Çin’in, Pasifik’teki Tulagi adasının tamamını kiraladığının ortaya çıkması ABD’li yetkilileri alarma geçirdi

Pekin’in Güney Pasifik’teki arzuları finansal, siyasal ve askeri sonuçlar barındırıyor (AFP)
Pekin’in Güney Pasifik’teki arzuları finansal, siyasal ve askeri sonuçlar barındırıyor (AFP)
TT

Çin’in, Pasifik’teki Tulagi adasının tamamını kiraladığının ortaya çıkması ABD’li yetkilileri alarma geçirdi

Pekin’in Güney Pasifik’teki arzuları finansal, siyasal ve askeri sonuçlar barındırıyor (AFP)
Pekin’in Güney Pasifik’teki arzuları finansal, siyasal ve askeri sonuçlar barındırıyor (AFP)

Tulagi adası Japonya’nın Pasifik’e hükmetmesinin ardından Birleşik Krallık için stratejik bir karargah işlevi görmüştü. II. Dünya Savaşı’ndan önce ada, Solomon Adaları’nın başkentiydi. Adanın Guadalcanal boyunca uzanan derinsu limanı savaş sırasında onu ordu için uğruna savaşılacak ve ölünecek bir cevher haline getirmişti.
Tulagi’yi artık Çin avucunun içine almak üzere. İmzalanan gizli bir anlaşmaya göre Çin Komünist Partisi’yle örtük bir bağı olan Pekin merkezli bir şirketin tüm ada ve çevresindeki taşınmaz mülklerin haklarını güvence altına aldığı bildirildi.
Independent Türkçe'de yer alan The New York Times kaynaklı habere göre, kira sözleşmesi Tulagi sakinlerini şaşkına çevirirken, önemli deniz yollarının savunması ve Çin’in sınanmasının sürdürülmesinde Güney Pasifik’teki ada zincirini hayati gören Amerikan yetkililerini alarma geçirdi. 
Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrindeki Canterbury Üniversitesi’nde Çin üzerine çalışan Anne-Marie Brady, “Coğrafya size buranın iyi bir konum olduğunu söyler. Çin, Güney Pasifik’teki ordu varlıklarını artırıyor ve kendisinden önceki diğer yükselen güçlerin yaptığı gibi hoş limanların ve askeri havaalanlarının arayışı içinde” dedi. 
Pekin’in Güney Pasifik’teki arzuları finansal, siyasal ve askeri sonuçlar barındırıyor. Bölge doğal varlıklar açısından zengin ve Çin’in yatırımları ABD’de ve Avustralya’da görevlerin Pekin’e ordunun güvenli bir konum keşfetmesi konusunda boşluk sağlayabileceğine dair endişeler yaratıyor.
Çin, bölgenin Tayvan için oluşturduğu korunaklı mevki statüsünü de sonlandırmayı zorlayabilir. Solomon Adaları, Tulagi anlaşmasından sadece günler önce Taipei’yle bağlarını azaltarak Pekin’i desteklemeye başlamıştı.
Yenilenebilir 75 yıllık anlaşma, 1985’te  kamu iktisadi teşekkülü olarak kurulan China Sam Enterprise Group şirketine kira haklarını veriyor. The New York Times’ın bir kopyasına ulaştığı ve iki kişinin varlığını doğruladığı anlaşma China Sam’in sivillerin ve ordunun kullanacağı muhtemel altyapıya dair duyduğu isteği gösteriyor. 

 


Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
TT

Filistin Eylem Hareketi’nin İngiliz hükümetinin yasaklama kararını askıya alma talebi reddedildi

Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)
Londra'daki Yüksek Mahkeme önünde Filistin Eylem Hareketi'nin düzenlediği gösteri (EPA)

Filistinlileri destekleyen “Filistin Eylem” hareketinin kurucularından biri olan Hader, dün, hareketin terörle mücadele yasaları uyarınca yasaklanmasına ilişkin İngiliz hükümetinin kararını, hareketin yaptığı yasal itirazın incelenmesine kadar askıya alma girişiminde başarısız oldu.

