Hevrin Halef'in ölümünün detaylarına Şarku'l Avsat ulaştı

Hevrin Halef
Hevrin Halef
TT

Hevrin Halef'in ölümünün detaylarına Şarku'l Avsat ulaştı

Hevrin Halef
Hevrin Halef

Taşlarla kaplı ceset, toprağa bulanmış kan lekeleri...
Suriye Gelecek Partisi (PPS) lideri Hevrin Halef’in (35) camları patlamış  olan siyah renkli arabasının yanındaki son görüntüsü.
Partisinden yapılan açıklamaya göre, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından öldürülen genç Kürt kadın, 12 Ekim'de Rakka kentine giderken hedef alındı. Şoförü ve yardımcılarından biri de öldürülenler arasında.
Hevrin Halef’in öldürülmesi üzerine, olay yerini ve cesedi gösteren çeşitli videolar sosyal medyada yayıldı.
Şarku’l Avsat, bu videolardan birini çeken kameramana ulaştı.
SMO'ya bağlı Ahrar eş-Şarkiyye grubu için kameramanlık yapan Haris er-Rabah, politikacı Halef'i öldürenlerin farklı fraksiyonların unsurları olduğunu vurgulayarak: “Eylem planlı bir iş değil” dedi.
Videolarda görünen silahlı unsurların, SMO 1. Kolordusu'nda savaşan bölüklere mensup olduğunu belirten kameraman: “SMO kuvvetleri 12 Ekim’de Suriye'nin kuzeyindeki bölgelere ve köylere ilerledi. Askerler Halep'i Kamışlı’ya bağlayan uluslararası M4 Karayoluna ulaştı” şeklinde konuştu.
Rabah’a göre, YPG bu gelişmeyi henüz öğrenmemiş ve SMO da bu durumdan yararlanarak M4 Karayolunda pusular kurmuştu. SMO üyeleri arabaları durdurup içindekileri kontrol ediyordu. Otomobillerini durdurmayıp kaçmaya çalışanların arabalarına ise ateş ediyorlardı. Bu arada, Hevrin Halef ve şoförü, onu koruyan iki pikapla birlikte siyah zırhlı bir Toyota ile oradan geçiyordu. İki pikap durduruldu ve içindekiler tutuklandı. Fakat Halef’in arabası dur ihtarına uymadan askerlerden birini ezdi ve kaçtı” ifadelerini kullandı.
Rabah, kaçışı sırasında SMO askerlerinin otomobilin lastiklerine ateş ettiğini, bunun da aracın yoldan çıkmasına neden olduğunu söyledi. Rabah’a göre; “Kimse arabanın içinde bir kadın ya da siyasetçi olduğunu bilmiyordu. Tekerleklerine ateş ettikleri zırhlı arabanın içindekilerin suçlu olduğundan emindiler. Çünkü şehir halkı zırhlı araç kullanmazdı” dedi.
el-Haris, M4 karayolundaki kontrol noktalarını  görüntülediğini söyleyerek siyasetçinin cesedini görüntülemediğini belirtti.
“Cesedi gösteren videolar bir SMO askerinin telefonundan sızdırılmış. Onun kim olduğunu henüz belirleyemedim. Evet, sızdırılan videolardan birinde, özellikle dört numaralı videonun ikinci kısmında görünüyorum. O sırada bu akıl dışı hareketi önleyebilmek için “Gençler!” diye bağırıyordum.
Bence karşı taraftan direniş olsa bile, ateş açıldıktan sonra PYD'nin müzakereleri ve eylemleri hakkında bilgi edinmek amacıyla ifadelerini almak için onları kurtarıp tutuklamalıydık" diye ekledi.
Kameraman, SMO'nun daha önce Halef’in siyasi aktivistliğinden ve Kürtler arasındaki konumundan habersiz olduğunu vurgulayarak ABD'nin eski DEAŞ Karşıtı Koalisyon Özel Temsilcisi Brett McGurk'un iddia ettiği gibi Halef'in öldürülmesinin bir “savaş suçu” olduğunu kabul etmiyor.
Otopsi: Darp sonrası kafasından vuruldu
Buna karşılık, Hevrin Halef’in cesedi hakkındaki otopsi raporunda, Halef’in sadece vurulmadığı; saçından çekilip sert ve keskin aletlerle dövüldüğü anlaşılmakta.
Otopsi raporunda doktor, "Hevrin Halef’in üzerinde, kırmızı bir gömlek ve siyah pantolon bulunuyordu. Vücudu hastaneye geldiğinde sıcaktı. Vücudunun alt kısımları morarmıştı. Vücudu ve başı kurşunlarla doluydu. Ayrıca vücudunun çeşitli bölgelerinde, alt çenede ve kafatası kemiğinde kırıklar vardı." ifadelerine yer verdi.
Uluslararası el-Malikiye Hastanesi tarafından 15 Ekim'de yayınlanan raporda, “Hevrin Halef keskin bir nesneyle dövüldü ve saçlarının çekilmesiyle başının arkasına doğru derisi söküldü” ifadeleri kullanılıyor.
Raporda Hevrin’in ölüm nedeni olarak beyninin derinine isabet eden kurşun gösteriliyor. Görevli doktor, “Ölüm sebebi: Kafaya ateş edilmesi sonucu şiddetli beyin kanaması” diyerek adli tıp raporunu tamamladı. Bir Kürt mühendis olan Hevrin Halef, Haseke ilinde doğmuş, Mart 2018'de, Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) yakın olan Suriye Gelecek Partisi'nin Genel Sekreterliği'ne seçilmişti.
Birleşmiş Milletler Türkiye'yi uyarmıştı
Türkiye'nin bölgedeki askeri operasyonuna başlamasından bu yana 200 binden fazla Suriyeli PYD kontrolündeki bölgeleri terk etti.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden (OHCHR), Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı adı verilen harekâtla ilgili açıklama yapılmış, Cenevre merkezli OHCHR, Türkiye'nin destek verdiği gruplar tarafından gerçekleştirilen sivillere yönelik infazların "savaş suçu" olarak sayılabileceğine ve Ankara'nın sorumlu tutulabileceğine dikkat çekmişti.



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.