boykot çağrılarını tetikledi.

Gil Shohat, Almanya Şansölyesi’nin Gazze’de savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlediği şüphesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından aranan Binyamin Netanyahu’yu ziyaret etmesini, ‘normalleşmemesi gereken bir durumda olumsuz bir normalleşme işareti’ olarak değerlendirdi.

Friedrich Merz, şubat ayı sonunda parlamentoyu kazandıktan hemen sonra yaptığı açıklamada, UCM’nin hakkındaki yakalama kararına rağmen Netanyahu’nun Almanya’yı ziyaret edebileceğini söylemişti.

Ancak Şansölyelik makamı daha sonra bu meselenin ‘şu anda gündemde olmadığını’ bildirdi.

Konrad Adenauer Vakfı’nın Kudüs Ofisi Direktörü Michael Rimmel ise AFP’ye yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun Berlin’den ‘sürekli bir destek işareti’ beklediğini ve kendisinin şu anda ‘yüksek beklentilere’ sahip olduğunu söyledi.

Öte yandan Rimmel’e göre Berlin’in son aylarda yaptığı çağrılar, Donald Trump’ın ‘daha güçlü etkisi’ karşısında sınırlı kalıyor. Rimmel, Trump’ın Gazze’de ateşkes sağlanması için İsrail’i baskı altına alabilen ‘tek aktör’ olduğunu belirtti.


ABD Savaş Bakanı: Tıpkı diğerleri gibi nükleer silah testleri yapacağız

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

ABD Savaş Bakanı: Tıpkı diğerleri gibi nükleer silah testleri yapacağız

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, dün akşamı yaptığı açıklamada, ABD'nin nükleer silahlar ve bunların fırlatma sistemleri üzerinde "tıpkı herkes gibi" testler yapacağını duyurdu; bu açıklama açıkça Rusya'ya atıfta bulunuyordu.

Kaliforniya'daki bir savunma forumunda konuşan Hegseth, ABD'nin Tayvan ile ilgili mevcut durumu değiştirmeye çalışmadığını da belirtti.

Bakanlığının, Başkan Donald Trump'ın Pasifik bölgesinde güçlü bir konumdan müzakere edebilmesini sağlamak için çalışacağını belirten Hegseth, ABD yönetiminin Hint-Pasifik bölgesindeki müttefiklerinin savunma bütçelerini artırmaları konusunda iyimser olduğunu kaydetti.

ABD Savunma Bakanı, İsrail, Güney Kore, Polonya ve Almanya'yı "ideal müttefikler" arasında sayarken, kolektif savunma konusunda harekete geçmeyen müttefiklerin vahim sonuçlarla karşı karşıya kalacağını vurguladı.