2020 yılında hareketin kuruluşuna katılan Huda Amuri, Londra Yüksek Mahkemesi'nden, hareketin terör örgütü olarak yasaklanmasının, bu ayın sonlarında yasaklamanın yasadışı olduğu iddiasıyla yapılacak duruşma öncesinde askıya alınmasını talep etti. 

İngiliz milletvekilleri, hareketin üyelerinin Kraliyet Hava Kuvvetleri üssüne girerek iki uçağa zarar vermesini protesto etmek için hareketin yasaklanmasına karar verdi.

Doğrudan hareketler

Yasak, Filistin Eylem Hareketi'ne üyeliği, en fazla 14 yıl hapis cezası ile cezalandırılacak bir suç haline getirecek.  Şarku’l Avsat’ın Reuters’ten aktardığına göre, İngiliz yasası uyarınca yasaklanan gruplar arasında DEAŞ ve El Kaide örgütleri de bulunuyor.

Filistin Eylem Hareketi, İngiltere'de İsrail ile bağlantılı şirketleri doğrudan eylemlerle hedef almaktadır. Bu eylemler genellikle şirketlerin binalarının önlerine kırmızı boya dökülmesi, girişlerinin kapatılması veya ekipmanların tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Hareket, İngiliz hükümetini İsrail'in Gazze'ye yönelik sürekli bombardımanını savaş suçu olarak nitelendirerek, bu suçlara iştirak etmekle suçlamakta.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Filistin Hamas örgütünün İsrail'e düzenlediği saldırının ardından başlayan Gazze savaşında ihlallerde bulunduğunu defalarca reddetti.

Amuri'nin avukatı Rıza Hüseyin davanın, İngiltere'nin doğrudan eylemler gerçekleştiren bir hareketi yasaklamaya çalıştığı ilk vaka olduğunu belirterek, bunu “düşüncesiz, ayrımcı ve otoriter bir yasal yetkinin kötüye kullanımı” olarak nitelendirdi.

Hükümetin kararını eleştirenler, aralarında BM uzmanları ve sivil özgürlükler savunucuları da olmak üzere, mülke zarar vermenin terör düzeyine ulaşmadığını söylüyor.

Savunma şirketlerinin hedef alınması

Hareket özellikle İsrail'in Elbit Savunma Sistemleri şirketine odaklandı. İngiliz hükümeti, hareketi yasaklama kararını alırken, geçen yıl şirketin bir binasına yapılan baskını gerekçe gösterdi.

Hareketin yasaklanması kararı, dört üyesinin İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait “Brize Norton” hava üssünde askeri uçaklara kırmızı boya püskürtülmesi olayının ardından geldi.

Hüseyin, bu olayın aktivistlerin bir hükümet veya askeri tesisi hedef aldığı tek olay olduğunu ve önceki tüm olayların özel şirketlere yönelik olduğunu belirterek, hareketin terör örgütü olarak sınıflandırılmasına itiraz etti.

İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper bu hafta yaptığı açıklamada, meşru protestolarda şiddet ve suç teşkil eden eylemlere yer olmadığını ve Filistin Eylem Hareketi'nin faaliyetlerinin yasaklanmış örgüt olarak sınıflandırılması için gerekli eşiği aştığını söyledi.

Yargıç Martin Chamberlain, Amuri'nin açtığı davayı reddetti, bu da “Filistin Eylem” hareketinin yasağının gece yarısı yürürlüğe gireceği anlamına geliyor.

Hüseyin, pazartesi günü temyiz süreci tamamlanana kadar geçici bir erteleme talebinde bulundu, ancak Chamberlain, "Bu gece Temyiz Mahkemesi'ne gitmek zorunda kalacaksınız." diyerek bu talebi reddetti.

Amuri yaptığı açıklamada, “Hükümetin yarattığı bu korkunç kabusu önlemek için acil temyiz başvurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı.