Anton Çehov: Hemen kavrayamadığın şeyin senin için anlamı yoktur

Anton Çehov: Hemen kavrayamadığın şeyin senin için anlamı yoktur
TT

Anton Çehov: Hemen kavrayamadığın şeyin senin için anlamı yoktur

Anton Çehov: Hemen kavrayamadığın şeyin senin için anlamı yoktur


Ahmed Al-Moslemany*

Moskova ziyaretim sırasında, Anton Çehov’un heykelinin yanında birkaç gencin anı kalması için fotoğraf çekmeye çalıştığını fark ettim. Dünyaca ünlü Rus yazar hala nesiller ve kıtalararasında köprü olmaya devam ediyordu.
1860 yılında doğan Çehov, 1904 yılında bu dünyadan ayrıldı. Hayat yolculuğu kısa sürse de uzun bir zihin yolculuğu yapmıştı. Sayıları 600’ü aşan başyapıtlara imza attı.
İnsan, hasta bir çocuğun, baba ve erkek kardeşin kaçtığı, ailenin aile olmaktan çıktığı bir evde, ekonomik krizin tam ortasında nasıl büyüdüğünü merak ediyor... Böyle bir ortamda büyüyen insan nasıl olurda kimseden nefret etmez ve yaşadıklarının yükünü başkasına yüklemez? Dikenlerin arasında büyüyen bir insan nasıl olur da bu kadar çok çiçek yetiştirebilir?
Anton Çehov'un edebi coğrafyasındaki gezisinde bunu nasıl yaptığını gösteren bir takım işaretler var.
İlk işaret, Çehov’un tıp eğitimi alabilmesiydi. Çehov, kenar mahalleden şehir merkezine gelen görgüsüz bir doktor değildi. Tıbbı, ahlaki bir mesaja dönüştüren Çehov kırsal kesimlerde doktorluk yaptı. Fakirlerden ücret almayan bir adamdı. Muhtaç ve yoksul insanlarla tanışan ve herkese ücretsiz özel doktorluk yapan biriydi. Eleştirmen Reca en-Nakkaş'a göre Çehov, insancıl ve ahlaklı biriydi. Asla başkalarını incitmemeye çalışırdı.
İkinci işaret, Çehov’un imkânsızı başarmasıydı. Çehov, ailesinin içinde bulunduğu ekonomik krizden sıyrılıp büyük bir refah ortamına kaçabildi. Moskova eteklerinde harika bir malikânenin sahibi oldu. Bahçesine ağaçlar ve çiçekler dikti. Yaratıcılığını konuşturmak için kendine özel bir köşe inşa etti. Burada aralarında ‘Martı’ ve ‘Vanya Dayı’ gibi romanların yanı sıra ‘Kara Keşiş’ gibi kısa öykülerin yer aldığı kitaplarının da bulunduğu 40 eser kaleme aldı.
Çehov’un 7 yılını geçirdiği bu büyülü malikânedeki hayatı; insanların, kuşların, ağaçların ve hayallerin yanı sıra acı ve umudun olduğu gerçekçi bir roman gibiydi.
Ancak Çehov’un tüberküloz nedeniyle sağlığının bozulmaya başlaması onu Kırım'a gitmek zorunda bıraktı. Yalta sahilinde lüks bir villa inşa ettiren Çehov, ağaç dikme ve meyve yetiştirme gibi bahçıvanlık becerilerini burada da sürdürdü.
Villayı, elit ve avam sınıflardan gelen karma misafirler ziyaret ederdi. Ziyaretçilerden biri Rusya'nın ve dünyanın en ünlü yazarlarından biri olan Lev Tolstoy efsanesiydi. Aynı şekilde ziyaretçiler arasında başka bir efsane daha vardı, o da Maksim Gorki’ydi.
Yalta’da 5 yıl kalan Çehov, burada Moskova’daki hayatından aldığı tadı alamadığını söylerdi. Yalta’yı boş ve duygusuz bulan Çehov, burada hayatın değil, sadece iklimin sıcak olduğunu söyleyerek buraya ‘sıcak Sibirya’ adını verdi.
Çehov Yalta'da 60’tan fazla eser kaleme aldı. Bunlardan en önemlileri, ‘Vişne Bahçesi’ ve ‘Üç Kız Kardeş’ kitaplarıydı. Yalta, Çehov’un yaratıcılık yolculuğundaki son durağıydı.
Moskova’daki malikânesi ve Yalta’daki yazlığı müzeye dönüştürüldü. Çehov’un kaleme aldığı tiyatro eserleri bugün o malikânenin bahçesinde sahneleniyor. Villaya gelen ziyaretçiler ise Çehov ve Tolstoy'un uzun süre oturduğu yeşil kanepeyi ‘bulut divanı’ olarak niteliyorlar.
Üçüncü işaret, Çehov’un devrimci değil, reformcu olmasıydı. Lenin, Çehov'un hayranlarından biriydi. Lenin’e göre Çehov, ‘Altıncı Koğuş’ adlı kitabında dönemin Rus toplumunun öyküsünü tam anlamıyla aktarmıştı.
Kitap, akıl hastanesindeki bir hasta koğuşunu anlatıyor. Fakat koğuşta kalanlar sıradan insanlar. Bir doktor bu insanlarla konuşmaya başlıyor ve ardından doktor ile hastalar arasındaki diyalog karşılıklı bir konuşmaya dönüşüyor. Doktor, hastaların gerçekten hasta olmadıklarını anlıyor. Sonrasında hükümet doktora yardım etmesi için genç bir doktoru hastaneye gönderiyor. Genç doktor, yaşlı doktorun onları kötü ve zalim bir toplumun kurbanları olarak gördüğünü fark eder. Zalimler, yolsuzluk yaparak elde ettikleriyle refah içinde yaşarken, bu onurlu insanlar hastane koğuşunda acı çekmektedirler. Hükümetle işbirliği içinde olan genç doktor, yaşlı doktora karşı çalışır ve doktoru delirmekle suçlar. Sonunda yaşlı doktor da doktor olarak girdiği Altıncı Koğuş’un hastası olur.
Entelektüel açıdan Altıncı Koğuş kitabına eş değer olan harika bir Çehov hikâyesi daha var. O da ‘Kime anlatsam kederimi’ adlı kitabıdır. Kitapta ciddi aile meselelerinden muzdarip fakir bir at arabası şoförünün hikâyesi anlatılıyor. Şoför biraz olsun rahatlamak amacıyla sıkıntılarını biriyle paylaşmak istemektedir. İçki salonunun önünde müşteri bekleyen şoförün sarhoş müşterilerinden hiçbiri onu dinlemek istemez.İhmal edilmiş ve üstüne bir de azarlanmıştır. Diğer müşterileri gelene kadar biraz uyur. Tam da kimsenin onu dinlemediğinden şikâyet ederken atı onun kalbine huzur verir ve atıyla konuşmaya başlar: “Güzel atım. Yanımda sana verebileceğim yiyecek hiçbir şey yok” der. At durumu kabullenircesine başını sallar. Şoför atını kendisini dinleyecek bir sırdaş olarak görür ve “Canım atım..” diyerek tüm dertlerini ona anlatmaya başlar.
Dördüncü işaret, Anton Çehov’un disiplinli, net ve kendine özgü bir yazar olmasıydı. Çehov, ‘özetlemenin dâhiliğin kardeşi’ olduğunu düşünüyordu. Soğuk bölgeleri ziyaret ettiğinde ya da karlı havalarda tutuklu ve sürgünlerin hallerini gördüğünde ‘Sahalin Adası’ adlı kitabı yazmaya karar verdi. Çehov, kitapta fikirlerini açık bir şekilde ortaya koymuştu. Maxim Gorki'ye yazdığı bir mektupta yer alan “Hemen kavrayamadığın şeyin senin için anlamı yoktur” ifadesi onun felsefesini temsil eder nitelikteydi.
Beşinci işaret, Çehov’un Shakespeare'den sonra başyapıtlar üretme konusunda dünyanın en iyisi olmasıydı. Shakespeare’in kaleme aldığı sanat eseri sayısı 800’ü geçerken, Çehov 300’ü aşkın eserle Charles Dickens, Alexandre Dumas ve Edgar Allan Poe’yu geçiyor. Bununla birlikte Rusya'da yapılan Çehov Tiyatro Festivali, İngiltere'deki Shakespeare Tiyatro Festivali'nin rakibi olmaya devam ediyor.
Çehov, dünyanın dört bir yanından birçok insanı etkilerken Arap dünyasından Yusuf Sibai, Edward el-Harrat, Sunullah İbrahim ve Muhammed Mahzenci gibi isimler üzerinde etkili oldu. Ebu Bekir Yusuf ve diğer çevirmenler de Çehov'un eserlerini dikkat çekici bir üslup ve çarpıcı bir anlatıyla tercüme ederek Çehov’un eserlerini Arapça’ya kazandırdılar.
1904 yılında Moskova Tiyatrosu’nda sahnelenen Çehov'un Vişne Bahçesi adlı eseri, tam yüzyıl sonra 2004 yılında aynı tiyatroda yeniden sahnelendi. Çehov, onlarca yıldan sonra hala ilham kaynağı olamaya devam ediyordu. Hayattaki asıl zafer, ahlaki üstünlüğün ve insanlığın kazandığı zaferdir. Ego ve kendini büyük görme yarışında kazanılan ise, Çehov’un eserlerinde kullandığı başlıklardan biri olan ‘Gereksiz Zafer’dir.
*El-Ahram Gazetesi’nde yayınlanan makale



Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
TT

Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yaklaşan ABD ziyareti kapsamında bazı ek görüşmeler yapılması bekleniyor. Netanyahu'nun 29 Aralık'ta ABD Başkanı Donald Trump ile Florida'daki tatil beldesinde bir araya gelmesi ve bazı üst düzey toplantılara katılması planlanıyor. İsrail televizyonu Kanal 12’nin haberine göre bu ziyaret, ABD yönetiminin Gazze Şeridi için bir barış planında ilerleme kaydetme çabalarının bir parçası.

Pazartesi günü yayınlanan habere göre Beyaz Saray, İsrail'in Gazze ile ilgili Kahire ile stratejik bir anlaşmayı onaylamasını sağlamak için Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Florida'daki toplantıya davet etmeye çalışıyor.

Netanyahu'nun Florida'da sekiz gün kalması ve Trump ile iki görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor. Ayrıca ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth ile de görüşmeler yapacak.

Kanal 12, ABD'li yetkililerin Tel Aviv'e, Trump'ın Noel'den önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta sivil yönetim prototipini de içeren Gazze'deki barış planının ikinci aşamasına geçişi duyurmayı hedeflediğini bildirdiklerini aktardı.

Axios haber sitesi pazar günü, ABD’li ve İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray'ın iki yıldan fazla bir süre önce Gazze'de savaşın patlak vermesinden bu yana hiçbir temas kurmayan Sisi ve Netanyahu arasında bir zirveye aracılık etmeye çalıştığını bildirdi.

Ancak ABD'li yetkililer, Netanyahu'nun önce İsrail ile Mısır arasında stratejik bir doğalgaz anlaşmasını kabul etmesi ve Sisi'yi bir görüşmeye ikna edecek diğer adımları atması gerektiğini belirtiyor.

Axios, ABD'nin Lübnan ve Suriye dahil olmak üzere Arap ülkelerine teknoloji ve enerji gibi alanlarda ekonomik teşvikler sunarak İsrail ile ilişkiler kurmalarını sağlamayı amaçlayan benzer girişimleri değerlendirdiğini doğruladı.

ABD'li yetkililer, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturma ve barış sürecini ilerletme çabalarıyla paralel olarak bunu başarmayı umuyor.

Axios, ABD Başkanı Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner'in Netanyahu’ya İsrail’in ‘barış sürecinde ekonomik diplomasiye ve özel sektörün katılımına’ ihtiyacı olduğunu söylediğini aktardı.

Netanyahu, daha önce ekim ayında Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde düzenlenen ve Trump’ın desteğiyle koordine edilen Gazze’de Barış Zirvesi’ne katılmamıştı.


Kamboçya ve Tayland arasındaki sınır çatışmaları tırmanıyor

Taylandlı askerler helikopterle yaralı bir kişiyi naklederken (EPA)
Taylandlı askerler helikopterle yaralı bir kişiyi naklederken (EPA)
TT

Kamboçya ve Tayland arasındaki sınır çatışmaları tırmanıyor

Taylandlı askerler helikopterle yaralı bir kişiyi naklederken (EPA)
Taylandlı askerler helikopterle yaralı bir kişiyi naklederken (EPA)

Kamboçya’nın başkenti Punom Pen’deki Savunma Bakanlığı, Tayland ordusunun pazartesi gecesi Kamboçya mevzilerini bombaladığını, bombardıman sonucunda iki sivilin öldüğünü, komşu ülkeyle yeniden başlayan sınır çatışmasında Kamboçya'daki ölü sayısının altıya yükseldiğini duyurdu.

Kamboçya Savunma Bakanlığı Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Tayland ordusunun pazartesi gecesi sınır şehri Banteay Meanchey’i bombaladığını ve ‘56 numaralı ulusal yolda seyahat eden iki sivili öldürdüğünü’ belirtti.

Kamboçya Enformasyon Bakanı Pheaktra Neth, Fransız Haber Ajansı AFP’ye verdiği demeçte, pazartesi günü Tayland sınırındaki Preah Vihear ve Oddar Meanchey illerinde Tayland tarafının bombardımanı sonucu en az dört Kamboçyalı sivilin öldüğünü, yaklaşık 10 sivilin yaralandığını belirtti.

Öte yandan Tayland ordusu, pazar günü başlayan çatışmalarda bir askerin öldüğünü ve 18 askerin yaralandığını açıkladı.

Taraflar, ABD Başkanı Donald Trump'ın arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin üzerinden iki ay geçmeden yeniden başlayan çatışmalarla ilgili olarak birbirlerini suçluyor.

Anlaşmazlık, bölgedeki Fransız sömürge yönetimine kadar uzanan yüzyıllık bir sınır anlaşmazlığı üzerine odaklanıyor ve her iki ülke de bazı sınır tapınaklarının mülkiyetini talep ediyor.


İsrail ordusu: Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah hedeflerini vurduk

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail ordusu: Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah hedeflerini vurduk

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)

İsrail ordusu dün, Lübnan'ın güneyindeki çeşitli bölgelerde Hizbullah'a ait altyapıları vurduğunu duyurdu. Vurulan hedefler arasında, Hizbullah’ın elit grubu Rıdvan Gücü tarafından kullanılan bir eğitim kampı da bulunuyor. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, bombalanan yerler arasında Hizbullah'a ait askeri tesisler ve bir füze fırlatma rampasının da olduğu belirtildi.

Saldırılar, İsrail ve Lübnan'ın aralarındaki ateşkesi izleyen askeri komiteye sivil temsilciler göndermesinden bir hafta bile geçmeden gerçekleşti. Bu adım, iki ülkenin Başkan Donald Trump'ın Ortadoğu’da barış gündemine uygun olarak görüşmelerin kapsamını genişletmesi yönündeki ABD'nin aylarca süren talebini karşılamak için atılmış bir adımdı.

İsrail ve Lübnan, 2024 yılında ABD'nin arabuluculuğunda, İsrail ile Hizbullah arasında bir yıldan fazla süren çatışmaları sona erdiren bir ateşkes anlaşması imzaladı. Taraflar o tarihten bu yana birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçluyor.

Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı NNA, İsrail savaş uçaklarının güneydeki birkaç noktaya hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.