Eski NASA çalışanı: 1970'lerde Mars'ta yaşam bulduk ama görmezden geldiler

13 Şubat 2019'da NASA Yöneticisi Jim Bridenstine, Mars'ta mikrobik yaşam keşfedebileceğimizi dile getirmişti (NASA)
13 Şubat 2019'da NASA Yöneticisi Jim Bridenstine, Mars'ta mikrobik yaşam keşfedebileceğimizi dile getirmişti (NASA)
TT

Eski NASA çalışanı: 1970'lerde Mars'ta yaşam bulduk ama görmezden geldiler

13 Şubat 2019'da NASA Yöneticisi Jim Bridenstine, Mars'ta mikrobik yaşam keşfedebileceğimizi dile getirmişti (NASA)
13 Şubat 2019'da NASA Yöneticisi Jim Bridenstine, Mars'ta mikrobik yaşam keşfedebileceğimizi dile getirmişti (NASA)

Eski bir üst düzey bilim insanına göre NASA 1970'lerde Dünya dışı yaşama dair kanıt buldu ama görmezden geldi.
40 yıldan uzun süre önce Viking uzay sondaları gezegeni incelemek amacıyla Mars yüzeyine gönderildi. Independent Türkçe'nin haberine göre, çalışmaları arasında gezegende yaşam belirtileri aramak için tasarlanmış "Labeled Release" ya da LR ("etiketli salım" topraktan bir parçanın alınıp C-14'le etiketlemiş besi ortamına konarak bu etikete sahip karbondioksit salıp salmadığını inceler -çn) isimli bir deney de yer alıyordu.
Sonuçlar 1976'da geldi ve yüzeyde bir şeyler olduğunu gösteriyor gibiydi. Şimdi, deneyin baş araştırmacısı olan mühendis ve mucit Gilbert V. Levin, bu bulguların Mars'taki yaşama işaret ettiğini ve NASA'nın bunları göz ardı ettiğini öne süren uzun bir makale kaleme aldı.
Popüler bilim dergisi Scientific American'da yayımlanan makalesinde Levin şu ifadeleri kullandı:
30 Temmuz 1976'da, LR'nin ilk sonuçları Mars'tan geldi. Şaşırtıcı biçimde, sonuçlar olumluydu. (...) Deney ilerledikçe, birbirinden 6 bin 500 km uzağa inen ikiz Viking uzay araçlarından 5 farklı kontrolle desteklenen 4 olumlu sonuç ulaştı.
Bu verilerin eğrisi, Kızıl Gezegen'de mikrobik solunumun saptandığına işaret ediyordu. Mars'tan gelen sonuçların oluşturduğu eğri, Dünya toprağında gerçekleştirilen LR testlerindekilerle benzerdi.
Nihai soruyu cevaplamış gibi görünüyorduk.
Ancak, sadece LR deneyinin keşfettiği mikrobik solunumun belirtileri değil, yaşamın kendisine dair fiziksel kanıtlar da araştırılıyordu ve NASA'nın deneyleri organik madde bulamadı. NASA bu nedenle, LR sonuçlarının aslında yaşam kaynaklı olmadığı, canlıları taklit eden bir bileşikten geldiği sonucuna vardı.
O zamandan beri NASA, Mars ortamının Dünya dışı yaşama elverişli olup olmadığını sınamaya odaklanan benzer bir deney yapmadı.
Ancak Levin'e göre bu bulgular, aslında Mars'ta yaşam olduğunu öne sürüyordu. Levin, NASA'nın bunları takip etmek için daha fazlasını yapması gerektiğini çünkü Dünya üzerindeki yaşam için ciddi tehdit oluşturabileceğini iddia etti.
Bilim insanı, “NASA Dünya dışı yaşam arayışını en yüksek öncelikleri arasında tutmayı sürdürüyor" diye yazdı. 13 Şubat 2019'da NASA Yöneticisi Jim Bridenstine, Mars'ta mikrobik yaşam keşfedebileceğimizi dile getirmişti.
Ülkemiz şu an, Mars'a astronot göndermekte kararlı. Oradaki herhangi bir yaşam, bu astronotları ve onlar dönünce de bizi tehdit edebilir. Bu nedenle Mars'ta yaşam meselesi şu anda çok önemli.
Dünya dışı yaşamın kanıtlarını özetleyen Levin, deneyinin bir dizi olumlu sonuç bulduğunu yazdı. Ama belki de en önemlisi, Levin, LR deneyinden gelen sonuçlar için alternatif açıklama üreten başka bir deney olmadığını söyledi.
“Mars'taki yaşam ihtimaline karşı sunulan kanıt hangisi? Şaşırtıcı gerçek şu ki, böyle bir şey yok" diyen Levin, şu ifadeleri kulandı:
Dahası laboratuvar araştırmaları bazı karasal mikroorganizmaların Mars yüzeyinde hayatta kalabileceğini ve çoğalabileceğini gösterdi.
Yazısının sonunda Levin, NASA'dan Mars'a yapılacak olası ilk seyahatte LR deneyinin değiştirilmiş bir versiyonunu yollmasını ve aynı türden deneyleri tekrarlamasını istedi. Bilim insanlarını da 40 yıldan daha eski olan bu bulguların Mars'ta yaşamı gerçekten kanıtlayıp kanıtlamadığını görmek için toplanmaya ve inceleme yapmaya davet etti:
Böylesi tarafsız bir kurul, Viking LR'nin yaşam keşfettiği sonucuna varabilir. Tıpkı benim gibi. (...) Bu çalışma her şekilde, NASA'nın 'kutsal kâse' arayışı için önemli bir rehber olacaktır.

 


Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
TT

Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)

Batılı ülkelerdeki büyük firmalar, Çin üretimi yapay zeka modellerini kullanmaya yöneliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Amazon Web Services, Microsoft ve Google gibi Amerikan devlerinin, müşterilerine DeepSeek’i bir seçenek olarak sunmaya başladığını yazıyor.

Bu durumun, ABD hükümetinin veri güvenliği nedeniyle Çinli DeepSeek firmasının bazı uygulamalarını devlet cihazlarında yasaklamasına rağmen gerçekleştiğine işaret ediliyor.

Analiz firması Sensor Tower’ın verilerine göre, ABD’li OpenAI firmasının ürettiği ChatGPT en popüler yapay zeka destekli sohbet botu olma özelliğini koruyor. Küresel çapta uygulamanın 910 milyon kez indirildiği belirtiliyor. Çinli mühendislerin tasarladığı DeepSeek ise 125 milyon kez indirildi.

Harvard Üniversitesi’nin haziranda yayımladığı bir çalışmada, Çin’in yapay zekada öne çıkmasını sağlayan iki temel unsurun veri zenginliği ve insan sermayesi olduğu belirtilmişti.

WSJ’nin analizine göre de Amerikan şirketleri daha çok “yapay genel zeka” (AGI) gibi devrimsel ilerlemelere yoğunlaşırken, Çinli firmalar pratik uygulamalarla günlük sorunları çözmeye odaklanıyor. Çinli şirketler aynı zamanda modellerini açık kaynak olarak sunuyor. Bu sayede kullanıcılar modelleri kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliyor.

Alibaba’nın “Qwen” adlı açık kaynak modelinin dünya genelinde 100 binden fazla türevi geliştirildi. Haberde, Japonya Ekonomi Bakanlığı için özel yazılımlar geliştiren Tokyo merkezli Abeja şirketinin Google ve Meta yerine Qwen’i tercih ettiğine dikkat çekiliyor.

DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1'i, 20 Ocak'ta piyasaya sürmüştü. ABD’li şirketlerle yarışan modelleri daha ucuza geliştirip sattığını öne süren DeepSeek, Nvidia'dan Microsoft'a kadar teknoloji devlerinin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine neden olmuştu.

Batılı ülkeler, DeepSeek’in siber güvenliği ihlal ettiğini ve verilerin Pekin yönetimiyle paylaşılmasını sağladığını öne sürmüş, firmaysa iddiaları yalanlamıştı.

Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi, DeepSeek’in diğer yapay zeka modellerine göre daha iyi veri güvenliği sağladığını savunuyor. Üniversite yetkililerinden Tarık Surtee, “Açık kaynaklı olması ve çevrimdışı kullanılabilmesi, verilerimizi koruyor” diyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, RT