Scarlett Johansson kadın kahramanlardan oluşan Marvel filmi çağrısı yaptı: İzleyiciler bunu istiyor

Scarlett Johansson (İHA)
Scarlett Johansson (İHA)
TT

Scarlett Johansson kadın kahramanlardan oluşan Marvel filmi çağrısı yaptı: İzleyiciler bunu istiyor

Scarlett Johansson (İHA)
Scarlett Johansson (İHA)

Marvel Sinematik Evreni’nde Black Widow’a hayat veren Scarlett Johansson, kadın kahramanlara odaklanan bir Marvel filmi ihtimalini değerlendirdi.  
Avengers: Endgame’in savaş sahnesinde Marvel Sinematik Evreni’nin kadın kahramanlarının ekranda bir arada görüldüğü an çok konuşulmuştu.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, bu sahne yalnızca kadın kahramanlardan oluşan bir Marvel filminin nasıl görünebileceğine dair bir işaret özelliği taşıyordu.
CinemaBlend'de yer alan habere göre Black Widow’un Avengers: Endgame’de ölmüş olmasından dolayı Marvel Sinematik Evreni’ndeki geleceğine dair çok şey bilmediğini söyleyen Johansson yine de kadın kahramanlardan oluşan bir proje için çok istekli olduğunu belirtti.
Johansson, Marvel’ın kadın kahramanlarının bir araya geldiklerinde “patlamaya hazır ve durdurulamaz” olduklarını ifade ederek, “Bu yüzden evet, bunu çok istiyorum. Bence izleyiciler bunu istiyor ve ben de kesinlikle bunu isteyen izleyicilerden biriyim” dedi.
Black Widow’un Avengers: Endgame’in öncesinde geçecek solo filmi 2020’de vizyona girecek. Black Widow’un ölümü, muhtemel bir kadın kahramanlar filmi de dahil, Avengers: Endgame sonrasında geçecek herhangi bir yapımda Scarlett Johansson’ın rol olabilme ihtimalini tehlikeye atıyor.  
Marvel Sinematik Evreni’nin aktrisleri, Marvel’ın ilk kadın süper kahraman filmi Captain Marvel’dan çok önce tamamı kadın kahramanlardan oluşan bir Marvel filmi konusunu gündeme getirmişti.
Tessa Thompson, Brie Larson, Zoe Saldana, Scarlett Johansson, Pom Klementieff ve Karen Gillan 2017’de Marvel Studios Başkanı Kevin Feige’le böyle bir proje üzerine görüşmüştü.
Captain Marvel’a hayat veren Brie Larson da geçen hafta verdiği bir röportajda kendisinin ve kadın meslektaşlarının bu tür bir proje için hala istekli olduğunu söylemiş, Marvel Sinematik Evreni’nde Scarlet Witch’i canlandıran Elizabeth Olsen da, “Çizgi romanlar, sadece diğer büyük erkekleri izlemek isteyen erkekler için değildir” diyerek projeye yeşil ışık yakmıştı.

 


Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe